SAĞLIK- 14 Kasım Dünya Diabet Günü
Yaşam tarzındaki hızlı değişim ciddi hastalıklarıda beraberinde getirmekte. Diabet ise hastalık sıralamısında ilk beşin içinde bulunuyor. Artan stres, katkı maddeli yiyeceklerin doğal beslenmeye tercih edilmesi, gen yapısıyla oynanmış gıda tüketimi, radyasyona maruziyet, fiziksel aktivitelerin azalıp sedanter yaşama geçiş, kişinin genetiği dışında hastalık etkeni sayılabilecek başlıklardır.
Kronik hastalıklar içerisinde olan diabet küresel çapta katlanan oranlarla büyüyor ve her yaş grubunda ortaya çıkabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization: DSÖ) nün 2007 verilerinde dünyada 220 milyon diabetli hasta olduğunu tahmin ettiklerini ve bu sayının 2030 yılında iki katını aşmasını beklediklerini açıkladı.
2011 yılında Türkiye diabeti önleme ve kontrol programı kapsamında düzenlemelere gidildi. Üç yıl önce ABD ilk defa bulaşıcı olmayan bir hastalık için alarm durumuna geçtiklerini açıkladı. İsviçre, Çin ve Finlandiya diabeti önlemek için harekete geçen diğer ülkeler arasında.
Yetişkin hastaları ağız kurulugu, çok su içme, çok sık idrara çıkma gibi şikâyetlerle doktora başvuruken, çocuklar ise çoğu zaman ebebeyinleri tarafından şuur kaybıyla hastaneye getirilmesinden sonra tanı konuluyor.
Toplam yaşam süresini 5 ila 10 yıl kısaltıgı düşünülen diabet iyi tedavi edil(e)medigi takdirde ise ciddi organ hasarına yol açabilir. Hastalık damarın gittiği heryeri, yani vücudumuzdaki bütün organları etkileyebilir.
Başlıca yol açtığı hastalıklar:
• İnme riskini 2-4 kat artırır,
• Ayaktaki kan dolaşımını ve sinir iletimini bozduğu için ayakta hissizlik, geç iyileşen hatta iyileşmeyen yaralara neden olur. Dünyada travmatik nedenlerin dışında ayak amputasyonlarının yüzde 50 sine diabetik yaralar neden olur.
• Körlüğe yol açan üç sebepten biridir. Hastalık süresinin 15 yılı bulduğu hastaların yüzde 2’si kör olmakta yüzde 10’u ise ciddi görme kaybı yaşamakta.
• Böbrek yetmezliğine neden olur. Diabetli hastaların büyük bir kısmı böbrek yetmezliği sebebiyle hayatını kaybetmektedir.
Bilinen kesin bir tedavisi olmamakla birlikte kolay teşhis edilebilir. Komplikasyonlardan korunmak ancak şeker düzeyinin ayarlanıp kontrol altına alınması ve devamlılığı ile mümkündür.
Peki ya diabetten korunmak adına neler yapılabilir:
• Taze sebze ve meyve tüketilmelidir. Fastfoodan kaçınılmalıdır.
• Şeker gibi basit karbonhidratlar günlük enerjinin yüzde 10’unu aşmamalı, basit karbonhidratlar yerine kurubaklagiller, tam tahıl ürünleri tercih edilmelidir.
• Günlük alınan tuz miktarı beş gramı aşmamalıdır.
• Fiziksel olarak aktif olunmalıdır. Haftanın en az beş günü, düzenli olarak en az 30 dakika orta yoğunlukta aktivite (örneğin tempolu yürüme egzersizleri) yapılmalıdır. Kilo kaybı sağlanması için daha fazla fiziksel aktivite yapılması gereklidir.
• Kilo problemi olanlar mutlaka uzman bir diyetisyenden yardım almalıdır.
• Sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment