WP – “Türkiye’ye sığınan Suriyeli mülteciler arkada bıraktıkları dehşeti anlatıyor”
Son altı ayda, ülkesini terkeden Suriyelilerin sayısı yüz binleri aşarken, milyonlarcası savaştan yıpranmış bir vaziyette , gıda, temiz su, ve gazın eksik olduğu mahallelerde kalmakta.
Yakın geçmişte Türkiye’ye varan mülteciler, geride bıraktıkları dehşet hakkında git gide üzücü ve kasvetli tablolar çizmekteler. Ülkelerinde kalan bazı vatandaşlar ise çıkmak için çok geç kaldıklarına inandıklarını söylüyorlar.
“Bu kriz bitene kadar evde sessizce durup kendimizi korumalıyız, başka bir seçeneğimiz yok” diyor 30 yaşındaki bir üç çocuk annesi, kendisi erkek kardeşi ve ailesiyle Halep’de yaşıyor. Kocası bir kaç ay önce öldürülen bu kadın, Facebook üzerinden soruları yanıtladı yalnızca kimliğinin gizli kalması için ısrar etti. Kadın, erkek kardeşinin Lübnan veya Ürdün’de iş bulmayı umduğunu, fakat islamcı baş kaldıranların diktikleri kontrol noktaları sebebiyle , ve onların Hıristiyanlara karşı ifade ettikleri hasımlığın, seyahati çekilmez şekilde riskli hale getirdiğini söylüyor. En son gelen mülteciler Suriye’deki ayaklanmayı, şiddetin aileleri yaşadıkları binaların ve mahallelerin patlatılması sebebiyle güvenli yerlerin arayışında olup sürekli taşınmalarıyla vasıflandırıyorlar. Son aylarda savaşın şiddeti artarken, mültecilere, ülkelerinde kalan çoğu Suriyeli’nin ülkeyi terketmeye olanaksız ve tereddütle baktıklarını söylüyorlar.
Ülkenin içinde, mülteciler, çocukların çoğu yerde artık okula gitmediklerini, ailelerinde dışarı çıkmaktan kaçındıklarını söylüyorlar. Kuzey Suriye’de saha kliniklerinde gönüllü olanlar, çoğu vatandaşın yaygın hastalıklar için tıbbi tedavi aramaya çekindiklerini, bunun da hastalıkları ilerletebileciğini söylüyorlar.
Mülteciler, elektirik kesintilerinin çok yaygın olduğunu, özellikle bu hafta Şam’ın 12 saat karanlıkta kaldığını, intenet ve telefon bağlantılarının sorunlu olduğunu söylüyorlar. Çoğu kişi de, ev ve işlerini terkettiklerinde, telef olmasından kortuklarıniı söylüyor.
Buna rağmen her hafta, binlerce Suriyeli bu riski alıp ülkelerini terketmeye karar veriyorlar.
Yakın geçmişte Halep’ten Suriye’ye varan bir aile, ayrılma kararlarını 7 yaşlarındaki kızlarının başını kurşun ıskaladıktan sonra vermişler.
“Daha kötüye gideceğine inanıyoruz” diyor kızın 42 yaşındaki babası. Türkiye’nin bu civarında yapılan röportajlarda, yakın zamanda gelen mültecilerin çoğu benzer hikayeler anlatıyorlar.
“Suriye ‘e hayat yok,” diyor 35 yaşındaki Muhammed Keşfe, karısı ve iki çocuğu ile Halepten Türkiye sınırına yolculukları normal de 1 saatken, 6 saat sürmüş. “Dünyanın herhangi bir yerine gideriz, umurumda değil neresi olduğu. Artık Suriye’de yaşayamayız” diyor.
Artık bir ev veya daireye yapılan saldırının daha fazla insan öldürme ya da yaralama potansiyeli var, çünkü evlerinden olan aileler, akrabalarının veya arkadaşlarının yanlarına taşınıyorlar. Ocak ortası, güney Şam’da bir ev hava saldırısına uğradı. Saldırının devletin suçu olduğunu söyleyen eylemcilere göre, komşular enkazdan akraba olan 8 çocuk ve 5 kadın cesedi çıkardılar.
Yerinden edilmiş Suriyeli vatandaşlar ayrıca okullara ve umumi binalara doluşuyorlar. Yüzlercesinin, bu ayda 80 kişinin ölümüne sebep olan tane patlamanın hedefi olan Halep Üniversitesi’nin yurtlarında yaşadıkları rapor ediliyor.
Haberin orjinali için:
http://www.washingtonpost.com/world/middle_east/syrian-refugees-describe-horrors-left-behind/2013/01/28/1d838d8a-6571-11e2-9e1b-07db1d2ccd5b_story.html
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment