Çocuğuyla bir saat oynamayan aileler fotoğraflarını paylaşıyor

Çocuğuyla bir saat oynamayan aileler fotoğraflarını paylaşıyor

Sosyal medyada her dakika ne yediğini, ne içtiğini, ne giydiğini paylaşan binlerce insan var. Günden güne kişinin mahremiyet anlayışını değiştiren bu popüler kültüre anneler de eklendi. Çocuklarıyla verimli bir saat geçirmeyen bazı anneler, boy boy çocuklarının fotoğraflarını neşrediyor.

Son birkaç yılda pek çok kişinin hayatına hızla yerleşen sosyal medya kişilere kendilerini ifade edecekleri geniş bir mecra sundu. Sosyal medyada her an nerede olduğunu, ne yediğini, ne içtiğini, ne giydiğini paylaşan birçok insana rastlamak mümkün. Tabii bu durum özel hayat algısını rafa kaldırmaya başladı. Her şey aleni bir şekilde ortaya serilirken kişinin mahremiyeti deliniyor, gizlilik perdesi de ortadan kalkıyor.

Şahsi paylaşımların ötesinde kimi anneler, ailesini ve çocuklarını da bu popüler kültüre kurban ediyor. ‘Ben çocuğumla ilgili bir anneyim, bakın onunla neler yapıyorum’ imajını vermek için çeşit çeşit kıyafetlerle fotoğraflayıp sosyal medyada paylaşıyor. Uzman pedagog Mehmet Teber, ailelerin bu paylaşımlarla kendilerini tatmin etse de yapılanların birçoğunun kandırmaca bir ilgilenme olarak algılandığını söylüyor. Çocuğuyla günde bir saat bile oyun oynamayan ailelerin büyük partiler organize ettiğini vurgulayan Teber’e göre günümüzde çocukların isteklerinin çoğu karşılanıyor fakat çocukların gerçek ihtiyaçları çok farklı.

Sosyal medyanın herkesin hayatını her yerde teşhir etme imkânı verdiğini belirten Teber, mahremiyet algısının günden güne tahribe uğradığına dikkat çekiyor. Teber, ailelerin çocukları için organize ettikleri büyük şatafatlı doğum günlerinin çocukları çok fazla etkilemeyeceğini, sadece buna alışkanlık kazandıracağını ifade ediyor. Bu durumu ailelerin kendini tatmin etmek için çocuk üzerinden var olma çabasına bağlayan pedagog, “Çocukla ilgilenmek, sadece onunla oyun oynamak değildir. Ailelerin sosyal medya akımına kapılarak çocuğunu en çok beğeni toplayanlar arasına sokma çabası artık kaçınılmaz bir durum oluyor. Çocuklarda, sevgi ve güven ihtiyacı ile birlikte oyun ihtiyacı da yeteri kadar karşılanmıyor. Bu da toplumda ihtiyaçları karşılanmadan yetişen bir neslin gelmesine neden oluyor.” diyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.