Obama, yemin töreni konuşmasında sık sık ‘biz’, ‘ulus’ ve ‘halk’ ifadelerini kullandı

Obama, yemin töreni konuşmasında sık sık ‘biz’, ‘ulus’ ve ‘halk’ ifadelerini kullandı

Başkan Barack Obama, ikinci yemin töreninde yaptığı 2 bin 95 kelimelik konuşmasında sık sık ‘biz’, ‘ulus’ ve ‘halk’ sözcüklerini kullanarak, Amerikan halkının değerlerine birçok kez atıfta bulundu.
    
Amerikan basını, Kongre bahçesinde yaklaşık 700 bin Amerikalının şahitliğinde yemin ettikten sonra halka seslenen Obama’nın, 2009 yılındaki yemin törenine oranla çok daha iyimser ve olumlu olduğunu yazdı.
    
Time, 14 Aralık’ta Connecticut’taki Sandy Hook İlkokulu’na düzenlenen ve 20’si çocuk 27 kişinin yaşamını yitirmesine yol açan okul saldırısının ardından silah kontrolü için eyleme geçen Obama’nın, yemin töreninde silah kontrol konusuna değinmeyerek birçok kişiyi düş kırıklığına uğrattığını belirtti. Obama, yaptığı konuşmada sadece, “Detroit sokaklarından Appalachia tepelerine, Newtown’un sessiz sokaklarına kadar her yerde tüm çocuklar, güven içinde olmalı” dedi.
    
Bu kez halkın karşısına seçim kampanyasının rengi olarak seçtiği mavi kravatla çıkan Obama, ilk konuşmasında da vurgu yaptığı eşitlik konusunun altını tekrar çizdi. Obama, eşcinseller için de eşitlik istedi. “Eşcinsel kardeşlerimiz hukuk önünde herkesle aynı muameleyi görmedikçe başladığımız yolculuğumuz sona ermeyecek. Eğer gerçekten eşik yaratıldıysak, o zaman bir başkasına gösterdiğimiz sevgi de eşit olmalı” diyen Obama, yemin töreninde aynı cinsen insanların evliliğine değinen ilk başkan oldu.
    
İlk konuşmasında ABD’nin karşı karşıya olduğu güçlüklere odaklanan Obama, bu kez sadece işsizlik sorununa değindi.
    
2009’daki ilk konuşmasında dış politikadan genel ilkeler olarak söz eden Obama, bu kez Suriye’den İran’a, Kuzey Afrika’ya değinerek dünyanın her yerinde demokrasiyi destekleyecekleri sözü verdi.
    
Associated Press (AP), konuşmasında ‘Demokrat’ ve ‘Cumhuriyetçi’ sözcüklerini kesinlikle kullanmayan Obama’nın son derece politik konuştuğunu ifade etti.
    
Obama, isim vermeden Cumhuriyetçilere, ”çözümün bir parçası olarak hükümeti desteklemeleri” çağrısında bulundu.
    
Amerikan basını, işsizlik, fırsat eşitliği, sağlık hizmetleri konusunda birçok vaatlerde bulunan Obama’nın sözlerini tutup tutmayacağını zamanın göstereceğini yazdı.
        
OBAMA’NIN GERÇEKLEŞTİREMEDİĞİ VAATLER
    
Huffington Post ise Obama’nın 2009’daki konuşmasında verdiği ancak tutamadığı sözleri listeledi.
    
Obama, ilk konuşmasında “Bildiğinden şaşmamanın, küçük çıkarların peşinde koşmanın ve hoş olmayan kararları ertelemenin devri geçti” demesine karşın hoş olmayan kararları ertelemek zorunda kaldı. 2010’da ‘Dodd-Frank Yasası’ olarak adlandırılan ve finansal kurumlar için sıkı kontrolleri içeren düzenlemeleri kabul eden Kongre, sunulan tasarıların yaklaşık üçte ikisini hala karara bağlamadı.
    
2009’daki konuşması sırasında ekonominin hızlı ve cesur eylem gerektirdiğine işaret eden ve sadece yeni iş olanakları yaratmakla kalmayıp büyüme için de yeni bir temel atacakları sözünü veren Obama, yeni iş olanakları yarattı. Ancak bu olanaklar, büyüme için yeni bir temel oluşturma özelliğinden uzaktı. ABD İstihdam Yasası Projesi’nin ekim ayında yayımladığı rapora göre Obama’nın ilk başkanlığı sırasında yaratılan iş olanaklarının beşte üçü, düşük ücretli işlerdi. Obama, 2012’de seçim gecesi orta sınıf için yeni iş olanakları sözünü tekrarladı.
    
İlk konuşmasında “Ticareti geliştirmek ve birbirimize bağlılığımızı artırmak için yollar ile köprüler, elektrik ile dijital şebekeler inşa edeceği” sözünü veren Obama, altyapı projelerine sadece 100 milyar dolar harcadı. Kongre, karayolları ağının geliştirilmesi için ayrılan ödeneğin 2 yıl boyunca aynı seviyede kalmasına karar verdi.
    
2008’deki ilk seçim zaferinin ardından motorlu araçlar ile fabrikalarda güneş ve rüzgar enerjisinin kullanılması için eyleme geçme söz veren Obama, sürdürülebilir enerji kaynaklarını geliştirmek yerine petrol ve doğalgaz arama çalışmalarına hız verdi.
    
Obama, ilk konuşmasında halkın hükümete güvenini artırmak için akıllı harcama yapacakları, kötü alışkanlıkların değiştirileceği ve şeffaflığa öncelik verecekleri sözünü vermişti. Ancak Obama’nın birinci başkanlık dönemindeki her bütçe görüşmesi, halkın güvenine darbe vurdu. Obama’nın ilk dönemine bütçe açığındaki artış, vergi artışları ve mali uçurum sorunu damgasını vurdu.
    
Küresel ekonomik krizin piyasaların kolayca kontrolden çıkabileceğini gösterdiğine işaret eden ve gelir dağılımındaki eşitsizliği azaltma sözü veren Obama, bu sözünü de tutamadı. Obama’nın ilk dönemindeki gelir eşitsizliği, George W. Bush’un başkanlığı dönemindekine oranla daha da yüksekti. Berkeley Üniversitesi’nden Prof. Emmanuel Saez’in Nisan 2011’de yaptığı analiz, zenginlerin 2009-2010 yılları arasında gelirden aldığı payın 2002-2007 dönemine oranla çok daha olduğunu ortaya çıkardı.
    
Obama, 2009’da halk karşısında yaptığı konuşmada “Bugün sorduğumuz soru, hükümetin ne kadar büyük ya da ne kadar küçük olduğu değil, çalışıp çalışmadığı, ailelerin geçinebilecekleri ücretlerle iş bulmalarına yardım edip etmediği, onurlu emekliliklerini sağlayıp sağlayamadığıdır. Yanıtın ‘evet’ olduğu yerde daha ileriye gideceğiz, ‘hayır’ olduğu yerde ise o programları bitireceğiz” demişti. ABD İstihdam Yasası Projesi’nin ağustosta yayımladığı rapor, krizden sonra yaratılan iş olanaklarının yüzde 40’ının son derece düşük ücretli olduğunu gösterdi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.