Almanya’da bankalar krizi

Dünyanın önde gelen bankalarından Deutsche Bank ve Almanya’nın ikinci büyük bankası Commerzbank ile ilgili olumsuz gelişmeler ekonomi piyasalarını sarstı.

Yaklaşık 45 bin çalışanı bulunan Frankfurt merkezli Commerzbank, içinde bulunduğu kriz nedeniyle 2020 yılına kadar yeni bir yapılanmaya gideceğini ve 9 bin 600 kişiyi işten çıkaracağını duyurdu. Commerzbank’ın denetleme kurulu toplantısı sonrasında yapılan açıklamada, çok sayıda şubenin yanısıra, küçük ve orta büyüklükteki işletmelere yönelik bankacılık biriminin de kapatılacağı bildirildi.

Yeniden yapılanma kapsamında banka önümüzdeki üç yıl boyunca hisse senedi kâr payı ödemesi de yapmayacak. Commerzbank 2008’deki küresel mali kriz sonrasında milyarlarca Euro’ya ulaşan zarara uğradı ve sıkı mali politikalara rağmen krize sürüklendi.

Deutsche Bank’la ilgili belirsizlik sürüyor

Dünyanın en büyük altıncı özel bankası durumdaki Deutsche Bank’la ilgili belirsizlik ise Alman finans çevrelerinde büyük tedirginliğe neden oluyor. Banka 2008 yılındaki mali krizde Amerikan şirketlerine usulsüz kredi verdiği gerekçesiyle 14 milyar dolar cezaya çarptırılmıştı. Deutsche Bank yetkilileri Amerika Adalet Bakanlığı’nın talep ettiği bedeli ödemeyeceğini açıklamıştı.

Frankfurt’daki finans uzmanları Deutsche Bank’ın bu parayı ödemesinin bankanın batması anlamına geleceğini öne sürerken, Alman hükümetinin acil bir durumda yüzde 25 hissesini satın alarak bankayı kurtarmayı planladığı haberleri piyasalardaki endişelerin artmasına neden oldu.

Konuyla ilgili haberlere göre Alman Maliye Bakanlığı’nın yanısıra, Avrupa Birliği’nde de ekonomiden sorumlu bürokratlar, bankaya ait bazı birimlerin başka bankalara satılmasını ve satış işlemlerinin devlet garantisi altında yapılmasını planlıyor.

Deutsche Bank CEO’su John Cryan ise kurtarma planını yalanladı ve bankanın kendi kaynaklarının yeterli olduğunu öne sürdü. Ancak Alman basınında çıkan haberlerde John Cyron’un, Başbakan Angela Merkel’le gizli bir görüşme yaptığı ve planın ayrıntılarını görüştüğü iddiaları yer aldı.

2015 yılında 6,8 milyar Euro zarar eden Deutsche Bank geride kalan aylarda da sermaye konusundaki yetersizliğini aşamayarak ciddi kayıplar yaşamaya devam etti. John Cryan, krizi atlatabilmek için en az 9 bin çalışanın işine son verileceğini ve en az 200 şubenin kapatılacağını duyurmuştu.

Amerika’nın Sesi’nin haberine göre, ekonomistler bankanın daha iki yıl önce 30 milyar olarak tahmin edilen piyasa değerinin bu yıl içinde yaklaşık 10 milyar Euro eridiğini belirtiyor. Analistler ABD’deki ceza sorunun yanısıra, son zamanlarda faiz manipülasyonu ve Rusya’da kara para aklama gibi skandallarla gündeme gelen Deutsche Bank’ın hisselerinin bundan sonraki kısa ve orta vadeli dönemde değer kaybedeceğinden yola çıkıyor ve Deutsche Bank’ın içinde bulunduğu durumu 2008’de iflas eden Lehman Brothers’a benzetiyor.

Deutsche Bank bundan bir süre önce Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından “dünyada sistemsel açıdan en riskli banka” ilan edilmişti. Deutsche Bank hisseleri bu hafta boyunca yüzde 6 değer kaybederek Salı günü tarihi düşük seviyesi olan 10,18 Euro’dan işlem gördü.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut’un, Deutsche Bank’ı Ulusal Varlık Fonu ve Türk bankalarının alabileceği yönündeki tweeti, Alman basınının da haberleştirmesiyle Frankfurt’ta da büyük yankı buldu ve banka hisseleri 10,87 Euro seviyesine yükseldi.

Yiğit Bulut twitter hesabından “Her zaman Almanlar bankaları ele geçirecek değil. Şimdi onlar için satma zamanı. Üzerinde ciddi bir çalışma yapıp Türk sermayesinin, Türk Varlık Fonu’nun veya Türk Kamu Bankaları Konsorsiyum’unun uygun bir fiyata Deutsche Bank’ı satın alması düşünülebilir” açıklamasında bulunmuştu.