New Jersey’de bir Istanbul masalı

New Jersey’de bir Istanbul masalı

New Jersey’de Hudson nehrinin kıyısında,Boğaz köprüsü’nü andıran George Washington (GW)Köprüsü’nün ayağında, Edgewater’da bir evdeyiz.

Ümit Yaşar Oğuzcan’ın “Evin içinde bir oda, odada İstanbul/Odanın içinde bir ayna, aynada İstanbul” dizelerini hatırlatan bir ev burası. Bir tarafta piano, diğer tarafta içinde çeşit çeşit Istanbul kitapları sıralanmış bir kütüphane… Karşımızda, aklımıza Istanbul’un incisi ışıklar içinde uzanan Boğaz köprüsünü getiren GW köprüsünün göz alıcı manzarası, önümüzde bir sehpa, sehpanın üzerinde camdan yapılmış, kendi ekseninde sessizce huşu içinde dönen bir Mevlana figürü, Mevlana’nın yanı başında içinde maviş maviş gülümseyen nazar boncuklarıyla bir gümüş kap, ona komşu içi badem ezmesi ve lokum dolu bir diğer gümüş kase, burnumuzda yeni demlenmiş çayın mis kokusu, elimizde ince belli bardaklarda Türk çayı, çayın yanında ev yapımı tazecik, çıtır çıtır çatal.

Nerede miyiz? 2004 yılından beri tüm Amerika içinde başarıyla hizmet veren Aslan Traslation’ın kurucusu ve sahibi mütercim tercüman Mayda Elgin Lyon’un misafiriyiz.

Tam bir Istanbul misafirperverliğiyle Zaman Weekly’yi karşılayan, 31 yıldır ABD’de yaşamasına rağmen çok da düzgün bir Istanbul Türkçesi ile konuşan Mayda hanım ABD’ye lise döneminde gelir. Lise ve üniversite eğitimini ABD’de tamamlar. New York ve New Jersey’de 18 yıl iç mimarlık yapar. Stern, Macy’s gibi çok iyi firmalarda meslegini basariyla icra eder ancak yıllar geçtikçe Türkiye ile arasında bağ olabilecek bir iş arayışına girer çünkü sıkça Türkiye’ye gitmesine, dost ahbabının çoğunun Türkiye’den olmasına, evde Türk televizyonu izlemesine rağmen içindeki Türkiye ve özellikle Istanbul özlemi bitmek tükenmek bilmemektedir.

Tercümanlık serüveninin nasıl başladığını sorduğumuzda “Evde hep Türkce konuşuruz ve dillere de meraklıyım. Türkçe’nin yanı sıra Ermenice, Fransızca, İtalyanca da konuşuyorum. Zaten Amerika’ya ilk geldiğimiz günlerden itibaren aileme ve yakın çevreme hep tercümanlık yapıyordum. Sonra buradaki Türk toplumuna daha yakın olabilmek için bunu niçin profesyonel olarak yapmayayım? diye düşündüm ve gerekli eğitimi alıp tercüman oldum.” diye cevap veriyor.

ABD’ de okul, polis, mahkeme, hastane ve hapishanelerde avukat ve doktor ofislerinde, göçmenlik büroları gibi resmi yerlerde İngilizce konuşmadığınız takdirde tercüman isteme hakkınız bulunuyor. Bu gibi durumlarda federal mahkemeler, hapishaneler, eyalet kararkolları tüm dünya dillerinde tercümana ulaşabilecekleri bir resmi bir iletişim ağı olan “juditorywebsite” e başvurarak burada kayıtlı olan tercümanlarla iletişime geçiyor; bu durumlarda tercümanın ücretini belediye ya da bölge karşılıyor.

Bu hizmetlerin yanı sıra ehliyet bürolarında da -ücreti ehliyet almak isteyen kimse tarafından ödenmek üzere- ehliyet sınavına girmek isteyenlere de her dilde tercümanlık hizmeti veriliyor.

Türkiye Türkçesi’nin yanı sıra Tacikistan, Özbekistan, Karaçay, Azebeycan, Kazakistan, Türmenistan ,Kıbrıs, Bulgaristan, Makedonya Türkçesi konuşanlara ve Ermenice de hizmet veren Mayda hanım özellikle bir tutuklanma durumunda vatandaşları mutlaka tercüman istemeleri konusunda uyarıyor ve “zira polis tutukluya ilk önce haklarını okuyor ve sonra sorgulama yapıyor. Burada bazen yanlış anlaşmalar kişiye zorluk çıkarabiliyor. Oysa herhangi bir yanlış anlaşmayı oratadan kaldırmak için yapılacak en güzel iş hemen tercüman istemek” diyor.

Polis, mahkeme ve hapishanelerin yanı sıra hastaneler de mesela kanser gibi uzun tedavi gerektiren hastalıklarda muhtemel bir yanlış anlaşmadan doğabilecek herhangi bir dava edilme riskini ortadan kaldırmak için hastaya tercüman sağlıyor. Aynı şekilde okullar da herhangi bir disiplin probleminde öğrenci ve aileyle etkin şekilde iletişim kurabilmak için tarcüman talep ediyor.

Dil engeli ve kültür farklılığı dolayısıyla aile içinde meydana gelen iletişimsizliklerin bir çok aileyi zor durumda bıraktığını söyleyen Mayda hanım “Türkiye’de çok normal olan bir şey burada suç teşkil edebiliyor. Mesela trafiğin yoğun olmadığı bir sokak arasında çocuğunun oynamasına izin veren anne işgüzar bir komşunun şikayeti ile polis ve dyfs (çocuk ve aileyi koruma kurumu) ve mahkemeler arasında zor duruma düşebiliyor. Dyfus çocuklara el koyabiliyor.”diyerek aileleri içinde yaşadıkları toplumsal kurallara karşı duyarlı olmak konusunda uyarıyor.

Dil bilmediği için haksızlığa uğrayanlara yardımcı olabilmek ve onları mutlu sona ulaştırmanin paha biçilmaz bir mutluluk olduğunu söyleyen Mayda hanım “Toplumda başı derde giren insanlarımızla birebir ilişkiye girip onların hayatına direk katkıda bulunabilmek çok anlamlı”diyor.

Write a comment

1 Comment

  1. Faruk Akçay December 9, 14:03

    O bir melektir…

Only registered users can comment.