Related Articles
Nevada’da çiftçilerle memurlar arasındaki gerginlik hat safhada
Doğma büyüme Nevada’lı Gerald “Jerry” Smith, üniversite sonrasında Kara Yönetim Bürosu’nda çalışmaya başlayarak çok akıllıca bir hamle yapmış olmalıydı. Devletin toprak yönetimi konusundaki uygulamalarıyla kavgalı olan çiftçilerle bir yerliden daha iyi kim baş edebilirdi.. Ne yazık ki sonuçlar öyle olmadı.
Nevada’da çifitçiler ile BLM (Bureau of Land Management) memurları arasındaki otlatma alanlarından dolayı yaşanan anlaşmazlıklarda gerilim yükseliyor. Daha önce kendisi de Nevada’lı olan Gerald “Jerry” Smith’in idaresinde azalması beklenen ama tam tersine yükselen gerilim Smith emekli olduktan sonra da azalmadı.
Vahşi Batı’nın çiftçileri ile bölgedeki toprağın büyük bir kısmını yöneten federal devlet arasında ilişkilerin gerginliği her geçen gün artıyor. Geçen günlerde bir doğal yaşam koruma alanı üzerine alevlenen gerginlik sürekli bir hal almış durumda.
Los Angeles Times’da yayınlanan habere göre çiftçiler için bölgedeki yeni “düşman” Smith’ten sonra gelen yeni Bölge Direktörü Doug Furtado. Henüz herhangi bir şiddete başvurulmuş olmamasına rağmen riskin varlığı olabildiğince gerçek. Geçmiş zamanlarda yaşanan toprak kavgalarında bir çok federal memurun saldırıya uğramaları, silahlı tehdit edilmeleri, iş yeri ve arabalarına bomba atılması görülmemiş şeyler değil.
Shoshone ve Sheep Creek sıradağlarının karla kaplı zirveleri arasında bulunan 3.600 nüfuslu bir Nevada kasabasında BLM’nin bölge ofisi olarak hizmet eden gri sıvalı çiftlik evinin karşısında bir grup protestocu çiftçinin kurduğu “Kovboy Çimen Kampı” buna bir başka örnek.
Çiftçiler bir yandan ineklerini nesilden nesile geçen topraklarında otlatırken, bir yandan da kurdukları çadırların kenarına çaktıkları kırmızı, mavi ve beyaz renkli kartonlara yazılmış “Çiftçiye destek”, “Otlama ve sulama haklarımızı koruyun” , “Furtado’yu mahkemeye vermek isteyen kornaya bassın” sloganlarıyla yoldan geçenleri da yanlarına çekmeye çalışıyorlar.
Son beş yıldır bölge direktörü olarak görev yapan Furtado, ofisinden bu kornaları dinlemekte. Kamuya yönelik konuşmalar yapmasına izin verilmemesinin yanı sıra 2013 yılında kuraklıktan dolayı yürürlüğe koymuş olduğu otlatma sınırlamalarında geri adım atmak durumunda ve çiftçi ile pazarlık yapma yetkisini federal direktöre devretmek zorunda kalmıştı.
Furtado bölge halkı ile ciddi boyutlarda ters düşmüş durumda. Tazminat davasından, başkente at üstünde protesto yürüyüşüne ve Furtado’nun görevden alınması için dilekçeye kadar. Geçen bahar mevsiminde Furtado’nun emirlerine açıkça zıt giderek ineklerini kamu topraklarında otlatan çiftçiler bir anlaşmaya varılamaması halinde aynı şeyi yapmaya hazırlar.
Bir çiftçinin ifadesine göre, “Anlaşma diye bir şey kalmadı. Ya onlar ya biz.”
Haliyle, Furtado ve yandaşlarını da endişelendiren şey aynen bu.
1970’lerden beri zaman zaman alevlenen bu çatışmalarda Dann kardeşler gibi öne çıkan bir kaç isim de dahil olmak üzere bu “isyankâr” ruhlar hiç yılmış değiller.
Son zamanlarda daha kötüye giden kuraklık çiftçilerin rahatsızlığını da beraberinde götürmekte. 2014 yılında Cliven Bundy adında bir çiftçi ile onun destekçileri tarafından tezgahlanan silahlı bir yüzleşmenin sonucunda büronun ineklere el koyma yerine geri adım atması çiftçilerdeki bu isyanı sonraki nesillerde devam ettirmeye yetmişti.
Geçen yaz mevsiminde, BLM Federal Direktörü John Ruhs, Battle Mountain çiftçileri ile pazarlıkları devralmıştı.
Ruhs kendilerinin geri adım atmaktan ziyade, daha ortak bir sürecin söz konusu olduğu bir yolda kararlar almaya gayret ettiklerini ifade ediyor. Yerli çiftçilerden Filippini’nin verdiği ifadede federal düzeydeki yetkililerle güzel geçindiğini fakat yerel düzeyde “sıfır güvenin olduğunu”, sanki “mahallenin kabadayısı gibi davrandıklarını” söyledi.
Bir anlaşmaya varılamaması halinde ineklerini Mart 1’den itibaren otlatmaya çıkarmayı planlayan Filippini, “Ortak bir şekilde iş yapana kadar bu düzen böyle devam edecek. Bizim olan topraklara sonuna kadar sahip çıkacağız” diyerek sözlerini sürdürdü.
Diğer yandan emekli olan Smith ise aşırı otlatmadan dolayı toprakları istila eden dikenlere dikkat çekiyor. “Bölgedeki topraklar son demine kadar tükenmiş durumda” diyor.
Sınırlı otlatma sayesinde çimlerin kendilerine daha güzel gelebildiklerini ve uzun vadede daha çok otlatma imkanını sağlayabildiğini çiftçiler görebilseler keşke şeklinde düşüncelerini paylaştıktan sonra şu sözlerle noktalıyor; “Ne yazık ki, meselenin bu şekilde sonuçlanacağına pek ihtimal vermiyorum. Ve toprağı en çok suistimal edenler de ne hikmetse bu kavgada en azılı olanlar çıkıyor.”
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment