“Bank Asya’yı batırma çabası ekonomiye büyük zarar veriyor”

“Bank Asya’yı batırma çabası ekonomiye büyük zarar veriyor”

Bank Asya’ya karşı yürütülen sistematik linç kampanyası, ekonomi çevrelerinde şaşkınlıkla izleniyor. Özel bir bankanın devlet eliyle batırılmasının Türkiye ekonomisine büyük zarar vereceğini söyleyen Amerikalı uzmanlar, ABD’deki finans krizinin Lehman Brothers isimli bankasının batışıyla başladığını hatırlattı.

ABD ekonomisinin hala toparlanamadığına dikkat çeken Penn State Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Indrit Hoxha, Bank Asya’ya karşı yürütülen dezenformasyon kampanyasının  Türkiye ekonomisine büyük zarar verebileceği uyarısında bulundu. Hoxha, Bank Asya’nın batması durumunda hem yurt içi hem de yurtdışındaki yatırımcıların olumsuz sinyaller alacağını, bu durumun da ekonomi üzerinde uzun vadeli zararlara neden olacağını söyledi. Bankaya Hoxha, özel bir bankaya yapılan bu tip sistemli saldırıların başta ABD olmak üzere gelişmekte olan hiçbir ülkede hayal bile edilemeyeceğine dikkat çekti.
Ekonomi profesörü, Bank Asya’nın bir katılım bankası olduğunu hatırlatarak “Bankanın zarar görmesi, müşteriler üzerinde negatif etki yapar. Özellikle faizsiz bankacılığı tercih eden müşteriler bu durumdan çok etkilenecek. Banka hisseleri halka açık olduğu için hissedarlar da olumsuz etkilenir. Fakat asıl Türkiye ekonomisi uzun vadede büyük zarar görecek. Yatırımcıya Türkiye’de yatırım yapmanın güvenli olmayacağı mesajı verilmiş olacak. Bu da Türkiye’ye gelen yabancı fonların azalmasını hatta fonların çıkışına neden olacak. Uzun vadede ekonomi olumsuz etkilere maruz kalacak.” dedi.

HOXHA-IndritBankaya hem siyasi hem de kurumsal düzeyde her seviyede zarar verilmeye çalışılmasını şaşkınlık içinde takip ettiğini belirten Hoxha, “Devlet organlarının ana rolü finansal kurumlarının sağlığını değerlendirmek ve ekonomik şoklara karşı sistemin hassasiyetini analiz etmektir. Finansal aktörlerden biri veya bir kaçını seçerek saldırıda bulunmak ekonomi için hem mantıksız hem de zarar vericidir.” diye konuştu. Bankaların ekonomi sisteminin kalbi olduğunu ifade eden Hoxha, ABD’de 2008’de yaşanan ekonomik krizde hükümetin finansal sistemi kurtarmak için çabaladığını hatırlattı.

KAMU ALGISI VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ ÇOK ÖNEMLİ

İş dünyası ve bankaların kamu algısının büyük önem taşıdığını vurgulayan Hoxha medyada Bank Asya’yla ilgili çıkan olumsuz haberlerin hukukun çiğnemek anlamına geldiğini söyledi. Bank Asya’nın bu haberlerle ilgili açtığı davaların, Türkiye’de hukuk üstünlüğü adına gösterge olacağını gösterge olacağını belirten Hoxha “Hukukun üstünlüğünün çiğnendiği bir ortamda gerekli cezalandırmaların yapılması lazım. Bu durumun yatırımcılar tarafından nasıl algılanacağı ise çok önemli.” dedi.

Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde devlet yetkililerinin ekonominin can damarı olan bankacılık sistemine dahil bir finans kurumu için bu şekilde saldırıda bulunamayacağını belirten Quinnipiac Üniversitesi’nden Prof. Dr. Osman Kılıç ise bir bankanın batırılması için gizli veya açık çalışmayacağını söyledi.

