Kanada’dan merhaba
Bundan böyle haftada bir Amerika Zaman’da sizlerle birlikteyim. Kuzey Amerika’nın en “cool” ülkesinden, Kanada’dan, seslenecegim sizlere.
Her yıl, dünyanın her yerinden gelen yüzbinlerce göçmen iltihakı ile dinamik bir yapı kazanan, sayısız gölleri, kendisini üç bucaktan sarıp sarmalayan okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları ve bozkırları ile ve sert iklimiyle, kendini boydan boya Amerika’ya yaslamış bu mesut insanlar ülkesinden, Can Ada’mızdan sizlere sesleneceğim. Haftalık da olsa, Kanada gündemini gazetemizin sayfalarına taşıma gayretinde olacağım.
Bu genç ve zinde ülkenin sizlere söyleyeceği çok söz, hayatınıza katacağı çok renk var.
Kanada toplumunca büyük ölçüde içselleştirilmiş olan evrensel etik değerlere, birlikte yaşama kültürünün ikamesine bugün yaşlı dünyamızın ne çok ihtiyacı var!
Evet naziktir Kanadalılar… Alışveriş yerlerinde size kapılar açılır, “Teşekkür ederim”, “Üzgünüm”, “Lütfen” gibi kelimeler cömertçe kullanılır. Mütebessim ama mesafelidir bu soğuk iklimli sıcak kanlı ülkenin insanları. Ezcümle, insana değer verildiğini, saygı duyulduğunu hissedersiniz bu topraklarda.
Umulur ki, ben de burada yazdıklarımla, kaydettiğim haberlerle bu güzelliklere tercüman olurum.
Baştan söylemeli ki, Kanada bir gazeteci için hiç de heyecanlı bir ülke değildir. Sansasyonlardan uzak bu sakin ülke, gerek Amerika gerek Türkiye gündemiyle mukayese edildiğinde bir tatil kasabası sükunetindedir… ki bazen yaprak kımıldamaz. Mesela ulusal gazetelerin manşetini günlerce bir buz hokeyi oyuncusunun, hocasıyla giriştiği polemikler işgal edebilir. Yine televizyonlardaki haber bültenlerinin bütün haberleri sadece hava durumlarından ibaret olabilir.
Aslında Kanada’nın sadece bugünü değil, tarihi de sıkıcıdır; büyük meydan muharebeleri, ihtilaller, işgaller, isyanlar, fetihler yoktur ülke tarihinde. Bugününde de milyar dolarlık yolsuzluklar, türlü irtikaplar, zalimane iftiralar, ihtikarlar, siyasetçilerinin diline pelesenk olmus nefret söylemleri söz konusu değildir bu asude ülkenin. Bu tür suçlar tavizsiz yasalarla sıkı denetim altındadır.
Bu da bir gazeteci için oldukça can sıkıcı olsa gerek… Şükür ki mesleği gazetecilik olmayan, ama yazı ve çizi işine gönül vermiş, bir edebiyat insanı olarak, gerek daha geniş Kanada toplumuyla gerekse Kanada’da yaşayan Türk toplumu ile ilgili gözlem, izlenim ve deneyimlerimi paylaşağım sizlerle. Kanada’nın kültür, sanat, siyaset,iş dünyası, spor…gelişmelerine dokunacağım.
Kanada’da yaklaşık elli binden fazla Türkiye’den gelen dildaşımız, kültürdaşımızö gönüldaşımız var. Onların etkinliklerinden, sorunlarından, sevinçlerinden ve hüzünlerinden haberdar olacaksınız bu köşede.
Velhasıl, Amerika Zaman’da Kanada’nın sesi soluğu olmaya çalışırken, sizlere bu diyarlardan tatlar aktarırken ve ülkedeki gelişmelerden haberdar ederken, Kuzey Amerika’nın sadece Amerika’dan ibaret olmadığını da göstermiş olacağız, sevgili okur.
Sizinle tanıştığıma ne kadar mutluyum, bir bilseniz…
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment