“Türkiye’deki büyük şirketler seçim sonrası politikalardan kaygılı”

Türkiye konulu dört sayfalık bir ek yayınlanan İngiliz Financial Times (FT)  Gazetesinin ekonomi analizlerinden birinde “Türkiye hükümetiyle büyük şirketlerin arası açık” görüşü öne sürülürken iş dünyasının seçim sonrası uygulanacak politikalara ilişkin “kaygıları”na vurgu yapılıyor.

Ekonomi gazetesi Financial Times, “Türkiye hükümetiyle büyük şirketlerin arası açık” başlığıyla yayınladığı analizinde geçen ay Uludağ’da düzenlenen “Ekonomi Zirvesi”nden hareketle Türk hükümeti ile büyük şirketleri arasındaki ilişkileri irdeliyor.

“Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin gündeminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık bir eleştiri yoktu” diyen FT, “Türkiye’nin kurumsal elit, hükümeti aleyhine çevirmenin yarattığı riski çok iyi bilir” savını dile getirdikten sonra Doğan Medya Grubu ve Koç Holding’in karşılaştığı zorlukları örnek veriyor.

“Bunun yerine zirveye katılanların Cumhurbaşkanı ve gündemine, onun desteklediği inşaat projeleriyle kıyasla imalat sayasının önemini vurgulayarak veya hukuk üstünlüğü gereğinde ısrar ederek el altından rastgele atışlarda bulundu” ifadelerini kullanan gazete, “Erdoğan yönetimi döneminde gelişen işadamlarının aralarında bulunduğu katılımcıların Haziran seçimi ardından politikalara ilişkin kaygıyı dile getirdiklerini” söylüyor.

FT, bu çerçevede önde gelen bir sanayicin, Erdoğan için “Merkez Bankası’na baskısı, özellikle kaygı yarattı” derken sürdürebilir düşük faiz oranlarının “Cumhurbaşkanının verdiği talimatla değil” sadece enflasyonun kontrolü altına alınmasıyla mümkün olabileceğini söylediğini de anlatıyor.

Analizde tanınmış bir sanayicinin toplantı sırasında “1998 yılında yüzde 23 civarında olan imalat sanayinin GSYH’ya oranının yüzde 15’e düştüğüne” işaret ederken sarfettiği “İmalat sanayii görmezden geliyoruz ve bu böyle devam edemez” sözlerinin güçlü bir alkışla karşılandığına dikkat çekiliyor.

Erdoğan yönetimi altında imalat sanayii faaliyet gösteren bazı büyük grupların inşaat işlerine girdiğine işaret edilen analizde üç dönem kuralı nedeniyle seçimde aday olmayan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın “yerine daha uysal bir şahsiyetin getirilmesinden” duyulan kaygıya da vurgu yapılırken “Başka şirket yöneticileri de ülkenin politikalarının ekonomik sonuçlarından endişeli” deniliyor.

FT, “Sayın Erdoğan, sık sık dünyaya farklı bir yaklaşımı olan büyük şirketlerle hala karşı karşıya” yorumunu yaptığı analizine, bir şirket yöneticisinin “Hükümet, kesinlikle büyük iş gruplarının daha fazla kendi çizgisinde yer aldığını görmek isterdi. Bu tür grupları istediği kadar kontrol edememek Erdoğan’da hayal kırıklığını yaratıyor” görüşleriyle son veriyor.