Tarıma ve üreticiye destek
Bugün hava son birkaç güne göre biraz daha güzeldi. Bizde bunu fırsat bilip atladık arabaya ve çiftliğe gittik. Marketten alışveriş yapmaktan ziyade çiftlikten alışveriş yapmanın en güzel yanı tükettiğiniz ürünü yetiştiren kişiyle tanışma ve konuşma şansı. Aynı zamanda almadan önce tadına bakabilmek ya da yeni bir ürün alacaksanız nasıl pişirildiğine dair tiyolar almak. Çiftçiler de sattıkları ürünle ilgili muhabbet etmeyi çok seviyorlar. Üretim sezonu nasıl geçti, verim ne kadardı anlatmaya bayılıyorlar.
1980’lerin ortalarında tarıma ve çiftçiye yardım amaçlı bir program Avrupa’dan Amerika’ya aktarılmış. Şimdilerde de devam eden bu programa önceki yazıda biraz değinmiştik. CSA yani Community Supported Agriculture, Türkçesiyle Bölgesel Destekli Tarım denen bu programın amacı bölge halkının biraraya gelip bölgede üretim yapan bir çiftliğe üretimin devamı için destek olması. Bu destek aslında sadece maddi olarak belli bir aidatla o yıl elde edilecek ürüne ortak olmak şeklinde oluyor. Ama daha ileri boyutuyla üreticiye fiziksel güç anlamında, iş bölümü ve anapara anlamında da yardımcı olabilirsiniz. Daha açıklayıcı olmak gerekirse bölgenizde bulunan CSA üyesi bir çiftliğin yıllık ürününe tam hisse ya da yarım hisse miktarında ortak olabilirsiniz. Hisse fiyatları tarlanın büyüklüğüne göre, hisse adedine göre ortalama $250-$500 arasında değişmektedir. Bu fiyatları çiftliğin sahibi belirliyor. Şöyle basit bir örnekle açıklayım; mesela 3 ay boyunca Walmarta yada başka bir markete gidip sebze-meyve almak yerine üye olduğunuz çiftlikten her hafta kapınıza kadar ürün dolu bir sepet getiriliyor yada bazen çiftliğe gidip kendiniz almanız gerekiyor. Yani üyelik çiftliğe ortak olmak gibi algılanmasın, sadece çıkan ürüne ortak oluyorsunuz.
Herhangi bir CSA üyesi çiftliğe üye olmadan önce mutlaka eski üyelerle konuşup ne kadar sebze, meyve yada hayvansal ürün aldıklarını öğrenmekte yarar var. Ayrıca çiftçiye haftalık size ulaşacak kutunun 100% kendi çiftliklerinin üretimimi olduğunu ve kutuda sebze ve meyvenin yanında başka ne tür ürünler bulunabileceğini de sorabilirsiniz. Çünkü sebze ve meyveden yeterince verim almayan çiftçiler bazen et, süt, yumurta tarzı ürünlerde sunabilir. Tabi ki böyle bir programa üye olmak için gelecek ürünleri tükebilmek farklı ürünler denemeye açık olabilmek ve en önemliside herhangi bir aksilik karşısında bu riski almaya hazırlıklı olmak gerekir. Yani diyelim mevsim şartları üretime uygun olmadı o zaman ne yazık ki beklediğiniz mahsulleri alamayacağınız gibi para iadesi de taleb edemezsiniz. Buda zaten işin riski paylaşma kısmı. CSA’ler hakkında daha detaylı bilgi almak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz. Ayrıca sayfanın sağ tarafındaki arama motoruna eyaletinizi yazarak bulunduğunuz bölgedeki CSA’lere ulaşıp birebir size sunabilecekleri mahsulleri ve alternatifleri öğrenebilirsiniz.
http://www.localharvest.org/csa/
Melek Elif Yavuz, RDN
Diyetisyen
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment