Olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil eden kadın atletlerin örnek alınacak başarısı
10 Ağustos’ta Londra Olimpiyat Stadyumunda bitiş çizgisini geçmesiyle Türkiye’nin atletizmde ilk altın madalya sahibi kadın atleti Aslı Çakır Alptekin için ödüller yağmaya başladı.
Türkiye’nin en büyük ulusal bankası Garanti ve gsm operatörü Turkcell’den sponsorluk teklifleri vardı. (Aslı ve Türk delegasyonundaki diğer üyelerin olimpiyat öncesi sponsorları Nike’dı.)
Inşaat devi Ağaoğlu’ndan ve antrenman yaptığı Üsküdar’daki Istanbul Kulübü’nden apartman daireleri vardı. Türkiye’nin Nestle’ye denk çikolata şirketi Eti’den Aslı Çakır Alptekin ile beraber aynı 1500 metrelik yarışta gümüş madalya kazanan Gamze Bulut’a 55 bin dolar verildi.
Fakat bu hediye ve sponsorluklar Türk Hükümeti’nin Aslı Çakır Alptekin’e verdiği 1 milyon dolar ve Gamze Bulut’a verdiği 66 bin dolar değerindeki altınlara kıyasla küçük kaldı.
“Londra’daki yarışın hemen ardından Aslı Çakır’ı tebrik etmek için cep telefonundan arayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kendisini daha önce hiçbir atlete yapmadığı özel bir buluşmaya davet etti.” diyor Çakır Alptekin’in Istanbul Asset Spor’daki menajeri Ipek Altun.
Türk iş ve politika dünyasında önemli başarılara imza atan kadınlar gibi Aslı Çakır Alptekin üzerine yağan ödüller ve kazandığı yüksek statü kadın atletlere gösterdi ki ağırlık kaldırma, boks ve futbol gibi erkeklerin saltanat sürdüğü sporlarda Türkiye’de ikinci planda kalan kadın atletler de erkeklerin başarısını yakalayabilir.
“Aslı yarışıyorken herkes izliyordu; herkes ağladı. Kebapçı bile.” diyor Altun. “En ünlü futbolcudan bile daha ünlü oldu.”
Takım arkadaşı Bulut, 20, gümüş madalya için Aslı’nın bir kaç adım arkasındaydı. Bitiş çizgisini geçer geçmez Bulut ” hemen arkandaydım” diye bağırdı.
Türkiye de öyleydi. Aslı Çakır Alptekin madalya standında en yükseğe çıktığında arkasında ülkenin olimpik tarihinde hiçbir kadın atletin yaşamadığı yüreklerden taşan ulusal bir destek vardı.
Havaalanı yanındaki kapalı stadyum Gençlik ve Spor Bakanı tarafından Aslı şerefine yeniden isimlendirildi.
Talk show programlarında çıktı ve genellikle erkek atletleri öne çıkaran dergi ve gazetelerin ilk sayfalarında sürekli övüldü.
Londra’ya gitmeden önceki aylarda Türk Olimpiyat Cemiyeti’nin dikkati Aslı Çakır Alptekin yerine Avrupa Şampiyonası’nda madalya umudu Fatih Avan üzerindeydi. Fakat 23 yaşındaki cirit atmada yarışan sporcu madalya kazanamadı.
Bir altınla herşey değişti.
Istanbul Havaalanı’nda büyük bir kalabalık tarafından karşılandıktan 2 hafta sonra 1 günden az süren tatil için gittiği Bodrum’da kaldığı otelde kahvaltı sonrası ziyaretçi akınına uğradı.
”Kızlara ilham olma vazifesi gördüğüm için çok heyecanlıyım.” dedi.
Fakat popülaritesi kökleşmiş cinsiyet sınırlarını aştı.
Koşucu kıyafetinin içinde bir kadının idolleştirilmesi temelinde Müslüman geleneğiyle yaşayan ve daha muhafazakar bir duruma çekmek için durmadan çalışan bir başbakanın olduğu bir ülke için şaşırtıcı.
Bu hayranlığın ulaştığı nokta eşi ve aynı zamanda koçu olan Ihsan Alptekin’i bile şaşırttı. Karısı ile beraberliği -birbirlerini eşit görmeleri, ve yükseldiğinde memnuniyetle arkada kalması- erkeğin aile reisi olarak görüldüğü geleneksel düşünceye karşı koyuyor.
“Bazı şeylerin bu kadar değişeceğini bilmiyorduk.” diyor Aslı Çakır’a bağlı eşi ve iPhone’undan Istanbul’daki bir arkadaşıyla görüşmek için karısından izin istiyor.
Leopar baskıli mayosuyla bir başka hayranı şöyle diyor: ” Kocam o gece heyecandan neredeyse kolumu kırıyordu.”
Fırıncı kızı olan Aslı Çakır Alptekin’in ilkokul takımında koşmaya başladığı güneybatı şehri Antalya’daki yolda kutlamalar başladı.
Ihsan Alptekin, Aslı Çakır ile 2002’de bir antrenman kampında tanıştı ve 2004’te Aslı’nın koçluğunu yapmaya başladı. O yıl Dünya Gençler Şampiyonası’nda doping aldığı ortaya çıkan Aslı Çakır Alptekin 2 yil arka arkaya yarişmadan menedildi.
“Kadınsal bir mazeretten dolayı ilaç almıştı.” diyor Ihsan Alptekin.
“Ilacı doktor verdi. Aslı bilmiyordu. Eğer bir atletseniz, bu çok zor. Grip olsanız ilaç alamıyorsunuz çünkü doping aldığınızı söylerler. Çok çabaladık. Üzücüydü.”
Ikisi de masum bir hata yaptıklarını savundular. Fakat ” Bu hayatımın sonu demedim.” diyor Aslı Çakır Alptekin. 2006’da yeniden yarışmaya başladı ve şimdi günde 6 saat mesafe koşusu, sürat koşusu ve kondüsyon çalışıyor.
Müslüman, fakat Ramazan’da oruç tutamadı çünkü vücudunun susuz oruç tutmaya dayanmadığını söylüyor.
Başarısı sadece Alptekinler için değil aynı zamanda buradaki diğer kadın atletler için belki de kar sağlayacak. ” Avrupa ülkeleri şu anda Türk atletlere ve yeni yüzlere daha çok ilgi gösteriyor.” diyor menajeri Altun.
Bodrum’da Aslı Çakır Alptekin yeni milyoner gibi giyinmedi. Yerine pazularını ve kaslı bacaklarını ortaya çıkaran Nike gömlek ve sandalet giymeyi tercih etti. Bir kaç hafta tatilden sonra, Rio de Janeiro’daki 2016 Olimpiyatları için antrenmanlara devam edecek.
Fakat önce, ödüller toplanmalı. Bodrum’da kahvaltısını bitirdiğinde yüzü kızarmış bir garson taze sıkılmış portakal suyu olan bir tepsiyi evine kadar getirdi. Bunu yaptı; bir arkadaşı kulağına fısıldadı ” çünkü bu kadın o.”
Çeviren: Semra Bayraktar
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment