Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ABD öncülüğünde Irak-Şam İslam Devletine (IŞİD) karşı başlatılan seferberliğe ülkesinin “askerî ve siyasi” destek vermesi konusunu değerlendirdiği söyleniyor. Eğer Türkiye bu desteği verirse cihatçı grubun mağlup edilme ihtimali önemli ölçüde yükselecektir. Grubun sadece ABD’nin hava saldırılarıyla yenilgiye uğratılması ihtimali zayıf.
IŞİD konusunda daha fazla kaçamak söz söylenemez
Bu zamana kadar Türkiye’nin Batılı ve Arap müttefiklerine katılmak konusundaki isteksizliğini anlamak kolay. Ayrıca Türk hükûmetinin aşırıcılara gizli bir sempati duyduğu şeklinde bir tablo çizmek çok yanlış bir tasvir olur. 6 bin mil gibi güvenli bir mesafede olan ABD’nin ve operasyonlara katılan Körfez ülkelerinin aksine Türkiye, şimdilerde IŞİD ile Suriye ve Irak’ta örgüt tarafından kontrol edilen topraklar ve kolaylıkla geçilebilen yüzlerce millik bir sınır paylaşıyor.
Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’nun ikinci büyük ordusunu cihatçıların üzerine gönderirse askerî denge önemli ölçüde değişir. Ancak bunun da Türkiye şehirlerinde açık bir şekilde kanlı terör saldırılarına sebep olması mümkün.
Her şeye rağmen IŞİD’in bertaraf edilmesi Türkiye’nin menfaati yönünde. Hiçbir ülke, vahşilik konusunda sınır tanımayan ve Ankara gibi laik rejimleri devirme hususunda kararlı, ideolojisine Türk halkının büyük bir kesimi tarafından nefretle bakılan böyle bir grupla komşu olmak istemez.
Geçen Haziran ayında Musul’un ele geçirilmesinden bu yana alıkonan 49 Türk rehinenin geçen hafta serbest bırakılmasıyla -muhtemelen taraflar arasında yapılan tutuklu takasıyla- Erdoğan artık rahat. Bundan sonra Erdoğan’ın sadece Türkiye’ye değil bütün bölgeye karşı tehdit oluşturan IŞİD’e yönelik savaşta ülkesinin ağırlığını koymasının zamanı geldi.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment