NYT – “Türkiye ile barış görüşmeleri sürerken, dağdaki Kürtler silahlarını bırakmaya henüz hazır değil”
Kuzey Irak’taki dağlık bölgedeki bir güvenli evde, otuz yıldır Türkiye’ye karşı gerilla savaşı açmış bir Kürt direnişçi barışa çok yaklaşılan bir dönemde görüşmelere karşı olduğunu belirtiyor.
Kürdistan Işçi Partisi veya PKK’ya bağlı binlerce savaşçıyı yöneten bu direnişçi, Murat Karayılan’dan başkası değil. Karayılan “Bizim güçlerimiz sonuca ancak savaşarak ulaşacaklarına inanıyorlar.” diye yorum yapıyor.
Karayılan, onunla savaşanlar ve milyonlarca Kürt uzun silahlı mücadelenin, uzun sürse de, onlara önemli başarılar getirdiğine inanıyorlar: Kürt kimliğinin tanınması ve daha fazla demokratik haklar elde edilmesi bunların içinde.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan silahlarını bırakmalarını özellikle istediyse de, PKK Türkiye ile barış görüşmesi yaparken bunu yapmak istemiyorlar. Bu da, barış surecinin beklendiğinden daha uzun ve meşakkatli olabileceğini gösteriyor.
Karayılan, buz dolabı ve uydu anteni olan güvenli bir evde yaptığımız röportajda “Gerillalarımız silahlarından vazgeçemezler. Süreçte konuşulacak son konu bu olacaktır.” dedi.
Barış anlaşmasının kapsamı Türkiye’nin başkenti Ankara’da ve Öcalan’ın hapsedildiği adada sekillendiriliyor. Öcalan Türkiye’deki Kürt direnişinin ve PKK’nın lideri olarak önemli rol oynuyor. Barış sürecinin idaresi Karayılan’a kalmış durumda. Irak’ın kuzey köşesindeki bu dağlık bölgede tek otorite, denetim noktalarını idare eden ve mağaralarda yaşayan silahlı direnişçiler.
Amerikan insansız hava araçlarının sağladığı görüntülere dayanarak bombalama yapan Türk uçakları barış sürecinden dolayı bombardımanlarını sona erdirdiler. Dolayısı ile bölgede sükunet sağlanmış durumda.
Mart ayında Öcalan tarafından ilan edilen ateşkes 1984’ten beri 40,000 kisinin ölümüne yol açan savaşı sona erdirdiğinden beri, Karayılan görüşme ve konferanslar düzenleyerek anlaşmanın getirilerinden bahsederek pek de istekli olmayan destekçilerini ikna etmeye çalışıyor.
Karayılan, militanlarımız “Türkiye’nin yaklaşımına inanmıyor ve güvenmiyor.” diye belirtti.
Erdoğan önümüzdeki yıl cumhurbaşkanlığı için aday olacağından arabulucu ve barış getiren bir kimse olarak anılmak istiyor. Başbakan, Türkiye’nin çeşitli bölgelerine yayılmış olan direnişçilerin silah bırakarak Irak’ın kuzeyindeki bu dağlık alana çekilmesini istedi.
“Silahlarını nereye bırakacaklar veya acaba gömecekler mi? Umrumuzda değil. Yeter ki bırakıp gitsinler. Aksi şekilde davranırlarsa, mevcut durum provokasyona çok açık.
Erdoğan, Karayılan’ın partisinin desteklediği ve geri çekilen direnişçilerin güvenliğini garantilemeyi öneren yeni kanun tasarısının geçişine karşı çıktı. Bunun yerine, Türk ve Kürt entellektuel ve liderlerinden oluşan bir akil adamlar kurulu olusturdu. Bu kurulun amacı barış görüşmelerini desteklemek.
Karayılan Erdoğan’ın taktiklerini eleştirerek, “Bu süreç ciddi bir yaklaşım gerektiriyor. Erdoğan yeterince ciddi yaklaşmıyor; derin tarihi yeterince anlamıyor. Herkes bilmeli ki, gerilla güçlerimiz başarılı bir şekilde savaşarak mücadelemizi bugünlere getirdi.” dedi.
