Detroit, Uzakdoğu dalgasında boğuldu
Amerikan rüyasının önemli merkezlerinden biri can çekişiyor. 18,5 milyar dolara varan borçlarını ödeyemez duruma düşen Detroit, böylece ülkenin en büyük kamu iflasını açıklayan şehri oldu. Otomotivin anavatanını zirveden eden, Uzakdoğulu markalar oldu.
Dünyanın otomobillerle tanışmasında tartışmasız söz sahibi isimlerden biri olan Henry Ford bugünleri görse acaba neler düşünürdü? Amerikan rüyasının en önemli merkezlerinden biri can çekişiyor. Türkiye için çok tanıdık gelmese de ABD’nin büyük kentlerinden biri olan Detroit iflasını açıkladı. 18,5 milyar dolara varan borçlarını ödeyemez duruma düşen Detroit, böylece ülkenin en büyük kamu iflasını açıklayan şehri oldu.
Ekonomisinin temeli otomotive dayanan ve bu yüzden de dünyada otomotivin anavatanı kabul edilen bu şehri zirveden iflasa götüren süreç, Uzakdoğulu markaların Amerika’ya adım atmasıyla başladı ve 2008 global kriziyle tamamen günyüzüne çıktı.
O dönemde ülkenin üç temel üreticisi General Motors, Ford ve Chrysler’ın yaşadığı darboğaz hükümetin sağladığı desteklerle aşıldı ama şehir için kriz devam etti. 1950’li yıllarda 1,8 milyondan fazla insanın yaşadığı Detroit’in nüfusu 700 binlere indi. Şehir merkezi her geçen gün yaşanan kan kaybı ile bilimkurgu filmlerdeki hayalet kentlere dönmüştü.
105 yıldır otomobil fuarının yapıldığı şehir artık tamamına yakını boşalan ofis plazalar, boş sokaklar, işsizler ve evsizlerle anılıyor. Şehir adeta uluslararası derecelendirme kuruluşlarının verdiği ‘çöp’ notlarını doğrularcasına hızlı bir değersizliğe doğru sürükleniyor. Küresel krizden bir şekilde kurtulan ana ve yan sanayi üreticileri soluğu gelişen pazarlarda aldı.
Yatırımlarını işgücü maliyetlerinin daha az olduğu sendikalarla daha doğru zeminlerde buluşabilecekleri ülkelere kaydırdı. Böylece iflasın eşiğinden kurtuldu ama 100 yıldır var oldukları ve halen merkez ofislerinin bulunduğu şehri de boşaltmış oldular. Sonuçta aylardır bir türlü toparlanamayan şehir bağlı bulunduğu Michigan Eyaleti İflas Mahkemesi’nde soluğu aldı.
Wall Street Journal’ın analizine göre şimdi aylarca sürebilecek borçların yeniden yapılandırılma süreci yasal birçok tartışmayı ve varlık satışlarını gerektirecek. Detroitli çalışanların ve emeklilerin aylıklarında da kesinti yapılması gündeme gelecek ve bu defa Detroit’in kurtarılmayacağı yönünde görüşler ağırlık kazanıyor. Bu yüzden iflasın şehir için yıkıcı etkileri çok olacak. Dünya çapında yaşanan en önemli ironi ise otomotivin daha da büyüyen bir ekonomi haline geliyor olması. Yılda 35-40 milyon araç üretilen yıllarda zirvede olan bir şehir dünya otomotiv üretimi 80 milyona ulaşırken iflasını açıklıyor. Ford’un T modeliyle başlattığı yeni üretim çağına General Motors’un ülkeleri aşan cirolarla ulaştığı dev şirket yapısına tanıklık eden şehir adeta değişen zamana ayak uyduramamanın bedelini ödüyor. En başta da Uzakdoğu’dan gelen büyük dalgayla baş edememenin bedelini… Önce Japonlar, ardından Güney Koreli şirketler ve son olarak Çin’in hedef tahtasına oturan ABD’de yerli üreticiler hızla kan kaybına uğradı. Amerikan markaları kendi ülkelerinde maçı kaybetmeye başladı. Japonların uzun vadeli stratejileri sonuç verdi, ülkenin en çok satılan otomobilleri listesinin zirvesine Japon otomobilleri girdi.
1980’li yıllarda başlayıp 90’larda hızlanan Uzakdoğu akınına rağmen Amerikan üreticileri büyük motorlu araçlar üretmeye, Japonların aksine maliyet hesaplarını başka türlü yapmaya devam ettiler. Çin, Hindistan, Rusya, Brezilya ve hatta Türkiye’nin otomotivde yakaladığı ivmeye karşılık dönüşüm yapamayan ABD’de alarm 2000’li yılların başında çalmaya başladı. Avrupa’da zirveye çıkan yakıt ekonomisi, çevreci teknolojiler Amerikan üreticileri için ‘fantezi’ gibi algılandı. Aynı üreticiler yılda her biri milyon adetler satan küçük otomobilleri ‘garip’ gördü. Oysa Amerikan tüketicisi de diğer ülkelerde olduğu gibi değişimden nasibini alıyordu. Bu değişimin nimetlerini Uzakdoğulu üreticiler yedi. Yerli üreticiler ise kapattığı fabrikalarla otomotivin kalbi Detroit’te her geçen gün işsizliğin artmasına yol açtı. Artan işsizlik şehri hayalete çevirirken son yıllarda suçlar açısından ülkenin en tehlikeli yerlerinden biri haline geldi. Michigan Valisi Rick Snyder tarafından görevlendirilen Detroit Acil Durum Müdürü Kevin Orr, birkaç haftadır borç sahipleri ile yapılan görüşmeler sonuç vermeyince, şehir adına mahkemeye iflas koruma talebinde bulundu. Mahkeme başvuruyu 90 gün içinde değerlendirerek borçların yapılandırma planının nasıl olacağına karar verecek.
Şehrin iflas etmesi 30 bin emekli ve mevcut çalışanın ödemelerini kapsıyor. Detroit’in iflası otomotivde rotanın Batı’dan Doğu’ya kaydığının da resmi ilanı olacak. Bir rüyayı başlatan Henry Ford muhtemelen bugünleri görmek istemezdi…
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment