‘Türkiye, serbest piyasa ekonomisinden kapalı ekonomiye doğru hızla ilerliyor’

Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, son dönemde yaşanınların Türkiye ekonomisi adına umut verici olmadığını kaydetti. Meral, “Şuanda Türkiye, serbest piyasa ekonomisinden kapalı ekonomiye doğru hızla ilerliyor.” dedi.

TUSKON Başkanı Meral, Bugün TV’de katıldığı Güne Bakış programında Türkiye ekonomisi ve son günlerde yaşanan ekonomik olayları değerlendirdi. İş dünyası için güven unsurunun önemine dikkat çeken Meral, torba kanunlardaki düzenlemelerden makul şüpheye kadar çıkartılan kanunlar ile Meclis’e gelmesi beklenen iç güvenlik kanun tasarısı ile ilgili endişelerini dile getirdi. Meral, “İş dünyası için en önemli şey güven unsurudur. Şu an bunun Türkiye’de olduğunu kimse söyleyemez. Sürekli yeni çıkarılan kanunlarla insanlar daha bir tedirgin hale geliyorlar. Bir makul şüphe dendi, hatta bugün o bile hafifletiliyor, bir iş adamının malına el koyabilecek devlet ve bunu da delilsiz, mahkeme kararsız, bir şüpheye istinaden yapabilecek bir hale geldi. Dünyada emsali olmayan bir durum bu.” şeklinde konuştu.

Yüksek cari açığa, işsizlik oranına ve sanayideki gerilemeye dikkat çeken Meral, üretim ve büyüme için Türkiye’nin yatırıma ve yabancı sermayeye ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Meral, “Türk halkı ve iş dünyası bir bütün halinde davranmazsa ekonomideki ekonomide ki kayıplar daha da büyüyecektir.” dedi.

TUSKON Başkanı Meral, Türkiye’de son dönemde özellikle bir kesimin hukuk dışı, kanun dışı çok ağır baskılara maruz kalındığını vurgularken, şöyle konuştu: “Bir ara mahalle baskıları, ikna odalarından bahsedilirdi. Şimdi illerde bizzat valiler, belediye başkanları tek tek sen şuradan ayrıl, çocuklarını şu okula gönderme gibi baskılar var. Bu da devlet yapısını çöküş haline getirdi. Devlette adalet olmazsa, hakkaniyet olmazsa, eşitlik olmazsa, saygı olmazsa, düşünce hürriyeti olmazsa, teşebbüs hürriyeti olmazsa gider. Valiler devletin valisi ama iş adamlarını çağırıp, tek tek buluşup TUSKON’dan istifa et diyorlar mesela. Partinin valisi değiller bunlar, devletin valisi. Bunlar, Türkiye’yi çok ciddi bir sarsılmanın eşiğine getiren gelişmeler.”

Bu durumun yabancı sermayeyi de olumsuz etkileyeceğini kaydeden Meral, şöyle devam etti: “Sonra yabancı yatırım bekleyeceksin. Yabancı sermayenin baktığı bazı indikatörler var. Hukukun üstünlüğü gibi, düzenleyici otoritelerin bağımsızlığı gibi. Bizim orda 100 üzerinden 58 gibi bir puanımız var, dünyadaki ülkeler arasında orta noktadayız düzenleyici kurumların etkileri noktasında. Biz ilk 10’a gireceğiz diyoruz ekonomide, şu anda 58.yiz veya 52.yiz. Niye? Düzenleyici kurumlar bir bitirme kurumları gibi çalışıyor şu anda, bir terminatör gibi çalışıyor. Siyasiler emir veriyor; şunu yap diyor, normalde bunların kuralların uygulanıp uygulanmadığına bakmaları lazım. Bunlardan bir tanesi SPK, bir tanesi BDDK, bir tanesi TMSF. Şimdi bunlar el birliği ile halkın çok büyük bir destek verdiği bir bankayı batırmaya çalışıyorlar. Türkiye’de Borsa’nın yüzde 60’ı yabancıların elinde. Son bu olaylarla Borsa yüzde 5 gibi değer kaybetti. Dövizi hesap etmiyorum bile. Kim böyle bir ortamda Türkiye’ye gelecek, yatırım yapacak? Biz cari açığımızı nasıl telafi edeceğiz.”

Yurt dışındaki Türk okullarının kapatılmasının mümkün olmadığını, ‘Siz kapatın, biz açarız’ demekle bu işin olmadığını anlatan Meral, 1990’larda bunun denendiğini, ama 3.000 dolar gibi maaşlara rağmen bu işin yürümediğini belirtti. Söz konusu okulların iş adamlarının çekilmesi için de büyük önem taşıdığını aktaran TUSKON Başkanı, okulların bulunduğu Afrika devletlerinin de bunun farkında olduğunu söyledi. Meral, “Okulları oradan çıkardığında iş dünyasının avantajını da ortadan kaldırmış olacaksın.” ifadesini kullandı.