WP – “İsrail ve Türkiye eski defterleri kapatıyor”
Orta Doğu’da kötüleşen durumdan bir umut ışığı belirdi. Suriye’nin iç savaşı uzadıkça ve İran’ın nükleer programını yavaşlatma konusunda hiçbir belirti görülmeyince İsrail ve Türkiye, üç yıllık sorunlarını çözmeye karar verdi. 22 Mart’ta Başkan Obama tarafından organize edilen telefon görüşmesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan, 2010 yılında Gazze Şeridi’ne uygulanan deniz ablukasını delmeye çalışan Mavi Marmara’ya İsrailliler tarafından yapılan baskında dokuz Türk’ün ölümü için özür diledi. Bu, İsrail ve Türkiye’nin Suriye’de karşı karşıya oldukları ortak tehditlere karşı hazırlıklı olabilmek için istihbarat ve strateji paylaşımının ve Tahran üzerindeki baskıyı artırmanın önünü açabilir.
Demokrasiyle yönetilen iki bölgesel gücün Orta Doğu’da savaş ve mezhepsel rekabetin arttığı ve Mısır ve İran’ın iç karışıklıklarla uğraştığı bir dönemde yakınlaşmaları, mantıklı. Ancak ilişkilerin düzeltilmesi dikkatli adımlar gerektiriyor. Erdoğan’ın birkaç hafta önce siyonizmi “insanlık suçu” olarak nitelemesi Netanyahu’nun özrünü diplomatik olmayan bir şekilde etkiliyor. Dahası Erdoğan, iki hükûmetin karşılıklı ifadelerinde doğrudan bulunmamış olmasına rağmen İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ablukayı kaldırması konusunda ısrar ediyor. Dışişleri Bakanı John F. Kerry’nin, bu anlaşmanın başarısız sonuçlanmaması için sahne arkasından çalışmalarına devam etmesi gerekecek.
İki hükûmetin de iş birliği yapmak için önemli nedenleri var. Netanyahu’nun Facebook sayfasında açıkladığı gibi uzun süredir reddettiği özrü dileme kararında, Suriye’deki iç savaşın önemli bir rol oynadığı gerçeği yatıyor. İsrail, Suriye’de kimyasal silahların ve gelişmiş silahların Suriye’deki el Kaide bağlantılı gruplara yahut Lübnan’daki Hizbullahın eline geçmesinden endişeleniyor. İki hükûmet artık, istihbarat paylaşımı yaparak tehlikeli silahların transferinin önüne geçebilir.
Erdoğan ise Arap devrimlerinden önce, İsrail, Suriye ve Filistin’in Hamas hareketi arasında ara buluculuk yaptığı dönemlerdeki bölgesel liderlik rolünü geri kazanmak istiyor. Gazze’yi, önümüzdeki ay ziyaret edeceğini söyleyen Erdoğan, “Türkiye’yi tekrar söz sahibi olabileceği, inisiyatif kullanabileceği ve güçlü olabileceği bir noktaya getirme sürecinin başındayız.” dedi.
Bu beklentiler çok fazla olabilir: Netanyahu yönetimi, Hamas ile müzakerelere başlamayacağı gibi Gazze’deki ablukayı kaldırmaya da yatkın değil. İsrail ise Erdoğan iktidara gelmeden önce Türkiye ile arasındaki stratejik askerî iş birliği seviyesine geri dönmeyi umuyor. Türkiye ile İsrail arasında az da olsa daha iyi ilişkiler, ABD’nin Orta Doğu’daki çıkarları için hayati bir önem taşıyor.
Haberin orjinali: http://articles.washingtonpost.com/2013-03-28/opinions/38096211_1_sea-blockade-gaza-blockade-turkey-and-israel
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment