“Hep aynı anda ölebilmeyi düşlemiştik”
Florida’nın Cape Canaveral şehrinde yaşayan 90 yaşındaki Jack Ensminger, her sabah uyandığında önce duvarda asılı olan eşi Katherine’nin (Kae) fotoğrafını öpüyor ve önceden hazırladığı günlük planı kontrol ediyor.
Hafızası çok iyi olsa da bu eşini kaybettiği 2007 yılından bu Ensminger’in onun vazgeçilmezi olmuş. Çok sevdiği eşinin 84 yaşında hastalanıp ölümüyle, 63 yıl sonra yanlız kalan Ensminger, o dönemlerde ölmeyi çok istediğini, çünkü birlikteyken birbirlerine söyledikleri şeyin; ” ölmekten değil sana veda etmekten korkuyorum” olduğunu, ancak şimdilerde ise ölüm en son istediği şey olduğunu belirtti ve, “spor yapıyorum, evde pencereden okyanusa bakarken eşimin sevgisini hatırlayarak mutlu oluyorum, onu özlemedigim tek bir günüm bile yok, yaşadığımız güzel günleri hatırlayarak huzur duyuyorum, sağlıklıyım ve kimseye bağımlı olmadığım için çok mutluyum” dedi.
Küçük parmağında Kae’ nin hayatı boyunca taktığı, ona 1942 yılında aldığı alyansını ve nişan yüzüğünü taşıyan Ensminger, ” Kae, hastaneye yattığında görevlilerin parmağından yüzüğünü çıkarmalarına izin vermedi. Bu yüzükler bizim sevgimizin sembolüydü, Kae için çok onemliydi ve öldükten sonra benim taşımamı istemişti ben de söz vermiştim.” dedi.
” Hayatımda tuz ve şeker yok.”
Kilosu ve sağlığı yaşı itibariyle oldukça iyi olan Ensminger kulak cihazı kullandığını, doktorunun yaptığı testlerde bütün değerlerinin iyi çıktığını, evde hergün egzersiz bisikleti kullandığını ve her seferinde en az 100 kalori harcadığını, buna ek olarak iki günde bir ağırlık çalıştığını belirtti. Çok sağlıklı beslendiğini söyleyen Ensminger bu kadar sağlıklı olmasının sebebi olarak, genellikle yemeklerini kendi yaptığını,sebze ağırlıklı beslendiğini, ve asla hiçbirşey için tuz ve şeker kullanmadığını belirtti.
“Hayatım boyunca çalıştım ve kimseye muhtaç olmadım”
90 yaşında olmasına rağmen hala araba kullandığını ve hızlı bir şekilde yürüyebildiğini, bir huzur evinde kalmaktansa ölmeyi tercih edeceğini belirten Ensminger, ” Askerden geldikten sonra 19 yaşındayken o zamanlar 20 yaşında olan Kae ile evlendik. Hayatım boyunca hep çalıştım, hiç boş durmadım, zaten yapı olarak yerimde oturamam, çok okurum, günlük gazetenin başlıklarını ezberlerim. Kae ile hayatımızda, hem çok güzel günler hem de çok kötü günler yaşadık ama yine de kimseye muhtaç olmadık.” dedi.
Hastalandıktan sonra bakım evine yatırılan eşinin orada kalmasına razı olmayarak eve getiren ancak gecede 4 defa tuvalete götürmek te çok zorlanmaya başlayan Ensminger, ” Kae’ yi kucağımda tuvalete götürürken her seferinde düşmeye başladım, onun kafasını taşa vurmaması için düştüğümde benim üzerime düşmesini sağlamaya calışıyrodum ama bir defasında ben kafamı kapıya çarptım. O gün Kae’ yi bakım evine tekrar götürmeye karar verdim. 1 sene boyunca hergün ziyaretine gittim, sabah kalkıp bensiz kahvaltı etmesine hiç izin vermedim, o uyurken diğer hastaları tekerlekli sandayeyleriyle gezdirdim.” dedi.
Kae’ nin 2007 yılında bir cumartesi akşamı kollarında öldüğünü belirten Ensminger, “O gün ben de ölmek istedim, onsuz bir hayat düşünemedim.” diye ekledi. 1.5 yıl sonra sabrının yine test edildiğini ve bukez de kızının beyin kanseri teşhisini öğrendiğini ve kızının da kollarında öldüğünü ancak bütün bunlara rağmen şuan hayatını kendi başına sürdürecek, fiziksel, maddi, psikolojik gücü olduğu için şükrettigini belirtti.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment