Annenin sigara ve alkol kullanması bebeğin koliğini etkiler

Annenin sigara ve alkol kullanması bebeğin koliğini etkiler

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Betül Cengiz, 10 bebekten birinin kolik hastalığı ile mücadele ettiğini söyledi. Hastalığın tedavisinin mümkün olmadığını anlatan Cengiz, “Annelerin yanlış beslenmeleri, fazla katkı maddeli ve gaz yapacak gıdalar yemesi, sigara ve alkol kullanması, annenin kaygılı oluşu bebeğin koliğini tetikler.” dedi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Betül Cengiz, bebeklerde sıkça görülen kolik hastalığı hakkında bilgi verdi. 10 bebekten birinin kolik hastası olduğunu aktaran Cengiz, “Ortalama her 10 bebekten birinde görülen kolik rahatsızlığı anne ve babaları oldukça endişelendiren bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Anne ve babalar yüzü kızaran, bacaklarını karnına çeken, şiddetle ağlayan bebeklerini ne yapsalar sakinleştiremez. 0-6 aylık bebeklerde görülen ve tedavisi mümkün olmayan rahatsızlık bebeğin doğumundan 2-3 hafta sonra başlayan nedensiz ağlama krizleri ile ilk belirtilerini gösteriyor.” ifadelerini kullandı. Cengiz, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi: “En sık sindirim sistemi hastalıkları, üriner enfeksiyonlar, kulak iltihapları, inek sütü alerjileri kolik gibi belirtiler verir. Bu nedenle kesin tanı için bebeği doktora götürmek gerekir. Tam bir muayeneden, gerekirse tetkiklerden sonra kolik tanısı konur. Özellikle ateş ve kusma varsa acilen bir uzmana başvurulmalıdır. Bu belirtiler koliğe bağlı olmayabilir. Annelerin yanlış beslenmeleri, fazla katkı maddeli ve gaz yapacak gıdalarla yemesi, sigara ve alkol kullanması, annenin kaygılı oluşu bebeğin koliğini tetikler. Yine bebeğin doymuş olduğu halde her ağladığında açtır diye emzirilmesi, gazının çıkarılmaması da koliğin etkisinin artmasına neden olur. Çevre ısısındaki değişikler de diğer bir neden olarak söylenebilir. Kolik bebeklere uzun dönemde hiçbir zarar vermez ama anne ve babalar için aşılması zor bir durumdur. Koliğin maalesef kesin tedavisi yoktur. Etkilerini azaltmak için doktorun önereceği birtakım ilaçlar ve bitkisel çaylar verilebilir. Ayrıca bebeğiniz anne sütü almıyorsa koliği azaltan formülalarla beslenebilir. Anne sütü alıyorsa buna gerek yoktur. Ağlamalar eğer tahammül edilemez hale gelirse anne ve bebeğe uzman doktorlar tarafından yatıştırıcı bir ilaç önerilir. Ağlama, bacaklarını karnına çekme ve kızarma krizleri genellikle akşamüstleri meydana gelir. Bunun da sebebi tam olarak bilinmemektedir. Süresi bir saat ile birkaç saat arasında değişir. Öncelikle şu kabul edilmelidir ki, her on bebekten birinde görülen bu tablo bir süreçtir ve kesin bir tedavisi yoktur. Kucağa almak, ortam değiştirmek, ninni söylemek, gevşek kundaklama, elektrikli aletlerin çıkardığı sesler(çamaşır makinası, elektrik süpürgesi gibi), karına sıcak havlu koymak, masaj yapmak, bebeği arabayla gezdirmek, anne karnındayken işittiği seslere benzer müzikler dinletmek gibi uygulamalar bebekleri rahatlatabilir. Her bebek farklı uygulamalardan yarar görür. Bazen bir gün yapılan uygulama diğer krizde etkisiz kalabilir. Ebeveynler bu durumdan kesinlikle korkmamalı sabırla nöbetlerin geçmesini beklemelidir.”

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.