WSJ – “Türkiye’den kredi derecelendirme şirketlerine: Şimdi patron kim?”
Türkiye uzun yıllar kredi derecelendirme şirketlerinin adaletsiz yorumları nedeniyle yatırım için riskli bölge olarak kapana kıstırıldı. Hükümet ise tüm bu zamanlarda, yabacı yatırımcıları ülkeye çekmeye çalışırken eleştirilerini sadece sözlü çıkışlarla yaptı. Artık değil.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümeti , son 20 yıl içinde ilk defa erişilen birinci derece kredi notunun gücünü de arkasına alarak Türk stok ve bonolarına olan yabancı yatırımcı ilgisini de değerlendirerek Ankara çevrelerinin uzun süredir yapmak istediğini yaptı: Standart& Poor şirketini müstakil derecelendirme şirketi olarak kullanmaktan vazgeçerek asıl patronun kim olduğunu tüm dünyaya göstermiş oldu.
S&P Pazartesi günü yaptığı açıklamada “Biz artık bu bölgede bir derecelendirme anlaşmamız olmadığı için Türkiye’nin kredi notunu ‘talep edilmemiş’ olarak degistirdik” dedi. Şirket Türkiye’ye not vermeye devam edeceklerini söyledi ve sebep olarak “ Türkiye için ‘talep edilmemiş’ derecelendirme için de önemli bir pazar ilgisi olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Eğer hükümetler gözde seçer ve derecelendirme şirketlerini birbirlerine karşı oynar ise, Türkiye bu konuda günün örneği olacaktır.
Mayıs ayından bu yana Ankara, diğer 3 büyük derecelendirme şirketi arasında en düşük yatırım notunu veren, diğerlerinden 2 derece daha altta, S&P’ye karşı tavır almış durumdaydı. Bu dönemde New York merkezli şirket de BB olan mevcut pozitif kredi notunu durağana çevirmiş ve ülkenin ekonomisini dengeleme çabalarına ters rüzgârlar estirerek etkide bulunmuştu.
Bütün bunlar Türkiye’nin iradeli başbakanı, yumuşak üslubu ve uluslarası saygınlığı ile bilinen maliye bakanı Mehmet Şimşek ve diğer yetkililer tarafından keskin bir çıkış olarak algılandı. Bu çıkıştaki asıl eleştiri noktası ise S&P’nin kararının hükümetin borç ödeme yeteneği ile ilgili değil, tamamen siyasi amaçlı olarak değerlendirilmesi idi.
Başbakan Erdoğan geçen yıl S&P’nin açıklamasının ardından sert bir sekilde “Bunun S&P için maliyeti bizim tarafımızdan yapılacak su açıklama olacaktır: ‘Sizi bir kredi olarak tanımıyoruz’” dedi. Hükümetin bir Türk derecelendirme kurumu oluşturmak için önerisi gelişmeyi beklerken S&P ile yollarını ayırmış durumda artık.
Ankara’nın S&P ile olan anlaşmasını yenilememesinin ardından Türkiye: Genişleyici merkez bankası politikaları dünya çapında global ekonomiye ucuz para pompalarken, ülkesine yatırımcıları çekmeye devam etti. Bu sürekli nakit girişi Ankara’nın spekülasyonlarla başetmesine ve bunun da bir ani çıkış-düşüş yılı olmadığını göstermesine yardımcı oldu.
2012 yılında Türkiye, yetkililerinin kredi ile beslenen iç talebi kısması ve ihracatı artırması ile 800 milyar dolarlık çıtaya yumuşak bir şekilde ulaşmayı başardı. Bu Türk Lirasını desteklemeye yardım etti, enflasyonu % 11.1 den % 6.2 düşürdü, cari açığı 20 milyar dolardan fazla düşürerek yurt içi safi hasılanın % 6.5 oranına indirdi ve ekonomiyi % 3 büyüterek rekor ihracata sebep oldu.
Bu veriler, Türkiye’nin sert ekonomik hamlelerden kaçınacağını netlestirirken ve ekonomik büyüme için dış yatırıma bağımlılığın devam etmesine rağmen hükümet Fitch derecelendirme şirketinden Kasım ayında en düşük yatırım status olan BBB- notunu almış oldu.
Dünya bankası verilerine göre Polonya ve Güney Afrika’da dahil olmak üzere birçok yükselen pazardan daha büyük bir ekonomik büyüme öngören Türkiye, bu yıl % 4’ lük bir yükseliş bekliyor ki, bu da ülkeyi imrenilen bir konuma getirmiş durumda: Ekonomik olarak baskın güç olmak.
Ankara’nın ilk hamlesi hazinenin 2013 yılı için S&P kredi şirketini bırakarak Fitch ile anlaşarak 2 ana borç derecelendirme şirketinden biri olarak anlaşması oldu. Moody Yatırım Servisi, önümüzdeki yıl içinde Türkiye’nin kredi notunu bir not yükselteceğine dair spekülasyonlar olmasına rağmen, ikinci şirket rolünü sürdürecek.
Londra Standard Bank Gelişen Pazarlar Başkanı Tim Ash “ Fitch’in Türkiye için tam bir derece notu var ve sanırım bu ayın çeşnisi o olacak” dedi. Tim Ash ayrıca “Hükümet çok da kapalı olmadan, S&P nin BB- olan değerlendirmesine çok kıymet vermediği mesajını iletiyor olabilir ki, mevcut bono notunun yerinde ve adil olmadığı uzun süredir tartışılmakta ve biz de buna katılmaktayız” dedi.
Haberin orjinali için: http://blogs.wsj.com/emergingeurope/2013/01/15/turkey-to-ratings-firms-whos-the-boss-now/
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment