USA TODAY- “İstanbul, Türkiye”
Binbir Gece Masallarındaki gibi bir şehir olan İstanbul, eski Roma, Bizans ve Osmanlı gibi imparatorlukların başkenti olmuştur ve bu çarpıcı mimari hazinelerden birkaç tanesi tek bir kilometrekarelik alan içinde bulunmaktadır. 1609 yılından kalma Sultanahmet Camii, vitray pencereleri ve çoğu mavi ince çiçeklerle bezenmiş 20.000 adet İznik çinisiyle donatılmıştır. Şimdi müzeleştirilen ve yaklaşık 1000 yıl bir Bizans kilisesi olarak kullanılan Ayasofya, büyük kubbeli tavanlar, mermer sütunlar ve yaldızlı mozaiklerle kaplıdır. Avrupa’dan esinlenen 19. yüzyıl Dolmabahçe Sarayı, son sultanın ikamet ettiği saraydır. Mermer zeminler ve şömineler, yaldızlı ve freskle kaplı tavanlar, zengin sultani yaşam tarzını yansıtıyor.
Çoğu yolcu gemisi, Karaköy’ün Yolcu Salonu terminaline demirliyor. Liman, Galata Köprüsü’nün yanında ve ana turistik bölge olan Sultanahmet’e 2,5 km. uzaklıkta. Çok fazla sayıda taksi var ancak binmeden önce ücreti sorun. Ayrıca turistik bölgeye ulaşmak için tramvaya da binebilirsiniz.
Sirkeci bölgesindeki Hocapaşa Sanat ve Kültür Merkezi’nde halk müziği ve dansına tanık olabilirsiniz. Burada halk oyunları dansçıları, dansözler ve semazenleri izleyebilirsiniz. Önceden rezervasyon yapmanız gerek. Sultanahmet Camii’nde gece ses ve ışık gösterileri düzenleniyor. Kendi dilinizde yapılan gösteriyi sakın kaçırmayın. Eğer geminiz limanda geç saate kadar kalıyorsa Beyoğlu bölgesinde gece hayatını görün.
Tabii ki turistik Topkapı Sarayı’nın içinde Konyalı Lokantası’nın terasında öğle yemeği yemek kadar güzel bir şey olabilir mi? Restaurant 1897 yılında kuruldu. Pahalı olsa da Boğaz manzarası buna değer. Kuzu dolması veya Türk köftesi, tatlı olarak da baklavanın tadına bakın. Deniz ürünleri için Balıkçı Sebahattin’in asma kaplı terasında veya içeride yenilmesini tavsiye ederiz. Bu balıkçı bir aile tarafından işletilmektedir. Türk mezeleri ile başlanır: Midye, patlıcan daldırma, sardalya çöp şiş ve peynir. Daha sonra da ızgara levrek veya çipurayı deneyin.
Çemberlitaş’taki temiz Türk hamamına gidin. 1584 yılında inşa edilen hamam mermer duvar ve sütunlardan oluşmaktadır. Hamamda bayanlar ve erkekler için ayrı bölümler bulunmaktadır. Kubbeli tavanların altında büyük bir mermer platformda önce terleyip sonra masaj ve keselenme sonra da 15 dakikalık köpük banyosu yapabilirsiniz. Görülmesi gereken başka bir yer ise 10 milyon dolarlık bir restorasyondan sonra yeniden kullanıma açılan 1556 yılında inşa edilen Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı.
Lüks ürünler için gidilebilecek en iyi yer, 1468 ile 1855 yılları arasında 400 yıl boyunca padişahlara ev sahipliği yapmış olan Topkapı Sarayı. Hazine’nin mücevher koleksiyonunda, yumruk büyüklüğündeki bir zümrütle süslenmiş Topkapı Hançeri, 86 karatlık Kaşıkçı elması, 17. yüzyıldan kalma incilerle süslenmiş bir müzik kutusu. İnce işçilik ve mutfak koleksiyonlarıyla ilgilenenler, dünyanın en büyük Çin porseleni koleksiyonlarından birini görebilir.
15. yüzyıldan kalma Kapalı Çarşı’yı gezin. Çarşıların atası olan burası İslami sanat tarzı süslemelerle dekore edilmiş tavanlardan ve 60 sokaktan oluşuyor ve neredeyse 4000 mağazayı barındırıyor. Sultanın malları özel bölümlerde gruplanıyor: Pirinç dökümler, takılar, Türk halıları, Turkiana ve deri ürünler – hatta gelinlikler. Mağazaların dörtte birinde Türk halılarını bulabilirsiniz.
Kapalı Çarşı’da pazarlık edin; özellikle Kapalı Çarşı ve zeytin yeşili, pas ve altın renklerinde aromatik otlar ve baharatlara ev sahipliği eden Mısır Çarşısı kültürünün bir parçasıdır. Mısır Çarşısı’nda aynı zamanda kuru kayısı ve kuruyemiş çuvalları da görebilirsiniz. Genellikle safran ve Rus havyarında iyi fiyatlar bulabilirsiniz ancak esnaf malını sunmadan önce gerçek tadını tattığınızdan emin olun.
Dinî sanatla mı ilgileniyorsunuz? 5 ile 11.yüzyıllardan kalma Kariye Müzesi’nde gidin. Kilisenin çarpıcı Hristiyan freskleri ve mozaiklerinin çoğu altın yaldızlıdır. 1412 yılında yapılmış olan Ahrida Sinagogu, 1450’lerden kalan gül ve mavi renkli resimler ve 17. yüzyıldan kalan ülkenin meşhur mavi “lale” motifli çinileriyle donatılmıştır. En heyecan verici özelliği: Merkezinde yer alan meşeden yapılmış tekne şeklindeki kürsüsü. Türkiye, uzun yıllar boyunca Yahudilere topraklarını açmıştır ve İspanya ve Portekiz’deki engizisyon zamanında yaklaşık 100.000 Yahudi Türkiye’ye göç etmiştir.
Haberin orjinali: http://www.usatoday.com/story/experience/cruise/destinations/europe-eastern-mediterranean/2013/07/09/istanbul-turkey-port-guide/2499687/
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment