Gıda fiyatları dünyada dibe indi, Türkiye’de zirvede
Dünya gıda fiyatları nisanda beş yılın en düşük seviyesine geriledi. Yıllık düşüş yüzde 19’u buldu. Türkiye’de ise sebze-meyve ortalama yüzde 26, gıda yüzde 14 arttı. Patates gibi bazı temel ürünlere 2-3 misli zam geldi. Aileler, bütçede önemli yer tutan gıda pahalandıkça giyim, eğitim gibi harcamalarını kısmak zorunda kalıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, Dünya gıda fiyatları geçen ay Haziran 2010’dan bu yana en düşük seviyesine indi. Ortalama fiyatlar nisanda marta göre yüzde 1,2 düştü. Gıda endeksindeki yıllık gerileme yüzde 19,2 oldu. En yüksek düşüş yüzde 6,7 ile süt ürünlerinde gerçekleşti. Yüzde 1,3 ucuzlayan şeker altı yılın en düşüğüne gerilerken tahıllar ve bitkisel yağ fiyatları da azaldı.
Türkiye’de ise rekor artışlar yaşanıyor. TÜİK ve Merkez Bankası verilerine göre gıda fiyatları nisanda önceki yıla göre yüzde 14,36 arttı. Meyve-sebzede yıllık enflasyon yüzde 26’yı geçti. Birçok temel gıda maddesinde yüzde 100’leri bulan artışlar yaşandı. Mercimek 6, fasulye 7 liraya yükseldi. Zeytinyağı 25, süt 3,5 TL’yi gördü.
Türkiye’de meyve-sebze başta olmak üzere gıda fiyatlarında geçtiğimiz yıldan bu yana olağanüstü artışlar yaşanırken dünya gıda fiyatları son 5 yılın dibini gördü. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) verilerine göre küresel gıda fiyatları nisan ayında süt ürünleri başta olmak üzere neredeyse tüm ürün fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle Haziran 2010’dan bu yana en düşük düzeye geriledi. Tahıllar, yağlı tohumlar, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarındaki aylık değişimleri izleyen dünya gıda fiyatları endeksi nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 1,2 gerileyerek ortalama 171 değerini aldı. FAO ayrıca bu yılki dünya hububat üretimi tahminini bir önceki aya göre 39 milyon ton düşürerek 2,509 milyar tona indirdi. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, ithal edilen gübre, tohum ve ilaç fiyatlarının dolara bağlı olarak arttığını, bunun da tarım ürünlerinin yüksek maliyetlerle üretilmesine neden olduğunu anlattı.
Gıda fiyatları ithalat yapmakla düşmez
Tarımda yapısal sorunların da yaşandığını dile getiren Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, tarım ürünlerinin üreticiden tüketiciye ulaşıncaya kadar beş kat arttığını belirtti. Üretici ile tüketici arasındaki makasın ‘tarım tefecileri’ tarafından açıldığına dikkat çeken Yetkin, “Gıda fiyatları ithalat yapmakla düşmez. Arz-talepteki dengesini koruyucu tedbirlere ihtiyaç var.” dedi. Üreticilerin örgütlenerek ve üretici birliklerin güçlendirilmesi ve pazarlamanın aracılar devreden çıkarılarak üreticilerce yapılmasını öneren Yetkin, “Başka türlü fiyatlar düşmez.” dedi. Yetkin’e göre hangi ürüne ne kadar ihtiyaç olduğuna dair üretim planlaması yapılıp arz-talep dengesi oluşturulmalı ve tarıma ayrılan kaynakların GSMH’nın yüzde 1’inin üzerine çıkarılmalı. Et ve Süt Kurumu gibi kamu kuruluşlarının da fiyatları dengeleme işlevini yitirdiğini savunan Yetkin, yetersiz denetimlerden dolayı Türkiye’de stokçuluğun artmasının da gıda fiyatlarının yükselişinde etkili olduğunu vurguladı. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz, sanayicinin hammaddeyi yeterli, kaliteli ve zamanında almasının önemli olduğunu vurguladı. Kopuz, sanayicinin sorunlarının günlük politikalarla çözülmeye çalışıldığını, hammadde sorunlarının çözümüne ilişkin uygulanacak yeni politikalara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Neredeyse tüm gıda ürünlerinin fiyatları normal enflasyonun çok üzerinde arttı. En temel besin maddelerinden biri olan patatesin fiyatı son 4 ayda yüzde 80 arttı. Geçen yıl yaşanan kuraklık, bu seneki don olayları ve soğuk havanın yanı sıra döviz kurlarındaki yükseliş gıda fiyatlarının tavan yapmasına neden oldu. Geçen yıl yaşanan üretim azalması ve bu senenin ocak ayında görülen don olayları sebebiyle 3 lirayı aşan patates, geçen haftalarda aşırı yağıştan dolayı 5 liraya kadar çıkardı. Depolarda yapılan incelemelerde, 60 bin ila 80 bin ton patates olduğunu tespit ettiklerini söyleyen Nevşehir Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Altınışık, ürün sıkıntısı olmadığını ve fiyatları aracıların yükselttiğini kaydetti. Fiyat artışı sadece patatesle sınırlı değil. Kırmızı etten zeytinyağına, taze sebzeden süt ürünlerine, bakliyata, kuru meyveden sıvı yağa, salçadan çaya kadar birçok ürünün fiyatı yüzde 10 ila 164 oranında pahalandı.
Döviz kurlarının etkisiyle fiyat artışı bakliyata da yüzde 50 ile 100 arasında yansıdı. Kırmızı ve yeşil mercimeğin kilosu 6, fasulyenin kilosu 7 lira olurken, bulgur 3, nohut ise 6 liraya yükseldi. Geçen yıl bu ürünlerin ortalama fiyatları 2 ile 4 lira arasındaydı. Özellikle enflasyon üzerinde ciddi baskı oluşturan gıda fiyatları, tarım ve gıda piyasasında da sıkıntılara yol açıyor. Tarım ürünlerindeki maliyet ve fiyat değişimleri, gıda ve içecek sanayisini de doğrudan etkiliyor. Fiyat artışının en çok hissedildiği gıda ürünlerinin başında kırmızı et geliyor. Geçen yıl ocak ayında kilosu 27 lira olan dana kuşbaşı, 36 liraya çıktı. Önceki sezon üretici çıkış fiyatı 7 lira olan sızma zeytinyağı, 12 liraya çıktı. Zeytinyağının market fiyatı ise 20 lirayı buluyor.
Süt ürünleri de zamdan nasibini aldı; son bir yılda ortalama yüzde 26 arttı. Çiğ süt 1,15 TL’ye satılırken market raflarında litresi 3,5 TL’yi geçiyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment