NYT- “Erdoğan demokrat mı?”

NYT- “Erdoğan demokrat mı?”

The New York Times logo Son günlerde Türkiye’nin gündemi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın demokrasiye katkısı çerçevesinde gelişti. Olumlu düşünenler Türkler’in yıllar süren askeri otoritenin sona erdirilmesiyle gerçek anlamda özgür olabildiklerini belirtirken, diğerleri Erdoğan’ın gittikçe daha otoriter olduğu ve özgürlüklerin her geçen gün azaldığı görüşünde.

Aslında her iki görüşü de destekleyecek faktörler kolayca bulunabilir. Nitekim, iki taraf da kendi fikirlerini destekleyecek delilleri titiz bir şekilde seçerken karşı tarafın argümanlarını yok saymakta.

Kürtler ve Hıristiyanlar’ın haklarına bakarsak Erdoğan’ı övmek için pek çok neden bulabiliriz. Türkiye’de uygulanan pek çok kısıtlama onun döneminde sona erdirildi. Ülkenin standartları Avrupa normlarına yaklaştırılıyor.

Ancak, konu basın özgürlüğüne geldiğinde resim kararmaya başlıyor. Türk medyasının günden güne daha çok baskı altına alındığı belirtiliyor. Muhalif gazeteler hala varlıklarını korurken merkez medya hükümetle iyi ilişki kurmayı kendileri için bir zorunluluk olarak görüyor adeta. Geçen hafta, daha önce hükümete destek veren Today’s Zaman gazetesinin genel yayın yönemeni Bülent Keneş ‘yeni medya düzeni’ başlıklı yazısında hükümeti sert bir şekilde eleştirmişti.

İki taraf da Erdoğan’ın bazı konularda demokrasiyi geliştirirken diğerlerinde gerilettiğini kabul etmiyor.

Bunun sebebi ise, Erdoğan’ın temsili demokrasiyi ateşli bir şekilde savunurken liberal demokrasi konusunda aynı hassasiyeti göstermemesi. Sınırlı hükümet, kuvvetler ayrılığı ve tam özgür medya Erdoğan’ın siyasi vizyonunda çok da önemli bir yer almıyor. Hatta hükümet yanlıları bu konuların devamlı ortaya atılmasının seçimle ortaya koyulan milli iradeyi kısıtladığını belirtiyorlar.

Erdoğan’ın ataerkil kişiliği bu durumda önemli rol oynuyor. Erdoğan, kendisini ulusunun şefkatli ve sevecen babası olarak görüyor. Bu yaklaşımı ekonomi, sağlık, eğitim ve ulaşım konularında önemli katkılar sağlıyor. Muhalif görüşlere itaatsiz evlat muamelesi yapması da tavrının olumsuz bir yansıması ki geçen yaz gördüğümüz gibi ciddi toplumsal tepkilere sebep olabiliyor.

İronik olan ise, Erdoğan döneminin pek çok liberal uygulamaya ivme kazandırması. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiği günden beri değişimin güçlü savunucusu oldu. “Eski Türkiye” çok militarist, ulusalcı ve baskıcıydı. AKP kendi taraftarlarının haklarını savunurken Kürtler, Ermeniler ve Rumlar gibi marjinalleştirilmiş, dışlanmış kesimleri de unutmadı.

Bu sebeplerden dolayı hep liberal demokrasi hayali kuran ama hiç idealine ulaşamamış olan Türk entelijansiyası Erdoğan’ı destekledi. Dolayısıyla, “İslamcı-liberal ittifakı” şu anda pekçoğu darbe suçundan mahkum olan generallerin de içinde yer aldığı eski elit kesimlerin kabusu oldu.

Bazı liberaller “Eski Türkiye’yi” değiştirdiği için hala Erdoğan’ı destekliyor ama bir başka kesim de “Yeni Türkiye’nin” insanları başka sorunlarla karşı karşıya getirdiğini belirterek hukümetten desteğini çekti.

Muhalefet partilerinin daha güzel bir vizyon sunamadığı bir dönemde liberal demokrasinin tek parti yönetiminde ortaya çıkacağını ummak pek naif bir yaklaşım olur herhalde. Bu yüzden, Erdoğan ‘demokrasi paketi’ gibi iyi işlere imza attığında desteklenmeli, barışçıl protestoculara sert tepki vermesi gibi sorunlu adımlarında ise eleştirilmeli. Örneğin, Avrupa Komisyonu’nun son Türkiye İlerleme Raporu böyle bir yaklaşım benimsemiş.

AKP’nin aksaklıklarına rağmen Erdoğan öncesi dönemin özgürlükleri çok daha fazla kısıtladığını unutmamalıyız.

Eski günlere öykünen ve şimdiki hükümeti kıyasıya eleştirenlerin dediğinin aksine, Türkiye bir başka İran veya Suudi Arabistan, ve hatta Vilademir Putin’in Rusya’sı olma yolunda değil. Ama, tam bir liberal demokrasi olmadığı da kaçınılmaz bir gerçek.

Türkiye’yi ideal bir demokrasi yapmak için Erdoğan ve destekçileri demokrasiyi sadece geçmiştekilerin hatalarını düzeltmekle övünmekle geliştiremeyeceklerini kabul etmeliler. Aynı zamanda, on yıllık iktidarlarına dikkatle bakıp hatalarını tespit etmeli ve bu yanlışları düzeltmeliler.

Mustafa Akyol “Islam Without Extremes: A Muslim Case for Liberty.” (Aşırılıktan Uzak İslam: Özgürlük Konusuna Müslümanca Bakış) kitabının yazarı

Haberin orjinali: http://www.nytimes.com/2013/11/02/opinion/akyol-is-erdogan-a-democrat.html?pagewanted=2&_r=1&ref=international

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.