Vertigo’yu diyet ve egzersizle yenmek mümkün

Vertigo’yu diyet ve egzersizle yenmek mümkün

Latince dönmek fiilinden türeyen kısaca aşırı baş dönmesi, yerin ayağın altından kayıyor hissi, mide buluntası çarpıntı ve buluntı bu hastalığın başlıca belirtileri arasında gösteriliyor. Vertigo’ya ‘meinere’ denilen bir hastalığın yol açtığına dikkat çeken Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. İrfan Devranoğlu, diyet ve egzersiz yaparak bu hastalıktan kurtulmanın mümkün olduğunu söylüyor.

Devranoğlu, bu hastalığın başka bir hastalığın habercisi olabileceğini de vurgu yapıyor. “Hafif baş dönmesi ve dengesizlik hissinden, çok şiddetli, hastayı yataktan kalkamaz hale getirebilecek kadar çok geniş bir klinik görüntüsü olabilir. Hasta sarhoşluk hissi duyabilir, sabit duramama ve bayılacakmış hissine kapılabilir. Bu duygular hastada çaresizliğe, uzun vadede korku ve depresyona neden olur. Vertigo önem verilmesi gereken bir durumdur. Acil bir şekilde hekime başvurulması gerekir. Böyle bir durumda Kulak-Burun-Boğaz hastalıkları uzmanına gidilmelidir” diyen Devranoğlu, ‘vertigo’nun aşırı derecede rahatsız eden ve huzursuzluk veren bir semptom olduğunu, KBB ve nöroloji kliniklerine başvuran hastaların yaklaşık yüzde 30’unun bu durumdan şikayetçi oluğunu belirtiyor.

Bu yüzdenin ciddiyetine varılması ve hastaların dikkat etmesi konusunda uyaran Devranoğlu: “Vertigo; hastanın kendi bedeninin veya çevrenin etrafında gerçekten dönmekte olduğunu zannetmesiyle gelişen bir tablodur, hasta kendini boşlukta gibi hisseder. Bu şekilde dönme hissi olmadan ortaya çıkan vertigo ise yalancı vertigo (dizzness) olarak tanımlanır. Baş dönmeleri dünyada doktora başvurmayı gerektiren başlıca nedenler arasında. Her yaşta görülebilen baş dönmeleri, tansiyon sorunları ile karıştırılabilir, hatta bir felcin başlayacağı korkusuna yol açar. Zira bazı baş dönmeleri ataklar halinde ortaya çıkar ve bu kriz sırasında ortaya çıkan bulantı ve kusma durumu beyin kanaması olasılığını bile akla getirmelidir. Bu sorunu yaşayanların kalabalık yerlerden kaçmaları çok tipiktir. Kalabalık alışveriş merkezlerine, metroya, otobüse binmekten kaçınmaları onları zamanla toplumdan soyutlamaya başlar. Uzun süren stres, yoğun çalışma, uykusuzluk durumları, zayıflama amacıyla yapılan sert rejimler, geçirilmiş ameliyatlar baş dönmesi ve dengesizlik krizlerini tetikleyebilir” diyor.

NEDENLERİ

Vücudun dengesinin sağlanmasında aşağıdaki üç sistem rol oynuyor ve bu üç sistemden herhangi birinin bozulması sebebiyle vertigo görülebiliyor:

1.    İç kulaktaki denge sistemi

2.    Görmeyle sağlanan denge

3.    Kas-İskelet sistemiyle sağlanan denge

EN SIK GÖRÜLEN VERTİGOYA SEBEP OLAN HASTALIKLAR

1. Baş Pozisyonuna Bağlı Vertigo: Belli baş pozisyonlarında kendini gösteren ani baş dönmesi durumudur. Baş dönmesi çok kısa sürer. Baş dönmesiyle birlikte anormal göz hareketleri görülür. Göz küreleri istemsiz bir şekilde hareket eder. Tedavisinde %90’lara varan başarı oranına sahip ‘Epley’ manevrası yapılır. Bu manevra birer hafta arayla uygulanır ve her seans sonrasında hastaya başını 48 saat boyunca öne ve arkaya eğmesi kesinlikle yasaklanır.

2. İç Kulak Tansiyonu (Menier Hastalığı): Yarım daire kanallarının içindeki sıvının artışına bağlı iç kulak tansiyonudur. Nedeni kesin olarak bilinememektedir. Ancak aşırı tuz tüketimi, stres, gebelik ve menopoz gibi çeşitli tetikleyici faktörler saptanmıştır. Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Ancak en sık 40-60 yaş arası kişilerde görülür. Hastalık genelde tek kulakta olur. Ancak dört hastadan birinde çift taraflı görülür. Sıklıkla kusmanın eşlik ettiği baş dönmeleri ve genellikle baş dönmesinden önce başlayan kulakta çınlama, kulakta dolgunluk hissi, işitme kaybı bu hastalığının en önemli belirti ve bulgularıdır. Tanısı hastanın şikâyetlerine, işitme testi ve denge testleriyle koyulur. Atakları sayısını azaltmak veya daha hafif seyretmesini sağlamak amaçlı tetikleyici faktörler ortadan kaldırılabilir. Buna ek olarak ilaç tedavisi ve iyileşmeyen olgularda cerrahi tedavi düşünülebilir.

TEDAVİSİ

‘Vertigo’nun tedavisi, sebebine yönelik yapılıyor ve hastanın tedaviye vereceği cevaba göre değişiyor. Fakat son yıllarda ilaç, diyet, egzersiz, cerrahi ve yeni geliştirilen tedavi modelleri ile hastaların iyileşip, normal yaşantısına dönmesi sağlanıyor:

1.    Tetikleyici faktörlerin ortadan kaldırılması (stres, alkol, sigara, kafein, tuz)

2.    Tetikleyici pozisyondan kaçınılması

3.    İlaç tedavisi

4.    Cerrahi tedavi

5.    Egzersiz

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.