İşte çocukların yazın en sık yaşadığı kazalar

İşte çocukların yazın en sık yaşadığı kazalar

14 yaş altındaki kazalarda hastaneye başvuru en çok Mayıs ve Ağustos ayları arasında oluyor. Temmuz ayında en yüksek düzeye ulaşıyor. En sık görülen kazalar sırasıyla boğulma ve bisiklet kazaları. Bu durumun en önemli sebeplerinin başında ise çocukların yaz tatiline çıkmış olmaları ve erişkinlerin onları yakından takip edemiyor olmaları geliyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erol Aynacı, ailelerin alınması gereken tedbirleri şöyle sıraladı: “Çocuklarımız yeterince sorumlu olsalar bile 9 yaşına kadar erişkinler tarafından kazalar açısından yakından izlenmeliler. Her şeyden önce mümkünse cankurtaran ve sahil güvenlik olan alanlarda denize girilmeli. Deniz kirliliğinin olmadığı bölgeler kullanılmalı. Çocuklar yüzerken asla yalnız bırakılmamalı ve her an için gözünüzün önünde bulundurulmalı. Unutmayın çocuğun boğulması için bir dakika bile yeterli. Bisiklet kazalarını önlemenin en iyi yöntemi eğitim. Trafiğe kapalı alanlarda bisiklet kullanımı teşvik edilmeli ve mutlaka çocuklarınıza kask, dirseklik ve dizlik giydirilmeli. Araba kazalarında meydana gelen travmaların azaltılmasındaki en önemli görev biz erişkinlere düşüyor, çünkü direksiyonun arkasında biz bulunuyoruz. Direksiyon arkasındayken sokakta yuvarlanan bir top görüyorsanız ardından bir çocuğun geleceğini mutlaka akılda bulundurulmalı. Bunun yanı sıra yeni doğmuş bebekler 13-15 kiloya ulaşana kadar mutlaka uygun araba koltukları kullanılmalı.”

Sivrisinek ilaçlarının 2 yaşından küçük çocuklara kullanılmaması uyarısında bulunan Dr. Aynacı, hamile ve çocuklar için daha düşük konsantrasyondaki ürünlerin tercih edilmesini tavsiye ediyor.

ARI, AKREP SOKMASINA DİKKAT

Arı sokması durumunda iğnenin çekerek çıkartılması yerine sert bir cisimle yandan iterek çıkartılmasını isteyen Dr. Aynacı, böcek sokmaları karşısında yapılması gerekenleri şöyle anlattı: “Tıbbi tedavi genelde gerekmemekle birlikte alerjik yanıt, kene gibi hastalık taşıyıcı bir böcek veya enfeksiyon söz konusuysa doktorunuz ile temas kurmanızda büyük fayda var. Alerjik yanıtta belirtiler öksürük, nefes güçlüğü, hırıltı, şişkinlik, kaşınma ve kusma. Isırılan bölgeyi kalpten daha yüksek düzeyde tutmayın, turnike uygulamayın, aspirin veya ağrı gidericiyi doktor tavsiyesi dışında vermeyin ve koşturmasını engelleyin. Kaşıntı sonrası yara oluşursa mutlaka sabunlu su ile bu bölgeyi temizleyin. Ülkemizde akrep ısırıklarına karşı da dikkatli olmak gerekiyor. Her akrep zehirli değildir. Isırık vakalarının hafif olanlarında ısırık bölgesinde uyuşma, iğnelenme, hafif ağrı ve kaşınma hissedilebiliyor. Ağır vakalarda havale, kas spazmları, idrarı ve dışkıyı tutamama, fazla tükürük, hızlı solunum, zorlu solunum, solunumun durması, karın ağrısı, anormal ve hızlı kalp atımları ve sinirlilik görülebiliyor.”

Altı yaş altı çocuklarda belirtilerin daha ağır ve bariz yaşandığını belirten Aynacı, şöyle devam etti: “Yapılacak ilk şey ısırık bölgesine 10 dakika buz uygulamak ve ardından 10 dakika uygulamamak ve bunu tekrar etmek. Mümkün olduğu kadar hasta sakin ve hareketsiz tutulmalı. Hemen ardından hastaneye gidilmeli. Bu tür durumlarda tıbbi beklenti 6 yaş altındaki çocuklarda ölüm riski büyük çocuklara kıyasla daha olası. Isırıktan 2-4 saat sonra kötüleşme gözlenmesi durumun ağır seyredeceğinin habercisi olabiliyor.”

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.