Seattle’ın zor kararı: Gökdelenler mi, şehir silüeti mi?
İstanbul’da birbiri ardına inşa edilen yüksek binalara şehrin tarihi silüetini yok ettiği kaygısıyla karşı çıkanlarla, gökdelenlerin şehir için ekonomik bir ihtiyaç olduğunu iddia edenler arasındaki tartışmalar sürerken, benzeri bir sorun dünyanın öbür ucunda, Seattle’da da yaşanmakta. Şu günlerde, Seattle Şehir Konseyi’ni zorlu bir karar bekliyor. Konsey şehre yapılması beklenen yüksek binalar için imar izni çıkarma hazırlığındayken, halkın bir kısmı bu karara, Seattle’ın en ünlü yapısı olan Space Needle’ın şehrin her yerinden görülmesini engelleyeceği gerekçesiyle karşı çıkıyor.
2001 tarihli Şehir Kanunu, Space Needle manzarasının şehirde bulunan 10 parkından görünmesini öngörüyor. Aslında şehir politikasına göre kişilerin şahsi manzaralarının korunması için kanun çıkarmak belediyenin görevi değil. Ancak 2001 yasal mevzuatında, belediye yetkilileri Space Needle’ın aktivitesi yüksek, umuma açık yerlerden görülmesinin şehir için çok kıymetli olduğunu kabul etti ve bu yönde bir karar aldı. Şehir planlamacıları da, bir çok kriterden oluşan bir matris kullanarak manzaranın korunmasının önemli olduğunu düşündükleri 10 parkın listesini çıkardı. Kanuna göre, bu bölgelerden Space Needle’ın %75’inin ve tepe kısmının tamamının görünebilmesi gerekiyor. 2001 yılında hazırlanan bu listede Lake Union Park yok.
Seattle Tarih ve Endüstri Müzesi, yakın zamanda Lake Union parkının içinde, göl kenarındaki yeni binasına taşındı. Belediye Başkanı Mike McGrinn’in 2001’deki listede ismi geçmeyen bu bölgede yüksek binalar inşa edilebilmesi için imar izni teklif etmesi, müzeye gelen ziyaretçilerin dışarı çıktıklarında şehrin en meşhur manzarasını da görebilmelerini arzulayanlara göre ciddi bir tehdit. Özellikle de yakın zamanda park, vergi mükelleflerinin ve başını Microsoft’un kurucularından Paul Allen’ın çektiği gönüllülerin bağışları ile 30 milyon dolar harcanarak yenilenmişken, manzaranın engellenip engellenmeyeceği Şehir Planlama Direktörü Marshall Foster’a göre, ‘gayet yerinde bir soru’.
Öte yandan, Lake Union ve onu gibi parklardan manzarayı korumaya çalışmak, özel mülkiyetlerin imar imkanını da büyük ölçüde azaltmak anlamına geliyor. Kompakt ve dikey yaşam alanlarının savunucularından olan ve arazi kullanımına dair blog yazıları yazan Roger Valdez’e göre, çok katlı binaların kamuya yararları, bazı kamu alanlarından Space Needle’ın görülebilmesinden çok daha önemli. Şehrin içinde daha çok insanın dikey olarak barınabilmesi, daha fazla vergi geliri, daha az trafik ve daha az kirlilik anlamına geliyor. Valdez’e göre, zaten bu binaların yapılması 185 metrelik devasa bir kulenin şehrin hemen her yerinde görülmesine engel olamaz.
Washington Üniversitesi Mimarlık Fakültesinden Profesör Jeffrey Karl Ochsner ise Valdez’le kesinlikle aynı fikirde değil. Ochsner’e göre, Space Needle manzarasının umuma açık yerlerden görülebilmesinin, özellikle turistik açıdan, ekonomik bir değeri var. Şehir yetkilileri yüksek binalarla South Lake bölgesinin binlerce yeni sakin kazanacağını düşünüyor. Ama Ochsner, ancak nüfusunun yüzde birinin şık bir mahallede, bu rezidanslarda yaşayabilmeye gücünün yeteceğine ve Seattle tarihinde her zaman halkın genelinin tadını çıkarabileceği manzaranın, sayıca az imtiyazlı kişilerin şahsi manzaralarının üstünde tutulmuş olduğuna dikkat çekiyor.
Her iki taraf da haklı gerekçelere sahipken binaların imar iznini çıkarmak konusunda karar vermek de zorlaşıyor. Üstelik manzarası engellenecek tek bölge de South Lake Union değil. Diğer bölgelerde problem iyice çetrefilleşiyor. Binaların inşa edilmesinden etkilenecek olan diğer iki bölge de, I-5 karayolunun Mercer rampası ve şehrin en yoğun nüfuslu bölgesi olan Capitol Hill. Oschner’a göre şehre ziyarete gelenler için Mercer rampasından Space Needle’ı görmek, şehrin içine nasıl gireceklerini tayin edebilmeleri için önemli. Foster’a göre, Capitol Hill’de manzarada değişiklik olsa da, şehrin hala büyük bir kısmından kule görülebilecek. Space Needle’ın CEOsu Ron Sevart, Lake Union Park, I-5 Mercer rampası ve Capitol Hill’deki Thomas Sokağından manzara engellenmediği sürece projeleri onayladıklarını belirtti. Şehir Konseyinin South Lake Union Komitesi Başkanı Richard Conlin’e göre ise I-5 rampasından kulenin görülmesi çok da önemli değil. Conlin, konuyu değerlendirirken bir ironiye de değindi. 50 yıl geri gidildiğinde, Space Needle’ın inşa edilmesini protesto eden bir çok insan bulunabileceğini, ama şehirle birlikte bu insanların da görüşlerinin değiştiğinin altını çizdi. Sonuç olarak, şehir konseyini bütün bu görüşlerin ışığında bütün dengeleri koruyacak yeni bir karar bekliyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment