Trump, Meksikalıların yanında Müslümanları da aşağıladı

Cumhuriyetçi Parti’nin muhtemel başkan adayı Donald Trump, Meksikalılar’dan sonra şimdi yeniden Müslümanları aşağıladı.

California’da Trump Üniversitesi ile ilgili devam eden davaya bakan Meksika kökenli hakime hakaret etmesi nedeni ile kamuoyunda büyük tepki çeken Trump, ‘‘Davaya bakan Müslüman bir hakim de olsa benimle ilgili vereceği kararda adil olmazdı’’ diye ileri sürdü.

Trump, daha önce Meksikalıları ”uyuşturucu taciri, kaçak, ülkemize suç taşıyorlar” gibi sözlerde aşağılamıştı. Müslümanlar için ise Trump, ülkeye alınmalarının yasaklanması gerektiğini savunmuştu.

CBS televizyon kanalında “Face the Nation” programına katılan Trump, ismi ile açtığı üniversitesi üzerinden haksız kazanç elde ettiği yolunda devam eden davaya bakan Federal Yargıç Gonzalo Curiel’in Meksika kökenli olması nedeni ile eleştirmişti. Trump, Curiel’in geldiği köken itibariyle doğasında şiddetin bulunduğunu ileri sürmüştü. Trump kamuoyunda ırkçı söylemlerden dolayı eleştirilmişti.

Trump, hafta sonu katıldığı CBS de ırkçı ifadeler kullanmaya devam ettiği görüldü. Hakkında süren dava konusunun açılması üzerine Trump, bu davaya bakan hakimin Müslüman olması durumunda da kendisi hakkında ‘‘kesinlikle’’ adil karar vermeyeceğini iddia etti.

Meksikalı bir ailenin çocuğu olarak Indiana eyaletinde doğan Federal Hakim Curiel hakkında da yine ırkçı söylemlerini savunan Trump, “Bu konuda çok şeylerin döndüğüne inanıyorum. Öncelikle tarihe geçecek çok kötü kararlar aldı’’ diye savundu.

Curiel’in Meksikalıları destekleyen bir derneğin üyesi olduğunu belirten Trump, “O, pro-Meksikalı olan bir kulübe üye. Bunda bir sorun yok. Ama benim hakkımda çok önyargılı. Ben o duvarı inşa etmek istiyorum. Ben o duvarı da inşa edeceğim’’ diye konuştu.

Curiel, La Raza Lawyers of California adlı avukatların üye olduğu kulübe üye.

Program yapımcısı Trump’a ‘‘hakkınızda devam eden davanın hakimi Meksika değil de Müslüman biri olsaydı yine adil karar vermez miydi’ sorusuna ‘‘mümkündür’’ diye karşılık verdi. Trump daha sonra, “Vermeyeceği mümkündür, hatta mümkünde değil, kesinlikle böyledir’’ diye kendisini savundu.