Bilgisayar korsanları Chicago’yu ele geçiriyor
Ubisoft tarafından 2012 yılındaki E3 oyun fuarında tanıtılan Watch Dogs oyunseverler tarafından büyük merakla bekleniyordu. Mayıs ayının son haftası itibariyle tüm dünyada satışa çıkan oyun, ilk izlenimlere göre beklentileri fazlasıyla karşılamış görünüyor.
Bir bilgisayar korsanının sistemle mücadelesini konu alan Watch Dogs’un hikâyesi 2000’li yıllardaki Chicago’da geçiyor. Şehrin güvenliğini sağlamak isteyen yöneticiler, CtOS adlı merkezi işletim sistemini kullanmaktadır. Bu sistem sayesinde şehirdeki tüm trafik lambaları, güvenlik kameraları, bankamatikler, elektrik ve su şebekesi ile daha birçok elektronik sistem tek bir merkezden kumanda edilebilmektedir.
Oyunun ana karakteri olan olan Aiden Pearce ise uğradığı saldırının intikamını almak isteyen bir bilgisayar korsanıdır. Profiler adlı akıllı telefon benzeri bir cihazıyla sistemin tüm açıklarını manipüle edebilmektedir. Tek bir parmak hareketiyle hem şehirdeki trafik ışıklarını hem de vatandaşların bankamatiklerindeki parayı kontrol edebilen Aiden, bu gücü nasıl kullanacağına kendisi karar verecektir.
Giderek yaygınlaşan teknoloji ve internet sayesinde birbirine bağlanan sistemlerin getirdiği tehlikeleri konu alan Watch Dogs bir Açık Dünya oyunu, yani oyuncular şehir haritası üzerinde istedikleri gibi hareket etme özgürlüğüne sahip. Gelişmiş bir sanal zekânın kullanıldığı Watch Dogs’un oyun mantığının Grand Theft Auto adlı bir diğer popüler oyun serisini anımsattığını söyleyebiliriz. PC, PS4, PS3, XBox 360, Xbox One gibi farklı platformlar için geliştirilen oyunun, önümüzdeki aylarda Wii U için de bir versiyonu piyasaya çıkacak.
Etkileyici grafiklere ve zengin hikâye örgüsüne sahip olan oyun, aynı zamanda kişisel veri güvenliğinin ne kadar önemli olduğuna da dikkatleri çekiyor. İnternet, akıllı telefonlar, sensörler ve sosyal ağlar sayesinde her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu bir dünyada Watch Dogs sadece bir oyun değil, moden şehir hayatının getirdiği ciddi tehlikeler için de önemli bir uyarı sinyali. Oyun deyip geçmeyin, ciddiye almakta yarar var.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment