Klimayla serinleyeyim derken hasta olup yatağa düşmeyin

Yaz aylarında kapalı alanlarda çoğunlukla açık tutulan klimanın, kontrolsüz ve uzun süre kullanılması birçok ciddi hastalığa davetiye çıkarıyor. Doğru kullanılmayan klimalar zatürre gibi hayati hastalıklara neden olabiliyor. Uzmanlar, bir kaç küçük önlemle klimanın zararlarından korunabileceğini ifade ediyor.

Çoğu insanın klimaları bilinçsiz kullandığını söyleyen Halk Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Ruhi Toraman, “Birçok kişi sıcakların etkisiyle bilinçsiz bir şekilde klima kullanıp, hastalanıyor. Klimanın yaz sıcağını serinleten bir araç olması dışında hastalık saçan bir alete dönüşmemesi için bilinçli kullanmak gerekiyor.” dedi. Klimaların temizlik ve bakımına özen gösterilmediği takdirde zatürre gibi ciddi hastalıklara yol açacağını belirten Toraman, “Bakımı yapılmamış klimaların kullanıldığı ortamlarda, alerjik nezle, astım gibi alerjik hastalıkların sayısı artabilir. Klimalardaki polen filtrelerinin düzenli olarak değiştirilmemesine bağlı olarak filtre üzerinde çeşitli virüsler meydana gelmektedir. Legionella mikrobu doğada, su kaynakları içerisinde ve nemli ortamlarda bulunur. Doğadan binaların su sistemleri içerisine yerleşen mikrop, uygun ortamda hızla çoğalır ve su zerrecikleriyle insanların akciğerlerine yerleşerek zatürreye neden olur.” şeklinde konuştu.

KLİMAYI ZARARA ÇEVİRMEYİN!

Klimaların yararlı 2 işlevi olduğunu ifade eden Toraman, “Nemli iklimde yaşayanlar için sıcak ve boğucu yaz günlerinde klimalar, günlük yaşantıyı son derece kolaylaştıracaktır. Klimaların havayı soğutmak ve havadaki nemi azaltmak gibi 2 önemli işlevi vardır. Vücudumuzun ısısını düşüremediği durumlarda gelişen ve hayati tehlike taşıyan sıcak çarpmalarından da koruyucu etkiye sahiptir.” diye konuştu.

Ancak, kullanımına dikkat edilmediği takdirde klimanın ciddi hastalıklara sebep olabileceğini vurgulayan Toraman, şunları dile getirdi:

“Klimalar doğru kullanılmadığı takdirde; zatürre, gribal ve viral enfeksiyonlar, sinüzit, bademcik iltihabı, dış kulak iltihabı, kas ağrıları ve kas tutulması gibi birçok kaliteli yaşam olanaklarını sınırlandıracak hastalığa sebep olmaktadır. Dış ve iç ortam ısı değişikliklerinin belirgin olduğu durumlarda kişilerde, yüz felci, kas tutulması ve ağrılar oluşmaktadır. Klimanın çalışması ile havadaki nem oranı azalmakta ve mekanda yoğunlaşan kuru hava da burun içi dokularda ve boğazda tahrişe neden olmakta, buna bağlı olarak kişide enfeksiyon görülme riskini artırmaktadır. Küçük önlemler sayesinde klimanın yan etkilerinden korunulabilir. Klimadan gelen soğuk hava akımının yüksek hızda ve doğrudan kişilerin üzerine çevrilmemesi gerekiyor. Ortam ısısının birden düşürülmeden, belirli zaman aralıklarında yavaş yavaş soğutulması gerekiyor. Oda sıcaklığının dış ortam sıcaklığından 7-8 derece daha düşük olarak ayarlanması gerekiyor. Gün içinde doğal havalandırma yapılması şart. Çok gerekmedikçe klima yerine mekandaki pencere ve kapıların açılarak ortamın havalandırılması daha uygundur. Klima kullanımı halinde ise ortamda klimanın doğrudan solunuma gelmesinin engellenmesi gerekmektedir. Klimanın, araç içinde, camlara ya da ayaklara, ev ya da iş yerlerinde de doğrudan yüze denk gelmeyecek, ortama gelecek şekilde ayarlanması, olası hastalıklara karşı koruyucu bir yöntem olacaktır. Klima, gün içerisinde mümkün olduğunca az süre kullanılmalı ve ortamdaki nem miktarının artması için zaman zaman doğal havalandırma yapılmalıdır.”