Bankacılık sisteminin en büyük özelliğinin insalarin bankalara duyduğu güven olduğunu bu güvenin  kaybolması halinde bunu geri getirmenin çok zor olduğunu kaydeden Kılıç, ABD’de 2008-09’da yaşanan kirizin en büyük sebeblerinden birisinin bankacılık sistemine olan güvenin (Lehman Brothers’in batması ile birlikte) çok hızlı bir şekilde kaybolması olduğunu hatırlattı. Krizin üzerinden 6 sene geçmesine ve hükümetin trilyonlarca para harcamasına rağmen insanlarda halen bankacılık sistemine karşı tam güven duymadığını belirten Finans Profesörü Kılıç “Türkiye’de yapılmaya çalışılan sanki avcının kendi ayağına kurşun sıkması gibi. Bu yaşanan olaylar halkın (meduat sahiplerinin) bankacılık sistemine ve tüm bankalara ciddi bir şekilde güvenini azalttı. Eğer bu hemen durdurulmaz ve gerekli tedbirler alınmaz ise “bank run” dediğimiz insanların banka kapılarında bekleyerek bütün bankalardan parasını almaya başlama sürecine girebiliriz.”uyarısında bulundu.

Yabancı yatırımcının hiçbir zaman bu tür sıkıntıların yaşadığı hiçbir ülkeye yatırım yapmacağını hatırlatan Kılıç, tam tersi yaptığı yatırımları nasıl çıkaracağını düşünmeye başlayacağını ifade etti. Kılıç “Şu an tahminim bir çok yabancı yatırımcının bu yönde hareket etmeye başladığı yönündedir.”dedi. Türkiye gibi yüksek cari açığı olan bir ekonomide yabancı yatırımyı cezb edecek ve burada uzun vadeli olarak kalıcı kılacak olan şey uluslararası hukukun üstünlüğüne bağlı olduğunu hatırlatan Prof.Dr Kılıç, ABD gibi ülkelerde bu tür olayların yaşanma ihtimalinin olmadığını, yapan devlet başkanı dahi olsa kanun karşısında hesap vermek zorunda olduğunu belirtti.

New York merkezli Caravel Yatırım Şirketi ortaklarından ve Ekonomi Uzmanı Çağlar Sömek ise , Türkiye’de banka batırmanın ekonomide uzun vadeli kalıcı yaralar açacağını söyledi. Türkiye’nin çok fazla uzun vadeli yatırım çekemediğine dikkat çeken Sömek, Bank Asya’nın batması halinde yatırımcıların Türkiye’ye olan güveni sarsacağına dikkat çekti. Gerçekten hükümet bir özel bankayı batırmaya çalışıyorsa bu Türkiye için büyük bir kayıp olur diyen ekonomist Sömek “ Özellikle demokrasi, hukuk ve insan haklarında küme düştüğümüzün göstergesi olur. Bazı yatırımcılar, yatırımlarına devam edebilir ama hiçbir şeyin artık garantisinin olmadığını, Türkiye’nin hukuk devleti olmadığını düşünüp yatırımlar erteleme yada iptal edilebilir.”dedi. Hükümet yetkililerinin banka aleyhinde kamuoyuna açık birşekilde konuşmasının yatırımcı ve Türkiye’ye olan güveni sarsacağını kaydeden Sömek, ABD’de böyle bir durumda mahkemeler ve yargı bu karalama kampanyasını yapanlar hakkında direk hukuki işlem başlatabileceğini ifade etti.


Türkiye’de kurumların politize edildiği bir döneme girildiğini kaydeden ekonomist Sömek “ Otonom olmasi gereken Merkez Bankası (MB)’na yapılan baskılar,  Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu (BDDK)’ya ve devlet bankalarına kadar gidiyor. Bu süreç Türkiye ve Türk lirası (TL) aktiflerinin kötü etkileyip, orta ve uzun vadede bir güven bunalıma götürebilir ülkeyi.” şeklinde konuştu. Sömek, Türkiye gibi cari açığı yüksek ülkelerin tam tersine güven verici ve yatırımcılara ülke ekonomisini cazip hale getirici adımlar atması gerektiği tavsiyesinde bulundu.

Amerikan Merkez Bankası (FED)’de görev yapan ve ismin yazılmasını istemeyen bir ekonomi uzmanı, bir devlet görevlisinin bankanın durumunun iyi olmadığını söylemesi, bankanın direk batmasını istemekle eşdeğer olduğunu söyledi. Bankacılıkta hiçbir banka sermayesinin yeterli olmadığını belirten ekonomi uzmanı “ Bankanın sermayesini yeterli kılan devletin vatandaşa güvence verip mevduatını garanti etmesidir. Nitekim 2008 krizinden önce ABD’de FDIC 100 bin dolara kadar olan mevduata garanti verirken, krizin doruk noktasına çıktığı 2008 Ekim ayında bu limiti 250 bin dolara yükseltip piyasaları teskin etmeye çalıştı.”diye konuştu.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.