BM Filistin Raportörü Richard Falk, İsrail’e sert çıktı

BM Filistin Raportörü Richard Falk, İsrail’e sert çıktı

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Prof. Dr. Richard Falk, İsrail tarafının hazırladığı son rapora gösterdiği tepkiye sert çıkıştı. Falk, İsrail hükümetinin yazdıklarını ‘hayal ürünü’ diye nitelemesi ve şahsına yönelik eleştiriler getirmesine, “Mesajı taşıyana değil mesajın içeriğine bakılır. Raporun içeriği tartışılmalı” diye tepki verdi.

New York’taki BM Genel Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenleyen Falk, BM Genel Kurulu’na sunduğu Filistin raporununun içeriğini gazetecilere anlattı. Falk, bir gazetecinin İsrail hükümetinin kendisine güven duymadığını ve yazdıklarının da ‘hayal ürünü’ olarak değerlendirdiğini hatırlatması üzerine şunları söyledi: ‘‘Mesajı taşıyana değil mesajın içeriğine bakılır. Raporun içeriği tartışılmalı. Ben yazdıklarımın sorgusuz sualsiz kabulunü önermiyorum. Yazılanların doğru olup olmadığının yerinde incelenmesini ve onun üzerine tartışılmasını teklif ediyorum. Ben tarafların sorumluluklarını tartışıp görevlerini yerine getirmelerini öneriyorum. Bu söylediklerim de zaten çok geniş bir şekilde uluslararası toplumun kabul ettiği bir durum. Bunda da sanırım kabul edilmeyecek bir yön yok. Yazdıklarımı ‘hayal ürünü’ olarak tanımlanmasını ise politik bir tepki olarak görüyorum.’’

Yine İsrail tarafının ‘Karabağ ve Kuzey Kıbrıs’ta da uluslararası hukuka aykırı şekilde yerleşim yerleri bulunduğunu görmeyerek sadece Filistin’in sorun edilmesi’ eleştirisine Falk, bu sorunların da çözümünden yana olduğunu söyledi. Falk sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Ancak sözü edilen sorunlardan hiçbiri Filistin meselesi kadar Birleşmiş Milletleri direkt ilgilendirmiyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizlerin bölgeden çekilmesi ve İsrail devletinin kurulması aşamasında Filistinliler ile yapılan müzakelerin BM aracılığı ile yürütülmesinden dolayı bence bu sorunun çözümü Birleşmiş Milletler’i birinci dereceden ilgilendiriyor.’’

Hamas’ın Gazze’de seçim ile işbaşına geldiğinden bu zamana abluka altında tutulduğunu belirten Falk, bu bölgede yaşayan insanların topluca cezalandırıldığını söyledi. Mısır ile Gazze arasındaki Refah kapasının kapatılmasından sonra bölgede yaşam şartlarının daha da zorlaştığını aktaran Falk, “Şu an 400 hastanın acilen tedavi görmesi gerekiyor ve Gazze’deki hastanelerin bu kişilerin bakımı için yeterli donanımı yok” dedi.

Bir gazetecinin İsrail hastanelerinde Gazzeli hastaların bakımının yapılıp yapılmadığı sorusuna Falk, ‘‘İki neden ile bu çok mümkün olmuyor. Birincisi hasta dahi olsa bir Gazzeli’nin İsrail’e geçmesi için gerekli olan yasal prosüdür uzun zaman alıyor. İkincisi İsrail’deki hastaneler Mısır’dakilere oranla 3-4 kat daha pahalı’’ diye cevap verdi.

Falk ayrıca, Gazze’de tedavi bekleyen hastaların bakımından İsrail’in de sorumlu olduğunu söyledi.

“İŞGAL ALTINDAKİ YERLEŞİMLERE DESTEK VEREN İKİ ŞİRKET SUÇA ORTAK OLUYOR”

Falk’ın Genel Kurul’a sunduğu raporda dikkat çeken bir nokta da, biri Hollanda diğeri ise Amerika merkezli iki şirketin Filistin’in işgal altındaki topraklarında yürütülen yerleşim yerlerine verdiği destek. Raporda, Tel-Aviv yönetiminin Batı Şeria ile Doğu Kudüs’te sürdürdüğü konut inşasına Hollanda merkezli Dexia İsrail Bankası ile ABD menşeili Re/Max adlı emlak şirketinin kredi sağladığı ve konut satışına yardımcı olduğunun altı çizildi.

Basın toplantısında Dexia ile Re/Max şirketlerinin BM İnsan Hakları Konseyi’nin kararlarını çiğnediğini belirten Falk, ‘‘İsmi geçen finans ve emlak şirketleri Filistin’in işgal altındaki topraklarında sürdürülen kanunsuz yerleşimlere destek vererek suça ortak oluyor” dedi. 

Falk, uluslararası toplum ile devletlerden Dexia ile Re/Max şirketlerine gerekli tepkiyi göstererek başka şirketlerin bunları model alarak  hukuksuzluğa ortak olmalarının önüne geçilmesini istedi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.