İnternet bağımlılarının hali diyet yapanlara benziyor

 Psikolog Hilal Arslan, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte kişilerde bağımlılık sorununun ortaya çıktığını söyledi. Arslan, “Diyete başlayacak kişilerden duyduğumuz ‘bu öğün de yiyeyim yarın başlarım’, ‘bu son çikolata’ gibi sözler internet bağımlılarında ‘şu maili de okuyayım’, ‘şu arkadaşa da cevap vereyim’, ‘son 5 dakika’ gibi sözlere dönüştü. Bu bağımlılıktan kurtulmak için kişinin durumunun farkında olması şart.” diye konuştu.

İnternet bağımlılığından kurtulma aşamalarını diyet sürecine benzeten Psikolog Hilal Arslan, “Orada da kişinin diyete başlayacağı bir zaman ve uzak durması gereken belli yiyecekler vardır. Ancak biz, kişinin bizzat kendisinin rahatsızlık hissetmesi, istemesi ve kararlı olması halinde diyetin başarılı olacağını aksi halde o pazartesilerin hiç gelmeyeceğini biliriz, tıpkı o ‘son beş dakika’ların sonunun gelmeyeceğini bildiğimiz gibi.” yorumunu yaptı. Artık bilgisayarın ve internetin başından kalkmanın eskisinden daha zor olduğunu vurgulayan Arslan, “Çünkü artık internete yüklenen anlam farklı ve kişilerin hayatında kapladığı yer eskisinden daha fazla.” diyerek şunları kaydetti:

“Buna rağmen zaman zaman kişilerin, internetin hayatında olması gerekenden daha fazla yer kapladığını fark ettiğini ve bunu düzeltmek için bir şeyler yapmak istediğini görürüz. Kişi bu sorunu aşmak için planlar yapar, internet başında geçireceği süreye sınırlama getirir. Süre dolduğunda kalkmak üzere internet başına geçildiğinde ise işler planlandığı gibi yürümez. Sürenin bitimine doğru kişi kendisine ‘son beş dakika daha’ diyerek planladığı süreyi aşmaya başlar. 5 dakika dolup kişi kalkmak istediğinde ise yeni yeni caydırıcılar kendini gösterir. ‘Şu son maili de bir okuyayım’, ‘bir level daha atlayayım’, ‘şu şarkı da bitsin’, ‘şu arkadaşımla muhabbetim bir bitsin’ gibi. Orada 5 dakika daha olmanın, bir mail daha okumanın ya da bir şarkı daha dinlemenin hayatın akışında büyük bir değişiklik oluşturmayacağını bilmesine rağmen, çok şey fark edeceği düşüncesini meşrulaştırmaya çalışır.”

“ÜRETTİĞİ TARAFINDAN YÖNETİLME GERÇEĞİ: İNTERNET”

1994 yılı itibariyle de Türkiyede kullanılmaya başlanan internetin, sağlıktan eğitime, alışverişten bankacılık sektörüne kadar birçok alanda işi kolaylaştırdığına dikkat çeken Arslan, “Vazgeçilmezler listemizde baş sıralara oturmuştur. İnternetin ilk zamanlar yoğun olarak amaca yönelik kullanımı söz konusu iken zamanla amacını aşan aktivitelere zemin oluşturur hale gelmiştir. Yani bireyin kendi kontrolünde olan, kullanım zamanına ve süresine kişi tarafından karar verilen, ulaşımı bir miktar daha emek isteyen bilgisayar ve internet, zamanla ulaşımı daha kolay hale gelmiş, kontrolü bireyden almış ve birey reel hayatta harcadığı zamandan daha fazlasını sanal hayatta geçirmeye başlamıştır. Yani bir anlamda insanlık tarihinin ürettiği tarafından kontrol edilme korkusu gerçek olmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.