Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) raporuna göre Nisan ayı itibariyle İran’ın ham petrol üretim oranı günlük 3.3 milyon varille hala ‘yüksek’ olmasına rağmen, üretilen petrolün büyük kısmı satılmamış olarak tankerlerde bekliyor.
Türkiye ve Güney Afrika gibi bazı ülkeler İran’dan petrol ithalatını artırmasına rağmen İran’ın Japonya ve Güney Kore gibi en büyük alıcıları bu ülkeden petrol ithalatını tedricen azalttı. Avrupa İran’dan aldığı günlük 700 bin varil petrol ithalatını yaklaşık iki kat azalltı.
Buna ek olarak geçen sene toplam petrol ithalatının yüzde onunu İran petrolü ile karşılayan Hindistan, İran’a petrol yatırımlarına kısıtlamalar getirmiş durumda. Bu olayda ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un geçen haftaki Hindistan seferinde İran’dan petrol alımını daha da azaltılması yönünde görüşlerinin etkili olduğu vurgulanıyor.
IEA raporuna göre Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyeleri bu boşluğu doldurmak için Nisan ayında ham petrol tedarikini günlük 410 bin varil artırmış durumda. İran’dan oluşacak açığı büyük oranda Irak, Nijerya ve Libya petrolü kapatacak.
Rapora göre Suudi Arabistan’ın ham petrol üretimi Nisan ayı için günlük 10 milyon varille sınırlı kaldı. Yine de Suudi Arabistan’ın genellikle Asya’da satılan Arap Hafif ham petrolü fiyatlarında ileri sürdüğü cazip indirim teklifleri Çin ve diğer Asya ülkelerini İran petrolünden uzaklaşmaya teşvik ediyor.
İran, petrolü üzerinde uygulanan yaptırımlardan dolayı alıcı bulmasının zorlaştığı bir süreçte petrol tankerlerinde uydu takip cihazlarını bir sürelik kapatmakla bu sorunu kısmen de olsa çözmeye çalışıyor.
Bu olayı gözlemleyen Uluslararası Enerji Ajansı’nın hazırladığı rapora göre bu taktik Nisan ayının başlarında başlamış ve İran tanker filosunun tahmini yüzde yirmi beşini kapsıyor. Denizcilik kanununa aykırı olan bu hareket sadece okyanus sularında açık limanlar ve gönüllü alıcılar aramakta olan İran’a mahsus 300 metrelik tankerlerde işe yarıyor. Ama bu davranış Batı tarafından yaptırımlara maruz kalan İran’ın güvenirliğini şüphe altında bırakıyor
Amerikalı yetkililerin açıklamalarına göre bankaları üzerindeki yaptırımlar ve uluslararası petrol ithalatına artan boykot eğilimi İran ham petrolünün depolarda kalmasına ve sonuçta devlet gelirinin çökmesine neden olacak. Bu faktörlerin Mayıs ayının sonlarına doğru başlayacak nükleer müzakerelerde önemli etken olabileceği öngörülüyor.
Hazine Bakanlığı Terörizm ve Finansal İstihbarat’tan sorumlu müsteşarı David Cohen bu durumu “İran, ekonomik ve diplomatik olarak giderek izole ediliyor,” sözleriyle açıkladı. Cohen, “Bu yaptırımların İran’ı müzakere masasına gelmesi kararında önemli bir etken olacağına hiç şüphe yok,” diye konuştu.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment