Türkiye ve Mısır ittifak arayışında

Türkiye ve Mısır ittifak arayışında

Mısır, Türkiye gibi köklü bir tarihe sahip. Bu tarih atalarının bıraktığı piramitlerle anıtlardan ve Arap dünyasının geri kalanından farklı olan ulusal gururlarından belli.

Dünün sultanlarıyla firavunlarının mirasçılarının da, ülkelerinin büyük bir rol oynaması konusunda emelleri var. Her biri Orta Doğu adına konuşmak istiyor ancak bunu yalnız yapamazlar. Bu yüzden de Türkiye ile Mısır şimdi birlikte çalışmayı tartışıyorlar. Bu ikili bazı açılardan uyumsuz.

Türkiye görece olarak istikrarlı ve zengin, ancak dış dünya ile ilişkileri birkaç aydır bozuldu. Bu da onu emellerini dizginlemeye zorladı.

En kalabalık Arap ülkesi olan Mısır, ülkesindeki sorunlarla boğuşuyor. Analistler Kahire’nin, krizden krize yuvarlanan, dinden moderniteye kadar her konuda bölünmüş olan bölgede güçlü bir rolünün olması için en az birkaç yıl daha beklemesi gerektiğini söylüyor.

Eğer Mısır, Türkiye’nin ılımlı reform ve pragmatizme olan inancıyla Batı ile bağlarını ve dindarlığını takip ederse bu ittifak yürüyebilir. Mısır daha fazla özgüven kazandığında da iki ülke güçlerini birleştirebilir.

Bu pazartesi Kahire’de Türkiye’nin gücü (bu durumda parası) sergilendi. Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, hükûmetinin “ekonomisine olan güveni artırmak için” Mısır’a 2 milyar dolar yardım vereceğini duyurdu. Mısır ekonomisine duyulan güven, verimlilikteki düşüş, turist sayısındaki azalma ve geçen yılki isyanda Hüsnü Mübarek’in devrilmesinin ardından gelen grev ve protestolar sonucu azalmıştı.

Davutoğlu, “Mısır toprağı büyük uygarlıkların kurulduğu verimli bir toprak. Gelecekte Mısır’ın yükselişini göreceğiz.” dedi ve ekledi: “Mısır ve diğer devletlerin katılımıyla yeni bir Orta Doğu kuracağız”.

İki ülke de Devlet Başkanı Beşar Esad’ın görevi bırakmasını ve müttefiki İran’ın oradaki iç savaştan uzak durmasını istiyor.

Ancak Orta Doğu’da diplomasi ve uzlaşma ebediyen tehlikede.

Düşmanının bomba yapmak istemesinden çekinen İsrail, İran’ın nükleer tesislerini vurmak istiyor. Suriye’deki iç savaş mezhepsel bir yanı da olan temsili bir savaşa benziyor. Hz. Muhammed’e hakaret edilen bir filmle ilgili yaşanan şiddet, Batı ve İslami düşünce arasındaki eski gerilimlere işaret ediyor.

Çoğunluğu Müslüman olan fakat Arap olmayan Türkiye, bölge için demokratik bir model olarak gösterildi.

İtiş-kakış içerisindeki dış ilişkileri bu ışıltıyı biraz söndürdü. Eski müttefiki İsrail ile arası bozuldu; geleneksel müttefiki İran ile dalaşmaya başladı; ölüm cezasına mahkûm edilen eski Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısını koruyan Türkiye, Şii yönetimindeki Irak ile de geçinemiyor.

Türkiye merkezli Kalem Dergisi internet sitesinde Yazı İşleri Müdürü olan Arda Batu, AP’ye yazdığı bir e-postada, “Türkiye’nin bölgede bir miktar nüfuzu var ve bazı sonuçlara etki edebilir ancak tek başına değil, ittifaklar içerisinde. Çoğu komşusuyla ilişkileri kötü olan Türkiye’nin çok fazla düşmanının olması gibi bir lüksü yok.” diyor.

Mısır’ın İslamcı Devlet Başkanı Muhammed Mursi, Kahire’nin Orta Doğu’daki liderliğini tekrar ortaya koymak istiyor ancak yönetimi iç problemlerle boğuşuyor.

New York merkezli Century Vakfında Mısır uzmanı olan Michael Hanna, Mısır’ın bölgede gerçekten etkili bir oyuncu olması için bir sürenin geçmesi gerektiğini, bunun da ülkenin birleşmesi ve ekonominin harekete geçmesi hâlinde olacağını söylüyor.

Hanna’ya göre Arap dünyasında Mısır’ı tekrar lider olarak görmek isteyenler var. Mısır’ın gururu köklerini kadim geçmişinden, Devlet Başkanı Cemal Abdül Nasır liderliğinde başarısızlığa uğrayan pan-Arap ideolojisinden ve kültürel ihraçlarından alıyor.

Bir de dinin oynayacağı rol var. Türkiye’nin hâlen bir iç bölünmüşlük kaynağı olan dindar ve laik idealleri bölgede pek de tutulmuyor. Mısır’ın yeni hükûmeti, ülke için bir İslami kimliği benimseyen Müslüman Kardeşler ağırlıklı.

Bahçeşehir Üniversitesinde uluslararası ilişkiler profesörü olan Nora Fisher Onar bir analizinde, “Eğer Mısır ve Türkiye İsrail-Filistin çatışmasında arabulucu olarak rekabet ederlerse Mursi’nin avantajı olabilir. Çünkü Osmanlı İmparatorluğunun bıraktığı acıların hâlâ geçmediği bölgede bir Arap olarak ev sahibi takım olma avantajına sahip.” diye yazdı.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.