FED, Türkiye’nin enflasyon raporunu açıkladı

Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) Kongre’ye sunduğu ve bu yıl 100’üncüsü hazırlanan raporunda Türkiye, enflasyonu kendine özgü koşullar nedeniyle yüksek olan ülkeler arasında sayıldı.

2013’e ait faaliyetlerin açıklandığı, tutanaklar, bilgilendirmeler ve istatistiklerin yer aldığı ABD Merkez Bankası’nın 100’üncü yıllık raporu Başkan Janet L. Yellen imzasıyla ABD Temsilciler Meclisi’ne sunuldu. 460 sayfalık raporun “Uluslararası Gelişmeler” bölümünde, uzun vadeli yabancı tahvil getirilerinin geçen yıl Mayıs ayından itibaren yazın büyük bölümünde Fed’in büyük ölçekli varlık alımı adımlarında azaltmanın yaklaştığı beklentisi yoğunlaşırken önemli ölçüde yükseldiği belirtildi.

Birçok yükselen piyasa ekonomisi getirilerinin Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC)’nin Eylül toplantısından sonra istikrara kavuştuğunu belirten Fed, “Ancak bir avuç kırılgan yükselen piyasa ekonomisinde ülke getirileri çok büyük artış sergilemeye devam etti – özellikle Brezilya ve Türkiye’de – ve daha yakın dönemlerde bazı ülkeler artan finansal stres deneyimi yaşarken yükselen piyasa getirileri genel olarak yukarı çıktı” denildi.

Raporda 2013’te Türkiye ve Brezilya merkez bankalarının kendi para birimlerindeki değer kaybını frenlemek için para piyasalarına müdahaleleri de hatırlatıldı. 100’üncü raporda enflasyonun geçen yıl birçok yükselen piyasa ekonomisinde baskılandığı ve bu ülke merkez bankalarının politika faiz oranlarını genelde beklemede tuttukları ya da Şili, Meksika ve Tayland’da olduğu gibi, ek büyüme desteği için indirdikleri belirtildi.

Raporda, “Enflasyon bunun aksine, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Türkiye gibi az sayıda yükselen piyasa ekonomisinde arz darboğazı ve kimi sektörlerdeki sıkı emek piyasası koşulları dâhil ülkeye özgü faktörlerin yanı sıra parada değer kaybına bağlı olarak yüksek kaldı. Bu ülkelerde merkez bankaları yüksek enflasyona karşılık olarak faiz oranlarını artırdılar ve bazı durumlarda para birimlerini desteklemek için döviz kuru piyasalarına müdahale ettiler” ifadelerine yer verildi.

Gelişmiş ekonomilerdeki yüksek faiz ve yükselen piyasalarda yavaşlayan büyüme karşısında bazı yükselen piyasalarda para biriminin Ağustos’ta aşağı yönlü baskı altına girdiği, yükselen piyasa ülke borçları üzerindeki getirilerle CDS primlerinin, özellikle sert para birimi değer kaybı ekonomiler için arttığı ve yatırımcıların, yükselen piyasa ekonomileri yatırım fonlarındaki varlıklarını azaltmayı sürdürdükleri belirtildi. Buna karşılık olarak bazı yükselen piyasa ekonomisi yetkililerinin, para politikasını sıkılaştırma, sermaye denetimlerinde değişiklik yapma ve kendi paralarını yabancı döviz piyasalarından satın alma dâhil, kendi para birimlerini desteklemek için harekete geçtikleri de kaydedildi. FED raporunda, “Dönem sonunda dolar nette, geniş bir para birimi seti karşısında ticaret ağırlıklı temelde az değişti, ancak özellikle Hindistan, Endonezya ve Türkiye’nin para birimlerine karşı değer kazandı” denildi.

Amerikan Merkez Bankası Kongre’den geçen bir yasayla 23 Aralık 1913’te kuruldu ve düzenli olarak ABD Temsilciler Meclisi’ne yıllık raporlarını sunmayı sürdürürken 100’üncü faaliyet raporuyla ilgili açıklama 21 Mayıs’ta yapıldı.