‘Türkiye, Suriye’deki ‘katliam’ konusunda söylemini şiddetlendirdi’

Türkiye, Suriye’de yaşanan şiddet olaylarını 1990’larda Balkanlar’da yaşanan olaylar ölçüsündeki bir “insanlık suçu” olarak nitelendirdi. Bu arada bir Kızıl Haç konvoyunun daha Humus’un Baba Amr bölgesine girmesi engellendi.

Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AB’den gelen benzer yorumları takiben yaptığı açıklamada, Suriye’deki savaş suçlarının belgelendirilmesi çağrısında bulundu.

Davutoğlu, “Hiçbir hükûmet, hiçbir otorite, hiçbir koşulda kendi halkına karşı böylesi topyekûn bir katliam gerçekleştiremez. Uluslararası toplum, sesini daha fazla yükseltmelidir. Uluslararası düzeyde konsensüs sağlanamaması Suriye’ye katliama devam etme cesareti veriyor.” dedi.
    

Bu eleştiriler İngiltere ve Fransa’nın Suriye’deki büyükelçiliklerini kapattıkları ve Çin ile Rusya’nın ise Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı BM insani yardım şefi Valerie Amos’u kabul etmeye çağırarak tutum değiştirdikleri sırada geldi.
    

Davutoğlu, İtalya Dışişleri Bakanı Giulio Terzi ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Bölgedeki durum, Saraybosna ve Srebrenica’ya benzeyecek gibi görünüyor. Esad rejimi üzerindeki diplomatik baskının artırılması gerektiğine inanıyoruz. Bunu yalnızca AB açısından söylemiyoruz. Tüm uluslararası toplumun bunu yapması gerektiğine inanıyoruz.” dedi.
    

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun cuma günü, Esad’ın askerilerinin Humus’ta insanları infaz ettikleri, hapse attıkları ve işkence yaptıklarına ilişkin “dehşet verici haberler” aldığını söyledi.
    

Kızıl Haç Uluslararası Komitesinin (ICRC) kamyonlarının girmesine halen izin verilmediği, taarruza uğrayan Baba Amr’daki dondurucu hava şartları nedeniyle siviller için endişeler artıyor. ICRC Sözcüsü Hicham Hassan, “ICRC ve Suriye Kızılay’ı Baba Amr’a ulaşamadı. Yetkililerle müzakere halindeyiz. Bölgeye bugün girmemiz önemli.” dedi.
    

Hükûmet karşıtı göstericiler, yardım görevlilerinin katliama şahit olmalarını engellemek için, askerlerin ICRC’nin gelmesine izin vermemesinden korkuyor. BM Genel Sekreteri Ban, “Acımasız savaş, yiyecek, ısınma, elektrik ya da tıbbi yardım olmadan sivilleri evlerine hapsetti; sivillerin yaralılarını tahliye etme ya da ölenleri defnetme şansı yok. Bu acımasız saldırının kendi halkına sistematik biçimde saldıran devlet tarafından gerçekleştirilmiş olması daha da üzücü.” dedi.