Türkiye’de politikaya olan inancı onarmak için yapılması gereken 5 reform

Türkiye’de politikaya olan inancı onarmak için yapılması gereken 5 reform

2013 yazında meydana gelen büyük protesto gösterilerinden sonra Türkiye 2014 yılına politika ve iş dünyasından liderlerin ve yargı sisteminin de içinde olduğu büyük bir yolsuzluk skandalıyla başladı. Hükümet yolsuzluk soruşturması sırasında bilgilere ulaşmayı engelleyici bir tavır sergileyerek internet ulaşımını istedikleri gibi engelleyebilmelerini sağlayan bir yasa çıkardı. 15 aylık bir takibin ardından, 17 aralık 2013 günü polis yolsuzlukla ilgili olarak üst seviye politikacılarla akrabalığı olan kişilerinde içinde olduğu 52 kişiyi gözaltına aldı. Yolsuzluk skandalı, bağımsız adalet sistemi, politikacıların soruşturma geçirebilmeleri, politikacıların iş dünyası ile ilgili olan ilişkilerindeki şeffaflık ve kar ortaklıkları gibi konularda derin soruları gündeme getirdi. Hükümet bu kriz ortamında, Türkiye’de basın özgürlüğünü, yolsuzluk soruşturmaları ile ilgili bilgiye ulaşabilme, şeffaflık ve internet özgürlüğünü artırarak idame ettirmelidir. Bütün bunlara ek olarak Türkiye’nin yolsuzluklarla mücadele kapsamında mutlaka göz önünde bulundurması gereken diğer hususlar şöyledir.

1. Politikacıların Mal Bildirimi

Politikacıların, başbakanın, üst seviye bürokratların, parti liderlerinin sarsılan güveni tekrar onarabilmesinin tek yolu herkesin mal varlığını halka açıkça duyurmasıdır. İnternet üzerinde faaliyet gösteren Transparency International Turkey, politikacılar ve üst düzey bürokratlara duyuru yaparak mal varlıklarını halka açıklamalarını istiyorlar. Bunun için online imza kampayası da başlatmışlardır.

2. Politika ahlakı geliştirilmeli

Türkiye’de politik tavırlar alanında standartlar oluşturulması gerekmektedir. Bunu yapabilmek için gerekli kanunların yapılması gerekmektedir. Bu kanunların içinde hediye ve ikramlarla, iş haricindeki kısıtlamalarla ve politikacıların; iş adamları, lobiciler ve toplumun diğer kısımlarıyla ilişkilerini de kayıt altına alıp düzenleyen kurallar bulunmalıdır. Türkiye’de kanun koyucuların sınırlarını belirleyen herhangi bir standart olmadığını da görüyoruz. Bu kanunlar yapılırken diğer ülkelerdeki etik kuralların göz önüne alınması gerekmektedir. Tabi bunların olması için, bu düzenlemelerin hazırlanma, oylanma ve yürürlüğe konulması yönünde politik bir isteğin olması gerekmektedir.

 

3. Yolsuzluklar için dokunulmazlığın kaldırılması

Yolsuzluklarla ilgili suçlar parlementodaki dokunulmazlık yasasının kapsamı dışında olmalıdır. Türkiye tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi milletvekilleri için yolsuzluk da dahil olmak üzere bir çok suç için dokunulmazlık hakkı vermektedir. Bu hakkın verilmesi için çok iyi gerekçeler olmasının yanında; bu kural, güvenilirliği zedeleyip, milletvekillerine yolsuzluk gibi suçlara bulaşması için cesaret vermektedir.

Dokunulmazlık, milletvekillerinin diğer partilerden gelebilecek olan politik suçlamaları engelleyebilir lakin suç sabitse ve özellikle milletin parası söz konusu ise dokunulmazlığın kaldırılması gerekmektedir.

Eğer dokunulmazlık bugün olduğu gibi olursa politikacılar kişisel kazançları için kendi kariyerlerini kullanabilirler. Buna örnek olarak, son zamanlarda Romanya’da savcıların yolsuzluk soruşturmalarına engel olabilmek için hükümet politikacıların dokunulmazlık sürelerini artırmaya çalışmaktadır.

 

4. Siyasi partilerin finansal kaynaklarının şeffaflaşması

Günümüzde partilerin büyük miktarlarda bağış alıp bunu kamuoyundan saklamalarını durduracak hiçbir kanun yoktur. Bu yapılan bağışların miktarları ve kimin tarafından yapıldığının kayıtları, sivil bir toplumun gereklerindendir. Mesela Arjantinde, bütün bu bilgiler internet üzerinden herkese açık olarak yayınlanmaktadır. Bir çok durumda, kişilerin servetleriyle mal bildirimleri uyuşmadığında bu seçmen için bir yolsuzluğun habercisi olabilir. Bununla birlikte, Türkiye’de, siyasi partilerin diğer bütün kurum ve kuruluşlardan daha çok yolsuzluk yaptıklarını düşünenlerin oranı yüzde 66’dır.

5. Kanunların tam olarak uygulanması

Türkiye’nin adalet sisteminin üst düzey kişilerin işlediği suçları soruşturma konusunda katetmesi gereken çok yol vardır. Rüşvetle mücadele konusunda 2013 yılındaki uluslararası şeffaflık raporunda Türkiye’nin hesap detayları ile ilgili güçlü yasalara ihtiyacı olduğu konusu gündeme gelmiştir. Yolsuzluk dosyaları uzun ve karmaşık olabilir. Türkiye, bu gibi karmaşık soruşturmaları yürütecek kişilerin eğitimi konusunda daha çok efor sarfetmelidir, ayrıca bu kişilere bilgi erişimi ve maddi kaynak konularında daha çok destek olunmalıdır. Bunun yanında yolsuzlukları, itiraflarıyla ortaya çıkaran kişiler için daha etkili bir koruma sistemi oluşturulmalıdır.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.