Çin’de mini devalüasyon

Çin Merkez Bankası, ülke ihracatının yüzde 8,3 gerilemesinin ardından para birimi yuanın değerini yüzde 2 düşürdü. Bazı ekonomistler devalüasyonu yuanda uzun sürecek değer kaybının başlangıcı olarak yorumladı. Bu arada koalisyon hükümeti beklentisiyle TL, gelişmekte olan ülke para birimlerinden pozitif ayrışarak değer kazandı.

Çin Merkez Bankası (PBOC) son dönemlerde gelen zayıf ekonomik verilerin ardından para birimi yuanı devalüe ederek neredeyse üç yılın en düşük seviyesine indirdi. Merkez bankası bu kararı serbest piyasa reformu olarak tanıtırken, bazı uzmanlar yuanda uzun sürecek değer kaybının başlangıcı olabileceğinden şüpheleniyor.

Çin Merkez Bankası, piyasa etkenlerine daha hızlı tepki vereceğini belirttiği yeni yöntem çerçevesinde yuanın değerini yaklaşık yüzde 2 düşürdü. Dolar/yuan kurunun resmi orta noktası 6,1162’den 6,2298’e yükseltildi. Devalüasyonun ardından yuan spot piyasada Eylül 2012’den bu yana en düşük düzeyi gördü.

Çin Merkez Bankası tarafından yapılan açıklamada, “Çin’in mal ticareti görece yüksek düzeyde fazla vermeyi sürdürdüğü için reel efektif yuan kuru, küresel para birimleri karşısında görece güçlü kalmaya devam ediyor ve piyasa beklentilerinden sapma gösteriyor. Bu nedenle piyasanın ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yuanın orta noktasını daha da iyileştirmek gerekmekte.” denildi.

PBOC kararı “tek seferlik değer kaybı” olarak nitelerken, ekonomistler ülkenin son dönemdeki güçlü yuan politikasından vazgeçtiğine işaret eden bu değişikliğin ne anlama geldiği konusunda farklı görüşler dile getiriyor. Shanghai merkezli Founder Securities ekonomisti Guo Lei ise yuandaki devalüasyonun ihracatçıların sorunlarına bir çare olmayacağını, ancak çok daha büyük bir sorun olan deflasyon baskılarını hafifletebileceğini belirtti.

Hafta sonu açıklanan verilere göre Çin’in ihracatı başlıca ticari ortakları Avrupa, ABD ve Japonya’da talebin düşmesiyle beraber yüzde 8,3 gerilerken, üretici fiyatları dört yıldır düşüş kaydediyor. Üretici fiyatlarının küresel emtia fiyatlarındaki çöküşten kaynaklandığı belirtilse de ülkenin Japonya’nın on yıllardır muzdarip olduğu deflasyon sarmalına kapılacağından endişe ediliyor. Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin bu yıl yavaşlama yaşarken, bazı uzmanlar büyümenin 2015 hedefi olan yüzde 7’nin altında olacağını tahmin ediyor. Bu hedef tutturulsa bile ekonomi son 25 yılın en düşük büyümesini kaydedecek. Bazı ekonomistler de kur rejimindeki bu değişikliğin ihracattaki düşüşe bir tepkiden ziyade Beijing’in IMF’nin borç verme işlemlerine temel oluşturan SDR adlı rezerv para birimleri sepetine yuanı dahil etmek için attığını belirtiyor.

Türk Lirası değer kazandı

AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki gün 4,5 saat süren görüşmesinin ardından bu hafta yeniden bir araya gelmek üzere anlaşmaları hükümetin kurulabileceği umutlarının korunmasına neden oldu ve TL, dün gelişmekte olan ülke para birimleri arasında en iyi performansı gösterdi. TL dün sabah güne 2,77’nin hemen üzerinde başladı. Dolar/TL gün içinde en düşük 2.7600’ya kadar geriledikten sonra 15.57’de 2,7668/2,7679 seviyesinden, sepet bazında TL 2,9143/2,9157, Euro/TL ise 3,0591/3,0616 seviyesinden işlem gördü. Gelişmekte olan para birimlerinde dolar karşısında yüzde 0,5 ila yüzde 2’ye yakın değer kaybı yaşanırken, TL dolar karşısında dün yüzde 0,5 değer kazandı. Citi tarafından yayımlanan bir araştırma notunda, “Son gelişmeler bir koalisyon hükümetinin kurulmasının tam anlamıyla bitmiş bir iş olmadığını gösteriyor. Kasım ayına kadar politik belirsizliğin sürmesi anlamına gelen yeni bir seçim ihtimali ciddi bir kaygı unsuru olarak varlığını sürdürüyor. Ancak dünkü toplantılardan çıkan sonuç, bir anlaşma olasılığının piyasanın beklediğinden daha yüksek olduğunu gösteriyor. Şu anki koşullar ve piyasanın ihtiyatlı duruşu göz önüne alındığında büyük koalisyon eğer gerçekleşir ise Türk varlıkları kısa vadede olumlu bir performans gösterebilir.” görüşüne yer verildi.