Story Highlights
- New York'un arka sokakları gelişmiş bir ülke görüntüsünden çok uzak bir fotoğraf veriyor
- New York sokaklarında ilginç bir hayat hikayeleri
New York’un ışıltısız yüzü; arka sokaklar
“Genellikle öğrencilerin okuldan çıkış saatini bekliyorum. Mekanım metro durakları da olabilir, parklar da… Öğrenciler benden uyuşturucuyu aldıktan sonra hemen uzaklaşır. Okulun açık olduğu her gün buradayım. Bu işi yapmak zorundayım çünkü tek gelir kaynağım bu.” Bu sözler dünyanın en gözde şehirlerinden New York’un arka sokaklarında uyuşturucu satan T.K (28)’ya ait.
Aslen Güney Amerika kökenli olan T.K gün içinde bir yandan uyuşturucu kullanıyor, diğer yandan uyuşturucu satıyor. En büyük müşteri kitlesi ise lise öğrencileri. Tanımadığı insanlara güvenlik endişesiyle hiçbir şekilde uyuşturucu satmıyor. Zaman zaman yeni müşteriler edindiği halde, onlara satış yapmaya çekiniyor çünkü her yeni müşterinin polis olma ihtimali var. “Yakalanmadığın sürece bu işte çok iyi para var” diyor T.K. ve rahat bir şekilde devam ediyor: “Her zaman risk taşıyan bir iş yapıyoruz. Her an yakalanma tehlikesiyle karşı karşıyayız ama yapacak bir şey yok. Öğrencilerin uyuşturucu ihtiyacını bir şekilde karşılamak gerek”
UYUŞTURUCU TİCARETİNİN ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR
Dünyanın en fazla turist alan şehirlerden biri olan New York, daha çok Özgürlük Anıtı, Times Meydanı, Empire State binası ve Central Park’la biliniyor. Şehrin arka sokaklarında ise başka bir hayat var. Önceki yıllara göre suç oranında bir düşüş yaşanmış olsa da, ‘görünmeyen New York’taki yaşam tarzı, ışıltılı sokaklardakinden çok farklı.
New York’un arka sokaklarında çok sayıda sivil ve resmi üniformalı polis görev yaptığı halde, uyuşturucu satışlarının önüne geçilemiyor. Okulların etrafında sürekli devriye gezen polislere fark ettirmeden uyuşturucu ticareti bir şekilde devam ediyor.
Şehrin Bronx, Upper West Side kısımları gelişmiş bir ülke görüntüsünden çok uzak. Gün ışığıyla gezip fotoğraf çekmek istediğiniz bazı bölgelerde insanların tepkisiyle karşılaşabiliyorsunuz. Kaldırımlarda illegal olarak kurulmuş bir pazarın görüntülerini çekmeniz bile engelleniyor. Yıllardır New York’ta yaşadığı halde, İspanyolca dışında herhangi bir dil konuşamayan çok sayıda esnaf bulunuyor. Sokakta gezdiğiniz zaman genelde İngilizce yerine İspanyolca’nın daha yaygın olarak kullanıldığını fark ediyorsunuz.
NEW YORK’TA İSPANYOLCA YAŞAMAK
Yaklaşık 6 yıldır Upper West Side bölgesinde esnaflık yapan Meksikalı Carlos T. market işletmeciliğin yanı sıra kaldırımda kurduğu tezgahlarda güneş gözlüğü ve hediyelik eşya satıyor. Carlos’un yanında çalıştırdığı işçilerin hepsi Güney Amerika kökenli. Müşterilerinin çoğu da İspanyol asıllı olunca, yıllardır yaşadığı New York’ta hiç İngilizce öğrenme ihtiyacı hissetmemiş. Polisin kaldırıma tezgah kurmasına nasıl izin verdiğini sorunca cevap vermeye çekiniyor. Tek amacının Amerika’da para kazanarak ailesini geçindirmek olduğunu bir de yapabilirse memleketindeki akrabalarına para gönderdiğini anlatıyor. Genelde bölgede çalışanlar birbirini iyi tanıyor. Hatta çoğu akraba. Yıllar önce bir şekilde Amerika’ya gelmiş bu insanlar, New York’un dünyaya açılan penceresinden çok daha farklı bir yüzünü yansıtıyor.
New York’un Midtown ve Downtown kesimlerinde ise kaldırımların üstüne kurulmuş tezgahları görmek pek mümkün değil. Çünkü polis, bölgeyi sıkı bir şekilde kontrol ediyor.
ARABALAR İÇİN SOKAK TAMİRCİSİ
New York’un kenar mahallelerinde seyyar oto tamircisi bile bulmanız mümkün. Vergi ödememek için sokaklarda araba tamir eden R.K’nın (47), çok sayıda müşterisi var. Arabanın elektrik aksamından, motoruna kadar bir çok konuda usta olan R.K. verdiği ucuz fiyatlar sayesinde bölgede yaşayanların gözdesi. Yaklaşık 10 yıldır ABD’de yaşayan R.K “Ailemi geçindirmek için elimden geleni yapıyorum. Maalesef dükkan açma şansım yok. O yüzden sokaklarda araba tamir ediyorum.” diyor.
Vergi vermediği için fiyatlarının uygun olduğunu söyleyen sokak tamircisi, polislerin zaman zaman kendisini rahatsız ettiğini ama işini yapmasına engel olmadıklarını belirtiyor. Haftanın 7 günü çalışan R.K, kış mevsiminin soğuk hava şartlarından dolayı zor geçtiğini anlatıyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment