İranlı göçmen Ali Seyfi, ABD’de 400’den fazla lokanta açtı

İranlı göçmen Ali Seyfi, ABD’de 400’den fazla lokanta açtı

Amerika, başka ülkelerden gelen göçmenler için  “Fırsatlar Ülkesi” olarak görülür. 2011 yılında bir milyondan fazla göçmen ülkede kalıcı oturma izni alarak vatandaşlık yolunda adım attı.

Göçmenlerin birçoğu yaşadıkları ülkelerdeki zorluklardan kaçmak için Amerika’ya geliyor. Bazıları ise çocuklarına daha iyi fırsatlar sunmak için… Girişimci ruhla gelenlerden kimileri hayallerininötesinde başarılara imza atabiliyor.

 

40 yıl önce İran’ı terk ederek ABD’ye yerleşen Ali Seyfi, Amerikan Rüyası’nın ta kendisi: “Burası çok ilginç bir ülke çünkü yapmak istediklerinizi yapmanıza imkan veriyor.” diye özetliyor yaşadıklarını.

Ali Seyfi’nin hayali, bir restoran açmakmış. 1981’de Güney Carolina’da bir ‘Subway’ açarak hayalini başlamış. “30 yıl önce Greenville’de açtığımız ilk Subway’den buralara gelmek işin doğrusu hayal ötesi.” diye aktarıyor.

Bugün ise Ali Seyfi’nin, 400’den fazla lokantası var. 400’den fazla restoranda yaklaşık 4 binden fazla insana iş sağlıyor. Dört bin çalışanın maaşı ortalama 40 milyon dolar tutuyor. Maaşlardan ödenen vergilerse 6 milyon dolar civarında.

Seyfi, “Bunun dışında önemli sayıda dolaylı çalışanı var. Yiyecek dağıtımını yapanlar, kamyon şöförleri, paketleme yapanlar… Birçok kişiden ürün alıyoruz, onlar da bize teslimat yapıyor,” diyor.

Bu Amerikan Rüyası’nın diğer yönü. Bir kişinin  başarısı diğerlerinin hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı oluyor.

Lakim Campbell,  “Bu dükkanın benim için işten farklı bir anlamı var. Hayatımın bir parçası,” diyor.

Lakim Campbell Subway’de çalışmaya iki yıl önce başladığında asgari ücret alıyormuş: “Başladıktan 3 ay sonra hamile kaldım ve 3 hafta çalışamadım. Sonra dönüp kaldığım yerden devam ettim” diyor.

Campbell mağaza müdürlüğüne kadar yükselmiş. Ve idarecilikle birlikte ücretli tatil, hastalık izni ve sağlık sigortası kazanmış. Campbell,  “Benim için çok iyi oldu. Sağlık sigortası sayesinde param olduğunda değil, ihtiyacım olduğunda doktora gidebiliyorum,” şeklinde konuşuyor.

Bu yalnızca Campbell için geçerli değil. Sağlık sigortası yeni doğmuş çocuğunu da kapsıyor.

Ancak Ali Seyfi’nin açtığı her dükkan başarılı olmamış. Crystal Hardesty,  “Bazen karı ikinci plana atıp çalışanları ön plana almak zorunda kaldı,” diyor arkadaşı için.

Crystal Hardesty, Goodwill Industries’in bölgesel pazarlama müdürü. Kar amacı gütmeyen bu kuruluş, çalımak isteyenleri, düşük maaşlı giriş düzeyinde işlere hazırlıyor. Ali Seyfi Goodwill’in binada bir Subway açarak birçok kişiyi gıda sektöründe işlere hazırlamasına yardımcı olmuş.

Hardesty,  “Birçoğumuz için iş basit bir şey olabilir. Hep işimiz olacağını düşünürüz. Ancak birçok kişi için bu ulaşılmaz bir şey gibi görünüyor ve bir iş sahibi olduklarında bu, hayata bakışlarını tamamen değiştiriyor” diyor.

Goodwill için Seyfi, “Bizden daha şanssız insanları eğitiyorlar. Bunlar bizim normalde işe almayacağımız insanlar. Sabıkaları olabilir ya da şiddet görmüş kadınlar olabilir. Bu kurum onlara el uzatıyor, sadaka vermiyor” şeklinde konuşuyor.

2012 mali yılında Greenville Goodwill, 7300 kişinin iş bulmasına yardımcı olmuş. Bu kişiler iş bulmasalardı normal şartlarda vergilerin sağladığı sosyal güvenlik gelirine bağımlı yaşayabilirdi. Ancak onlar da toplam 75 milyon dolar kazanmayı başardı. Bunu sağlayan da Amerika’ya rüyalarını gerçekleştirmek için gelen Ali Seyfi gibi göçmenler oldu.

 

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.