Derviş Eroğlu: Türkiye’nin sorunları büyük

Derviş Eroğlu: Türkiye’nin sorunları büyük

69. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul çalışmaları için geldiği New York’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ile görüşen KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Genel Sekreter ile müzakereler hakkında görüş alış verişinde bulunduğunu söyledi. Eroğlu, “Attığımız her admdan Türkiye’nin haberi vardır. Türkiye’nin sorunları büyük. Bir kere Suriye olayları var. Suriye’den gelen bir milyon 200 binden aşkın göçmen var.” dedi.

Genel Sekreter ile görüşmesinde Ada’ya yeni danışman ile daha sık görüşme yapma konusunda fikir teatisinde bulunduklarını aktaran Eroğlu, Espen Barth Eide’nin yoğun çabaları ile müzakerelere üçüncü aşamadan itibaren (pazarlık aşaması) başladıklarını ifade etti.

1968 yılında başlayan müzakerelerin hala devam etmesinden yakınan Eroğlu, ‘‘Kuzey’de ve Güney’de onca cumhurbaşkanı gelmiş geçmiş, Birleşmiş Milletler genel sekreterlerinin onayladığı anlaşmaları kabul eden hep Türk tarafı, reddeden Rum tarafı olmuştur.’’ şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’NİN SORUNLARI BÜYÜK

Türkiye ile sürekli istişare halinde olduklarını belirten Eroğlu şöyle konuştu: ‘‘IŞİD olayından sonra Türkiye sınırını geçip sığınanlar var. Bunlar Türkiye’nin büyük sorunları. Bunların dışında IŞİD olayı var ve bu konuda taraf olup olmama tartışmaları devam ediyor. Mısırla dediğiniz gibi maalesef bir problem var, onu da görüyor ve yaşıyoruz. İslam Konferansı Teşkilatı’nda (İKT) bazı cepheleşmelerin olduğunu görüyoruz. Ama Türkiye büyük devlettir ve zaman içerisinde bu sorunları aşacağını inanıyorum.’’

Türkiye’den zaman zaman hava sahasını ve limanlarını Rum gemilerine açmasının onları tanımak anlamına geleceğini dikkat çeken Eroğlu, ancak Ankara’nın birçok defa Güney Kıbrıs Rum yönetimini tanımadığını dile getirdiğini hatırlattı. Türkiye’nin ne hava sahasını ne de limanlarını Rumlara açma ihtimali olasılığının olabileceğine inanmadıklarını kaydeden Eroğlu, ‘‘Ama Rumlar ‘benim muhatabım Türkiye’dir’ diye diye Türkiye’yi olayın içerisine çekmeye, yani tanınma gayreti sarf etmektedir’’ ifadelerini kullandı.

KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN DEVAMI İŞGALDİR

Gerek Rum tarafı yönetiminin, gerekse Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamalarda, ‘‘Müzakereler sonunda Kıbrıs Cumhuryeti’nin devam edeceğini dile getirmişlerdir’’ diyen Eroğlu, bu sözlerin kendisini rahatsız ettiğini itiraf etti. ‘‘Bana göre bu müzakere masasında olan bir konu değil’’ diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, ‘‘İki kurucu üye ve iki eşit statüde devletin kuracağı yeni bir ortaklık devleti. Bu Birleşmiş Milletler parametresidir. Kıbrıs Cumhuriyeti, federal cumhuriyete dönecek diye geçiştirmeye çalışıyorlar. Kıbrıs Cumhuriyeti biliyorsunuz bizi ortaklıktan dışlayarak işgal ettikleri bir cumhuriyettir. Kıbrıslı Rumlar ortak kurulacak devleti Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı şeklinde bunu BM Genel Kurulu’na taşıyacak kadar kendilerini bilmez bir noktaya gelmişlerdir.’’ değerlendirmesinde bulundu.

Zaman zaman bazı tarafların kendilerine ‘artık anlaşmayı imzalayın’ diye baskı yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, ‘‘Bunu bize değil de görüşmeleri sürekli oyalayan, ortaya çıkan anlaşma metinlerini şu veya bu gerekçe ile reddeden Rum tarafına söylemeliler. Ama bu zamana kadar Rum tarafına böyle baskılar geldiğini düşünmüyorum.’’ dedi.

BM Genel Sekreteri Ban’ın da, iki taraf arasında sürdürülen görüşmeleri ‘son safha’ olarak yorumladığını açıklayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, umutlarının her iki tarafın da kabul ettiği bir anlaşma sağlanarak referanduma götürülmesi olduğunu ifade etti.

Son bir gayret ile nihai anlaşmaya varmayı amaçladıklarını belirten Eroğlu, geçmişte yaşananları yaşatmayacak bir anlaşmaya ulaşmaya çalıştıklarını dile getirdi. Eroğlu, ‘‘Rum komşularımızdan bu müzakerelerin son bir uğraş olduğunu, sadece kendi istek ve aşırı arzuları ile masaya gelmemeleri, karşı tarafın da huzur ve yaşama ihtiyacı olduğunu anlamaları, öğrenmeleri gerekir diye düşünüyorum’’ diye konuştu.

KKTC’ye uygulanan izolasyon ve ambargoların Ada’da anlaşmaya varılabilmesi için kaldırılması gerektiğini savunan Eroğlu, ‘‘Bize bir baskıya gerek yok, biz zaten anlaşma isteyen tarafız’’ dedi.

MARAŞ’IN İSTENMESİ RUMLARI TATMİN İÇİN

Güven arttırıcı önlemler söz konusu olunca Maraş’ın Rumlara verilmesini istenmesinin amacının onları tatmin amacında olduğunu belirten Eroğlu, ‘‘Rumlar başından beri güven arttırıcı önlemler deyince, başından beri Maraş’ı kast ettiklerini biliyoruz. Maraş güven arttırıcı önlem olamaz. Maraş sadece Rumları tatmin etmek için verilecek demektir. Bundan Kıbrıs Türk halkının faydasına birşey yoktur. Güven arttırıcı önlemler her iki halkında yararına atılacak adımlardır’’ ifadelerini kullandı.

Geçen yıl 2014 nisan ayına kadar müzakerelerden bir netice alınacağına dair umut var olduklarını aktaran Eroğlu, geçtiğimiz şubat ayından bu zamana kadar Rum tarafının aşırı istek ve oyalama takdikleri içinde olduklarını savundu.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.