Fakat, Karayılan’ın muhalif tonu barış arzusunun gücünden dolayı daha da sertleşmiş. Son ateşkes, 1993’te Avrupa ve Amerika tarafından terörist bir organizasyon olarak tanımlanan PKK tarafından ilan edilen dokuzuncu ateşkes. Örgüt yıllar once bağımsız bir devlet kurma fikrinden vazgeçti. Artık PKK, Kürtler’in haklarının genişletilerek yeni anayasada garanti altına alınması ve binlerce siyasi mahkumun Türkiye’deki hapishanelerden çıkarılması karşılığında barış yapmaya razı olacağını açıkladı.
Karayılan, “Sorunlarımızı barış ve diyalogla çözmek istiyoruz. Buna inanıyoruz.” dedi.
Fakat, “Eğer Kürtler’i eşit vatandaş olarak kabul etmezlerse, bu sorun çözülemez.” diye ekledi.
PKK’nın komutanı olarak örgütün Suriye bağlantısı olan Demokratik Birlik Partisi (PYD) üzerinde -direkt otoritesi olmasa da- önemli etkisi olduğu söylenebilir. PYD silahlanarak Kürtlerin yaşadığı bölgeyi koruma altına almış durumda. Karayılan ve pek çok Kürt Batı ve Türkiye arasındaki yakın ilişkinin kendilerine rağmen geliştirildiğine inanıyor.
Karayılan ayrıca “Suriye’de Kürtler daha seküler ve demokratik bir gurubu temsil ediyor. Fakat, Batı Suriye’deki Kürtler’le iyi ilişki kurmuyorlar. Neden? Türkiye ile olan yakın ilişkilerinden dolayı.” dedi.
Kandil Dağları’ndan oluşan bu bölge Irak sınırları içinde olsa da hiçbir hükümetin denetiminde değil. Yoldan harap edilmiş evler görünüyor. Evlerin sakinleri evlerinin Türk savaş uçaklarınca yıkıldığını belirtiyorlar.
Sivil halk gerillalara sorunların çözümünde ve bölgeye hizmet getirilmesi konusunda güvendiklerini belirtiyorlar. Türkiye’nin yaptığı hava saldırılarında evi yıkılan bir köylü, Kadir İbrahim, ” Şehirlerde bir sorun olursa mahkemeye gidilir. Burada sorunları PKK çözüyor. Çok nazikler. Onlara terörist demek hiç adil değil. Çok nazik ve barışseverler. Sadece, haklarını istiyorlar.” diye belirtiyor.
Kürtler, Orta Doğu’da devrimlerin yaşandığı bir dönemde, haklarını elde etme ve daha iyi bir gelecek sahibi olmak için sıranın kendilerinde olduğunu belirtiyorlar. Irak, Türkiye, İran ve Suriye’de yasayan milyonlarca Kürt uzun zamandır özgür bir devlet hayal etmekteydiler. İbrahim, “Şimdi, dünya çok farklı. Herşey eskisinden çok farklı.” dedi.
Öcalan 1999’da yakalandıktan sonra PKK’nın komutanı olan Karayılan’ın, posbıyığı, doğal gülümsemesi ve babacan tavrı Amerika tarafından çizilen terörist lider ve uyuşturucu taciri imajı ile oldukça çelişen bir görüntü sergiliyor. (2009 yılında örgütünün Avrupa’ya uyuşturucu kaçırarak para kazandığının ortaya çıkmasından sonra Hazine Bakanlığı Karayılan’ı bu şekilde tanımladı.)
Güvenli evin arka odasında oturuyordu. Odanın duvarında Öcalan’ın resmi olan bir afiş vardı. Hava nemliydi ve silahlı gerillalar ona çay ikram ediyorlardı.
Karayılan, savaş sona ererse Türkiye’ye geri dönmek ve Kürtler’in haklarını savunmak icin siyasi bir rol oynamak istiyor. Ona göre,” Şiddeti bir kenara bıraktıktan sonra, demokratik bir toplum kurulmalı.”
Savaş sona ermezse, savaşmaya hazır olduğunu da belirtiyor.
“Bu olmazsa, büyük bir savaş patlayacak.” dedi.
Haberin Orijinali
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment