Dünya’dan 420 kilometre uzakta böyle yaşıyorlar

Yerçekimsiz ortamda olmanın rahatlığıyla, istasyonun her yerine adeta “süzülerek” ilerleyen deneyimli astronotun gezisi Japon laboratuarında başlıyor. Bölümün, istasyonun sol tarafında kaldığını belirten Sunita Williams, “Burası da UUİ’nin sağ tarafındaki Colombus laboratuarı. Gördüğünüz gibi çok dağınık. Birçok sağlık deneyi burada yapılıyor” diyor.

“6 AYDIR BİR YERE OTURMADIM”

Astronotlar UUİ’deki özel bir bölmede yer alan 4 kabini uyumak için kullanıyor. Yatağa uzanmak gibi bir tabir burada pek geçerli değil. Uyumak için uzanmak gerekmiyor. Uyuma kabininde bulunmanın yeterli olduğunu belirten Williams, şunları ifade ediyor: “Şimdi bir tanesinin içine giriyorum. İçerisi dar gibi görünse de oldukça konforlu. Bu yatak, kabinin içinde oradan oraya uçmamamız için bir dayanak görevi sağlıyor. Uyuma istasyonlarımız aynı zamanda bir ofis gibi, içeride bilgisayarlarımız ve kişisel eşyalarımız var. Bizi evimizde hissettiriyor.”

“Şimdi güverteye gidelim. Burası Amerikan laboratuarı. Bütün duvarlarda deney verileri bulunuyor. Burada aynı zamanda egzersiz aletlerimiz var. Yerçekimsiz ortamda kemik ve kaslarımızı koruyabilmek için egzersize ihtiyacımız var. Bu bir egzersiz bisikleti. Oturmamıza gerek yok, ayakta pedallarını çevirebiliyoruz. Aslına bakarsanız 6 aydır bir yere oturmadım. Bu bisiklet sabit bir noktaya monte edilmiş değil, çünkü yaptığımız hareketlerin UUİ’nin güneş panellerinin dengesini etkilemesi gibi bir risk var.”

MENÜ, DONDURULMUŞ YİYECEKLERDEN OLUŞUYOR

Sunita Williams’a göre UUİ’de astronotların kendilerini evlerinde hissettikleri yerlenden birisi de mutfak. Aynı bölmede yüzlerini yıkıyor, dişlerini de fırçalıyorlar. Bolca yemeklerinin olduğunu belirten Williams, “Dondurulmuş tahıllar, yumurta, et, sebzeler ve ekmek açık bir buzdolabı gibi duvarda yer alıyor. Tek yapmamız gereken buradan yiyeceğimizi seçip ısıtmak. Sadece ABD değil, Rus ve Japon mutfağından da seçeneklerimiz var” diyor.

2 UZAY GİYSİSİ DIŞARI ÇIKMAK İÇİN HAZIR BEKLETİLİYOR

UUİ’nin en ilgi çekici yerlerinden birisi de 2 uzay giysisinin bulunduğu bölüm. Dışarıya çıkıp uzay yürüyüşleri yapmak için her zaman hazır durumda olduklarını kaydeden Williams, şunları ifade ediyor: “İçeride olduğu gibi dışarıda da birçok makine ve elektrikli cihazlar bulunuyor. Dışarısı oldukça soğuk ve basınçsız. Pekçok olumsuz şart var. Bu yüzden aletlerimiz bozulabiliyor. Bu gibi durumlarda giysilerimizi giyip dışarı çıkmamız gerekebiliyor. Arkamdaki bölmeden uzaya çıkıyoruz. Giysilerimiz ve arkasında yer alan destek çantası toplam 136 kilogram ağırlığında. Giysiler başlı başına bir uzay aracı, bize oksijen ve çalışma imkanı sunuyor. İçinde bir de bilgisayar bulunuyor. Başımızı ne yöne çevirirsek çevirelim başlık sabit kalıyor. Eğer çok fazla güneş ışığı varsa güneş gözlüğümüz de diyebileceğimiz bu koruyucuları indiriyoruz”

BOŞ ZAMANLARINDA DÜNYA’YI İZLİYORLAR

UUİ’nin koridorları arasındaki yolculuğunu “uçarak” sürdüren Williams, boş zamanlarında gelmekten en çok hoşlandıkları cam bölmeye ulaşıyor. Buranın, istasyonun en “havalı” bölmesi olduğunu ifade eden deneyimli astronot, “UUİ’nin en altındayız. Buradaki camlar sayesinde dışarıyı ve Dünya’yı izleyebiliyoruz. Boş zamanlarımızda buraya gelip manzaranın tadını çıkarıyoruz. Değişik bulut yapıları, toprak cinsleri ve diğer etkenler sayesinde nerenin üzerinde uçtuğumuzu zamanla anlayabiliyoruz. Genellikle okyanuslar üzerinde hareket ediyoruz. Şu an Afrika üzerindeyiz. Bu gördüğünüz, bizi Dünya’ya götürecek olan uzay aracı. Oradan oraya uçup istediğimiz hareketi yapabilecek kadar büyük bir istasyonda olduğumuz için şanslıyız” ifadelerini kullanıyor.