WSJ – “AB ile Türkiye, ilişkileri sağlamlaştıma arayışında”
Türkiye ve Avrupa Birliği perşembe günü, soğuyan ilişkileri yeniden alevlendirmek ve Suriye’deki iç savaştan Avro Bölgesindeki ekonomik sıkıntılara kadar ortak zorluklara göğüs germek arayışıyla Ankara’nın 27 ülkeden oluşan bloğa katılmak için duraklayan müzakerelerini devam ettirme konusunda taahhütte bulundu.
Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlediği basın toplantısında, Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı toplantılarda vize koşullarının kaldırılmasını, enerji ilişkilerini, komşu Suriye’deki çatışmayı ve ekonomik gelişmeleri konuştuklarını söyledi. Van Rompuy, Erdoğan’ı görüşmelere devam etmek için Brüksel’e davet ettiğini söyledi.
Brüksel ve Ankara, güç durumdaki Devlet Başkanı Beşar Esad’ı devirmeleri için isyancıları desteklemek gibi bazı dış politika konularında aynı fikirleri paylaşırken, özellikle Türkiye’nin AB üyesi Kıbrıs’ı tanımayı reddetmesi gibi diğer kilit alanlarda önemli fikir ayrılıklarına sahip.
AB ile daha yakın ilişkilerin sağlanması, Birleşmiş Milletler’in 1974 yılından bu yana etnik olarak Türk ve Rum tarafı şeklinde bölünmüş olan Kıbrıs’ı yeniden birleştirme çabalarına bağlı. Türk tarafı Ankara’nın himayesindeyken, Rum tarafı AB üyesi bir devlet.
Van Rompuy, “Kıbrıs kıyılarında doğal gaz rezervlerinin keşfi, barışçıl bir uzlaşma için teşvik olabilir. Anlaşma, tüm Kıbrıslıların yararına, ekonomik açıdan en avantajlı şekilde hidrokarbon kaynaklarından istifade edilmesi için yeni seçenekler sağlayacaktır.” dedi.
Türkiye AB üyeliği için yerine getirmesi gereken 35 müzakere başlığından 13’ünü görüşmeye başladı. Kıbrıs bunlardan 8’inin görüşmelerini engelledi.
Van Rompuy’un perşembe günü yaptığı ziyaret, 2010 yılı ortalarından bu yana süren durgunluğun ardından AB ile Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin eski seyrini kazanmasını denemelerinin bir sene sonrasında geldi. Ancak bu çaba somut sonuçlar vermedi ve Türkiye, AB ilişkilerini 2012 yılının ikinci yarısında, Kıbrıs’ın altı ay boyunca dönem başkanlığını devraldığı sırada dondurdu.
Diğer bir kesinti AB üyeliği için bir öncü olarak görülen 1996 Ankara-Brüksel Gümrük Anlaşması ile ilgili. Türkiye, serbest ticaret anlaşması konusunda AB ile ABD arasındaki görüşmelerin dışında bırakılmasını eleştirdi. Türkiye’de Gümrük Birliğinden çekilme yahut revize edilmesi yönünde gittikçe artan çağrılar var. Ancak Van Rompuy, perşembe günü TOBB’da yaptığı konuşmada endişeleri yatıştırmaya çalışarak, “Bu ticaret anlaşmasının Türkiye için de önemli sonuçları olacaktır. Bu yüzden Avrupa Birliği Türkiye’yi sürecin içinde tutmak için en iyi çözümleri arıyor.” dedi.
Son üç yıl içinde her yıl ortalama yüzde 6,7 ekonomik büyüme ile Türkiye ekonomik bir güvene sahip. Yetkililer, aynı dönemdeki yıllık ortalama büyümenin yüzde 1,1 olduğu AB’nin Ankara’ya, Türklerin AB’ye olduğundan daha fazla ihtiyacı olduğuna dikkat çekiyorlar. Erdoğan perşembe günü, “Biz ısrarla Türkiye’nin AB’ye girmesinin kendi yararına olduğu kadar aynı zamanda AB’ye getireceği kazancın da altını çiziyoruz.” derken, Türkiye’nin önemli bir ekonomik büyüme kaydederken, AB’nin mücadele içinde olduğunu vurguladı. “ Yani, Türkiye bir yük olmayacak, yükün bir kısmını üzerine alacaktır.”
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment