Küresel piyasalarda ‘ılımlı’ bir seyir bekleniyor

New York merkezli özel araştırma grubu The Conference Board, 2016 yılında beklenen global büyüme oranlarını açıkladı.

Raporda, küresel ekonomik büyüme tahmini yüzde 2,8 olarak öngörüldü. New York’taki merkez binasında düzenlenen basın bilgilendirme toplantısında konuşan grubun Başekonomisti Bart van Ark, 2016’da 2015’e nazaran biraz düzelme beklediklerini ama dünya ekonomisinin seyrinin yine ‘ılımlı’ olmasını beklediklerini söyledi.

Küresel piyasalar için, teknolojinin kullanılması, yeni buluşlar ve üretimin artırılması gibi etkenlerin önemli olduğu belirtildi.

Raporda ABD ekonomisinin 2016 büyüme oranı yüzde 2,4 olarak tahmin ediliyor. 2015 için ise bu oran 2,5 olarak açıklanmıştı.

ÇİN’DEKİ BÜYÜME YÜZDE 3,7

Gruba göre, Çin’in 2015 ve 2016 büyüme oranı yüzde 3,7 olarak bildirildi. Oysa Çin’in resmi kaynakları büyüme oranının yüzde 7 seviyesinde olacağını öngörüyordu. Çin’in istatistik verilerini tekrardan bir araya getirerek analiz eden Conference Board ekonomistleri, Çin’in resmi açıklamaların çok altında bir büyüme gerçekleşebileceğini tahmin ediyor.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin’in 2011’den beri yavaşlamaya başladığı tespiti yapıldı. Türkiye’nin büyüme tahmini ise yüzde 2-3 arasında olması öngörülüyor.

Önceki yıllarda yüzde 4-5 arasında büyüme gösteren ve aralarında Türkiye’nin de yer aldığı gelişmekte olan ülke ekonomilerinin (EM) ise yüzde 2,9 oranında büyümesi bekleniyor. EM ülkelerinde 2016-2020 yılları arasında yüzde 4,0, 2021-2025 yılları arasında yüzde 3,6 oranında bir büyüme gerçeklemesi tahmin ediliyor.

EM ülkelerinde Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artışından ziyade Çin ve global ekonomide yaşanan yavaşlamanın önemli bir etken olduğu ifade edildi. EM ülkelerinde tüketici harcamalarının iyi olduğu ancak zayıf üretim nedeniyle istihdam piyasalarında bazı kesintilere gidileceği tahmin ediliyor.

GELİŞMİŞ ÜLKE EKONOMİLERİNDE TÜKETİCİ HARCAMASI ÖNEMLİ

Gelişmiş ülke ekonomilerinde ‘ılımlı’ büyümenin daha çok tüketici harcaması, konut sektörü ve istihdam piyasalara göre bağlı olduğu ifade edildi.

The Conference Board ekonomistlerinden Gad Levanon ABD ekonomisinde çok büyük sürpriz beklemediklerini söyledi. Küresel taleplerin azalması ve doların değer kazanmasına dikkat çeken Levanon, bu durumun ihracat üzerinde olumsuz etkileye sahip olduğunu söyledi.

PİYASALAR ÇİN’İN YAVAŞLADIĞININ FARKINA VARIYOR

Raporu kaleme alanlardan ekonomist Ataman Özyıldırım, “Çin’in büyüme oranı, geçtiğimiz yıllarda giderek yavaşlamaya başladı. Şimdi yüzde 4’ün altına inmiş vaziyette.”değerlendirmesinde bulundu.

Çin’deki yavaşlamanın 201-2012 yıllarında başladığına dikkat çeken Özyıldırım “Yaz aylarında gördüğümüz üzere piyasalar Çin’in yavaşlamasını yeni yeni farkına varıyorlar. O yüzden finansal piyasalarda çok fazla gel git oranları oluyor. Bence Çin ekonomisinin yüksek büyümeden daha ılımlı büyümeye geçtiğine alışıldıkça piyasalardaki çalkantı azalacaktır. Çin’in daha yavaş büyümesi bir bakıma büyüme performansının daha sağlıklı yola girdiği anlamına gelecektir” şeklinde konuştu.

ABD ekonomisinin altyapısının giderek düzeldiğini belirten Özyıldırım, bunun bir göstergesi olarak da Fed’in yıl sonunda veya yılın ilk ayında faiz artışınına gidebileceğini söyledi.

ABD ekonomisi için en büyük riski “dünya ekonomisinin tahmin edilenden daha da yavaşlamasıdır”şeklinde tanımlayan Özyıldırım, “Çin veya Avrupa ekonomisinin yavaşlamasının ABD ekonomisi için bir risk oluşturacaktır” şeklinde konuştu.