“Küresel ekonomideki durağanlık ABD’yi de düşündürüyor”
Yaklaşık 5 yıl önce büyük bir ekonomik krizden çıkan ABD ekonomisi o zamandan bu yana farklı engellerle karşılaştı. Bu problemlerin sonuncusu küresel büyüme.
The Wall Street Journal Türkiye’de yayımlanan Jeffrey Bartash imzalı habere göre, ABD’de büyüme rakamları artsa da dünyanın geri kalanındaki büyüme oranlarındaki yavaşlık, ABD’yi de etkiliyor. Haberde Avrupa ve Japonya yeni bir resesyonun eşiğine geldiği belirtilirken, Çin ekonomisinin de vites küçülttüğüne dikkat çekiliyor. Ticaretin artık ekonomideki rolü daha önce hiç olmadığı kadar önemli olduğu için dünya genelindeki gelişmeler ABD tüketicileri ve firmaları için gözardı edilebilecek şeyler değil. ABD hisselerinde geçtiğimiz hafta yaşanan düşüşün asıl nedeni de küresel görünüm olmuştu.
Ekonomik şartlardaki değişim şimdiden dolarda keskin bir artışa neden olurken, ABD ürünlerini de küresel piyasalarda daha pahalı hale getirdi. Dış piyasalardaki büyümede yaşanacak bir yavaşlama ABD ihracatına darbe vurmakla beraber firmaların yatırımlarını erteleyerek daha az insanı işe almasına bile neden olabilir. Bank of America/Merrill Lynch ekonomisti Gustavo Reis, “Avrupa yeniden köşeye sıkışmış gibi görünüyor ve küresel büyüme de tıkanıp kaldı” yorumunu yaptı. Fakat haberler hep kötü değil. Yavaşlayan bir küresel büyüme güçlenen ABD doları ile birleştiği zaman ham petrol fiyatlarını son 2 yılın en düşük seviyesine indirdi ve fiyatların daha da düşmesi bekleniyor. Bunun sonucu ise benzine ve yakıta daha az para harcayacak olan ABD’lilerin diğer şeylere harcamak veya biriktirmek için daha fazla paraları olacağı.
Renaissance Macro Research baş ekonomisti Neil Dutta, “Güçlü dolar ne kadar ekonomik büyümeyi yavaşlatıyorsa ucuz petrol de bir o kadar destekliyor” dedi. Zayıf küresel ekonomik büyüme aynı zamanda özellikle bir ev veya otomobil almayı düşünenlerin üzerindeki enflasyon baskısını da azalttı. Örneğin 30 yıllık bir mortgage faizi yıl genelinde yüzde 4.5’te seyretmişken şimdi yüzde 4’e düştü. Şu anda daha az net olan şey ise bu görülen trendlerin etkilerinin bu hafta açıklanacak olan perakende satışlar ve eylül ayı yeni konut inşaatlarına yansıyıp yansımayacağı. Otomobil satışlarından dolayı perakende satışlarda düşüş yaşanması beklenirken, konut başlangıçlarında artış olduğu tahmin ediliyor. Perakendecilerin satışları son 10 yıldan uzun bir sürenin en hızlı istihdam artışı ve ABD ekonomik büyümesindeki gelişmeye rağmen yıl genelinde yumuşak kaldı. Her ne kadar yüksek gıda fiyatları ve akaryakıt maliyetleri yıl başında ekonomik büyümeye engel oluşturan faktörlerden olsa da maaşlarda yaşanan yavaş artış daha büyük etki gösterdi. Yıllık maaş artışları enflasyondan çok daha hızlı bir şekilde yükselmiyor.
Fakat maaş artışlarında da bir toparlanma yaşanacağına dair bazı sinyaller olmakla birlikte birçok ekonomist tüketicilerin yakın zamanda daha fazla para harcamaya başlayacağına inanıyor. Daha fazla insan çalışıyor, yakıt fiyatları düşüyor ve hanehalkı borcu son yılların en düşük seviyesinde. Bununla beraber geçmişte maaş artışlarına dair yapılan tahminler gerçeğe dönüşmezken, tüketicilerin davranışlarını tahmin etmek de zorlaştı. Örneğin konut satışları. Çok düşük faiz oranları ve evlilik sayısındaki artışa rağmen ABD’liler konut sektörü uzmanlarının beklediği kadar yüksek sayıda konut almıyorlar.
Belki bu durum yakında değişebilir fakat küresel ekonomik zayıflığın devam etmesi ve ABD hisselerini etkilemesi durumunda yatırımcı, tüketici ve firma güvenlerinde yaratacağı olumsuz etkiden dolayı bu konu hakkında çok fazla beklentiye girmemek de gerekebilir. Federated Investors fon yöneticisi Lawrence Creatura, “Uzun zamandır oldukça yavaş bir toparlanma içerisinde bulduk kendimizi. Başka bir şeyi hayal etmek zor hale geldi. Ekonominin daha iyiye gittiğini inkar edemezsiniz ama gördüğümüz ılımlı büyümeyi hızlandıracak çok şey de görmedik” yorumunu yaptı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment