Amerika’da çocuk yetiştirmek

Amerika’da çocuk yetiştirmek

Amerika’da bulunan eyaletler arasında bir takım farklılıklar söz konusu olsa da, devletin sunmuş olduğu eğitim imkanları ve hakları genel itibariyle aynı.

Burada yaşam adeta çocuklu aileleri destekleyecek biçimde düzenlenmiştir. Hamileler ve çocukları olan insanların rahatlıkla kullanabilecekleri alanlar oluşturulmuştur. Uzun süreli bir hastalığa sahip ya da engelli çocuklar da diğer yaşıtlarıyla eşit haklara sahip.

Günümüzde hala Amerika’da ki eğitim sistemindeki aksaklıklardan, eksikliklerden bahsediliyor olsa da birçok ülkeye göre daha ön sıralarda olduğu açık.

Mağaza girişlerinin hemen yakınlarında bulunan araç park alanları, bütün umumi tuvaletlerde bebek bezi değiştirme üniteleri, restoranlarda çocukların rahat edebilecekleri fiziki şartlar gibi basit ancak önemli hususlarda dahil, sosyal, fiziki ve eğitim yapısı çocukların da en az yetişkinler kadar fayda sağlayabilmesini amaçlamış.  

Hamilelikten itibaren, düzenli bebek ve anne takip sistemi ile size yapacak ve takip edecek bir şey kalmıyor. Eğer gelir seviyeniz çok yüksek değilse, hamilelikten itibaren tamamen ücretsiz sağlık sigortasıyla doğum dahil bütün sağlık giderleriniz ücretsiz olarak karşılanıyor.

Bütün  bunların yanında Tarım Bakanlığı’nın özel bir beslenme programı ile (WIC) anne adayının hamileyken yeterince beslenmesini sağlamak için aylık alması gereken besinleri devlet ücretsiz olarak veriyor. Çocuk doğduktan sonra ise çocuğun ihtiyacı olan besinler ekleniyor. Ve bu yardım ailenin  maddi durumunda bir değişim olmadığı sürece çocuk 5 yaşını doldurana kadar devam ediyor.

Amerika’ ya eğitim amaçlı gelmişseniz ve bir üniversitede asistansanız, aldığınız maaş bilgilerini gösterdiğiniz takdirde bu yardımlardan faydalanabiliyorsunuz. Çocuk doğduktan sonra bütün bu yardımlarla çocuğa verilecek aylık 150 ila 200 dolar civarında (maddi gelirinize bağlı) sadece yiyecek almanızı sağlayacak bir kart ve bir o kadar da nakit para yardımı alabiliyorsunuz. Yani eğer yıllık gelir düzeyiniz 29.700 doların altında ise çocuğunuzun ihtiyaçlarını karşılayabilecek yardımı alabiliyorsunuz.

Çocuğunuz küçükse ve hem kendinizin hem de bebeğinizin sosyalleşmesini istiyorsanız, mahallenize en yakın şehir kütüphanesine gitmeniz yeterli olacaktır. Küçük çocuklar ve anneleri için özel programlar, okuma ve oyun saatleri, sanatsal aktiviteler, kukla gösterileri ve daha bir çok imkandan ücretsiz faydalanabilirsiniz.

Yeni insanlarla tanışmak, çocuğunuza ve kendinize yeni sosyal ortamlar bulmak için muhteşem bir fırsat olan şehir kütüphanelerini mutlaka düzenli olarak ziyaret etmek gerekir. Hiç İngilizce bilmiyor bile olsanız çocukların 1. dilinin “oyun dili” olduğunu unutmayınız. Böylelikle siz de kendinize yeni arkadaşlar edinip pratik yapma imkanı bulabileceksiniz.

Amerika genelindeki 39 eyalette devlet destekli Pre-­k programları var. Ancak bu programlar sadece az gelirli ailelerin çocuklarını kapsıyor. Sadece 3 eyalette; Georgia, Florida ve Oklahoma’da yaşıyorsanız, gelir seviyenize bakılmaksızın 4 yaşındaki bütün çocuklar bu imkanlardan tamamen ücretsiz faydalanabilirler. Yalnız talep çok yoğun olduğu için önceden kaydını yaptırmanız ya da sıraya girmeniz gerekiyor.

Kindergarten denilen anasınıfları ise oturduğunuz bölge kapsamındaki ilkokul bünyelerinde tamamen ücretsiz.

Türkiye’ den yeni gelmiş veya gelmeyi düşünen aileler için çocukların yaşları, eğitim seviyeleri, akademik başarı seviyeleri ne olursa olsun, devlet okullarının kapıları açık. Devletin eğitim politikasının temeli olan “No Child Left Behind Act” ile her çocuğun eğitim hakkı korunuyor.

Çocuğunuz hiç İngilizce bilmese bile okul içindeki özel ekstra İngilizce destek saatlerine katılıyor (Esol). Bu ekstra İngilizce desteği okulun verdiği tamamen ücretsiz bir hizmet. Zaten çocuklar birkaç ay içerisinde kendi dertlerini anlatabilecek ve genel içeriği anlayabilecek düzeyde İngilizce öğreniyorlar.

Eğer çalışan bir anne babaysanız ve size çocuk bakımında yardımcı olabilecek hiçbir tanıdığınız yoksa, okul sonrasında çocuklara saat 18.00’e kadar okulda bakım yapılıyor, belirli bir ücret karşılığında. Ve en güzeli de okul servislerinin (school bus) çocuğunuzu evinizin önünden alıp bırakması ve tamamen ücretsiz olması.

Çocuğunuzun okul haricinde spor, müzik veya sanat aktivitelerine katılmasını istiyorsanız, çocuklarınızı oturduğunuz bölgedeki belediyelerin açtığı dönemlik kurslara gönderebilirsiniz. Kursu veren belediye sınırları içerisinde oturuyorsanız daha düşük, değilseniz biraz daha yüksek ücret ödeyerek çocuğunuzun aktivitelere katılmasını sağlayabilirsiniz.

Amerika’ya geldik ama çocuğum Türkçeyi’ de unutmasın diyorsanız, şehrinizdeki Türk  kültür merkezlerinin açtığı hafta sonu okullarında hem Türkçe öğrenmesini hem de Türk arkadaşlar edinmesini sağlayabilirsiniz.

Üniversiteye gidecek yaşta olan çocuğunuzun herhangi bir alanda spor, görsel sanatlar, müzik, satranç gibi dallarda dereceleri varsa, Amerikan üniversitelerinde yüzde 25’ten başlayıp yüzde 100’e kadar burs alabilme şansı yüksek.

İngilizce seviyesi iyi değilse, fiyatların daha düşük olduğu Community College’lerde 1 yıl İngilizce hazırlık kursuna katılır, istediği üniversiteye başvuru yapar ve başvuruda daha önce aldığı dereceleri ve ödülleri belgelerse üniversiteye burslu girme imkanının yüksek olduğunu unutmayın.

Çocuğunuzun Amerika’da herhangi bir liseden mezun olma durumunda ise (en az 3 yıl okumuş olmak şartıyla) Türkiye’de üniversite yerleştirme sınavına girmeden, sadece yabancı öğrenci sınavına (YÖS) girerek istediği üniversitede istediği bölüme yerleşebilmesi mümkün. 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.