Türkiye’deki ‘Dijital darbe’ hala dünyanın dilinde
Dünya basını, AK Parti hükümetinin Twitter’ı yasaklamasını en üst sıradan gündeme getirdi. ABD ve Avrupa Birliği yetkililerinin sert tepki ve tenkitleri ise aynı tonda devam etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın resmi Twitter hesabından gönderilen mesajda, “21. yüzyılın kitap yakmasıdır ve kimseyi daha güçlü yapmaz.” denildi. (Kitap yakma tabirinde Nazilere atıf var) ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Samantha Power ise, “Türkiye’nin Twitter’ı engellemesi nedeniyle ciddi kaygılıyız. Bilgiye ulaşımı engellemek demokrasi desteğiyle tutarsız.” görüşünü bildirdi. ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da yine aynı site üzerinden verdiği mesajında, “İfade ve iletişim özgürlüğü temel bir haktır. Türkiye halkı bunun korunmasını hak ediyor.” dedi.
Uzun zaman Türkiye’de yaşayan ABD’li gazeteci-yazar Andrew Finkel, “Twitter’ın olmadığı bir Türkiye’ye uyanmak darbeye uyanmak gibi. (Bu yasak) radyo istasyonlarını işgal etmenin modern karşılığı.” ifadelerini kullandı. Haftalık Bussinesweek dergisinde çıkan bir yazıda karar, “acınacak yasak” şeklinde dile getirildi. Brendan Greeley ve Carol Matlack imzalı yazıda, yasağın kullanıcıların siteye erişmesine engel olamadığı ifade edildi. Time dergisinde çıkan bir yazıda ise yasak, “Erdoğan, Twitter’ı kapattı, milliyetçiliği açtı.” şeklinde ifade edildi. Dünyaca ünlü derginin yazarı Karl Vick, sosyal medyaya sinirlenen Başbakan’ın eleştirilere kulak tıkadığını yazdı.
New York Times ve El Cezire gibi birçok medya organında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de dâhil olmak üzere Türk vatandaşların “yasakların arkasından dolandıkları” belirtildi. CNN ise bu durumu, “Türkiye’deki Twitter yasağını kendi cumhurbaşkanı bile kınadı.” şeklinde yorumladı.
‘Aptalca’
El Cezire haber sitesi, yasağın ilk günü atılan tweet’lerde yüzde 138 artış yaşandığını aktarırken bu artış, Türk vatandaşlarının sitenin yasaklanmasıyla “alay ettikleri” şeklinde yorumlandı. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ise “aptalca” bulduğunu belirttiği “sosyal medyaya erişim yasağının işe yaramayacağını, hatta şiddetle geri tepeceğini” söyledi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü seçimlere bir hafta kala Türk medyasına yönelik baskıların özgür seçim ortamını zehirlediğini belirtti. RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, kamusal televizyon kanalı TRT’nin yayınlarının yüzde 89’unu AK Parti’ye ayırması nedeniyle sadece uyarı cezası aldığını, buna karşılık YSK’nın Samanyolu Haber TV’ye “yayıncılık tarihinde bir gruba verilmiş en ağır cezayı” verdiğini söyledi.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment