AB’den yatırım için hukuk vurgusu

Avrupa Komisyonu’nun ülke değerlendirmeleri raporunda Türkiye’de olumlu yatırım ortamının hukukun üstünlüğüne bağlı olduğu uyarısı yapıldı. Güçler ayrılığı ve siyasi çoğulculuğun önemine dikkat çekilen raporda ayrıca yerli ve  yabancı yatırımcının mülkiyet haklarının güvence altına alınması gerektiği kaydedildi.

Avrupa Komisyonu, hükümetin Ekonomik Reform Programı‘nda bu yıl için öngördüğü yüzde 4 büyüme rakamını “iyimser” buldu. Avrupa Komisyonu’nun, Türkiye için yaptığı değerlendirmede daha olumlu bir yatırım ikliminin hukukun üstünlüğüne, güçler ayrımına ve güçler ayrımı ve siyasi çoğulculuğa bağlı olduğu belirtildi.

Komisyon değerlendirmesinde, “Hem iç hem de dıştaki yatırımcılar mülkiyet haklarının korunduğuna ilişkin güvence altında olmaları gerekir. İç ve dıştaki yatırımcıların mülkiyet haklarının zorla ve orantısız kamu işlemlerine karşı korunması güvencede olmalıdır.” ifadelerine yer verdi. Avrupa Komisyonu’nun “Arnavutluk, Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Türkiye, Bosna-Hersek ve Kosova 2015 Ekonomik Reform Programları Hakkında Komisyon görüşü ve ülke değerlendirmeleri” konulu “Avrupa Ekonomisi” raporunun haziran güncellemesi yayınlandı. Raporda Türkiye’nin sunduğu 2015-2017 Ekonomik Reform Programı (ERP)’nda dile getirilen 2015 için yüzde 4 büyüme tahmininin iyimser bulunduğu belirtilirken, kış döneminde yapılan yüzde 3,7 büyüme tahmini korundu. 2016 yılı için büyüme tahmini ERP’de yüzde 5 iken Komisyon bu rakamın yüzde 4 olacağını öngörüyor.

Cari açık yüksek ve kalıcı sorun

Komisyona göre nihai iç talep; bu büyüme rakamlarına sırasıyla 2015’te yüzde 3,2; 2016’da yüzde 4,2 katkıda bulunacak. Avrupa Komisyonu, işsizliğin bu yıl ve gelecek yıl yüzde 10,5 olmasını öngörüyor. İstihdam bu yıl yüzde 3,2, gelecek yıl 3,6 artacak. Komisyon raporunun Türkiye değerlendirmeleri kısmında Türk ekonomisinin iki büyük makroekonomik zorlukla karşı karşıya olmaya devam ettiğine dikkat çekildi.

Raporda, “Dışta cari işlemler büyük ve kalıcı açık veriyor. 2014’te GSYH’nın yüzde 5,7’sine karşılık gelen rakam ERP’ye göre 2017 itibarıyla yüzde 5,2’ye inecek, bu enerji fiyatları şimdiki seviyelerde kalırsa mümkün. Büyük dış açık ekonomiyi büyük ve sürekli sermaye akışına bağlı kılıyor. Net doğrudan dış yatırım küresel finansal krizden bu yana önemli ölçüde düşerken açığın büyük bölümü uluslararası kazanç ve risk algısı konusunda değişen beklentilere daha duyarlı, görece kısa vadeli sermaye akışlarıyla finanse edildi. Bu -kimi zaman acılı bir şekilde-makroekonomik düzenlemeler beraberinde büyük döviz sıçramalarına yol açma eğiliminde.” denildi. Komisyonun değerlendirmesinde daha olumlu bir yatırım iklimi hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesine, güçler ayrımı ve siyasi çoğulculuğa bağlı olduğu belirtilirken “ERP, dönüşüm programlarını orta vadede ekonomik kalkınma için stratejik bir çerçeve içinde sunmada başarısızdır. Kalan bilgiler esas olarak geriye dönük ve ürün piyasaları, finansal sektör, emek piyasası, kamu finansman reformu ve diğer reform alanlarıyla ilgilidir.” denildi.