LA TIMES-Mısır ile Türkiye’nin güçlenen ilişkisi, yeni bölgesel düzenin habercisi
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi ile Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ittifak, iki İslamcı liderin Orta Doğu’yu yeniden şekillendirme adımlarını yansıtıyor.
Mısır ve Türkiye’nin iki İslamcı lideri, Orta Doğu’yu yeniden şekillendirmek için bir ittifak yapıyor.
Her ülkenin siyasi İslam görüşü farklı ancak Avrupa ve Asya’yı bağlayan Türkiye ile Arap dünyasının geleneksel kalbi olan Mısır, şimdi birbirlerini tamamlayabilir. Türkiye’nin güçlü ekonomisi, Mısır’ı mali krizden kurtarabilir. Kahire ise Ankara’nın, Müslüman ülkeler tarafından desteklenen bir güç olarak yükselmesini sağlayabilir.
Orta Doğu ilişkileri uzmanı Ahmet ebu Hüseyin, “Türkiye bugüne kadar din ile devlet ilişkilerini dengelemede başarılı olmuştur. Laik bir ülkedir. Mısır için ise durum farklıdır. Biz, henüz din ile devlet işleri arasındaki dengeyi bulamadık. Sadece İslamcıların değil, hepimizin kafası karışık.” dedi.
Son zamanlarda Akdeniz’de ortak deniz tatbikatları düzenleyen iki ülke liderinden biri olan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi, Ankara’yı eylül ayında ziyaret etti. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ise bu ay içinde iş birliği ve 2 milyar dolarlık bir mali yardım paketi vaadiyle Kahire’ye gelmesi bekleniyor. Mursi, Ankara ziyaretinde “Tarihimiz, umutlarımız ve hedeflerimiz bizi, milletlerin mücadele ettiği özgürlük ve adaleti elde etmek için bir araya getiriyor.” ifadesinde bulunmuştu.
Erdoğan, Türkiye’nin demokrasisini Arap hükûmetleri için bir model hâline getirmeye çalışıyor. Mursi ise Mısır’ın Hüsnü Mübarek’in yönetimi altında yıllar boyu azalmış olan küresel liderliğini geri kazandırmaya çalışıyor.
Türkiye’nin diplomatik başarısı ve ekonomik cazibesi bölgede gücünü gösterebilmesini sağlıyor. Ancak Suriye’deki iç savaş, Ankara ile Şam arasındaki ilişkileri etkiledi ve Erdoğan’ın sınırındaki çatışmayı sonlandırmak için Beşar Esad’ı geniş çaplı askerî eylemle tehdit etmesi ile sonuçlandı. Mısır’ın daha büyük sorunları var. Mübarek’in geçen yıl görevden ayrılmasından bu yana Mısır, kendi içindeki işsizlik, yoksulluk, suç oranı ve devlet dairelerindeki yolsuzluk problemleri ile uğraşıyor.
Kahire ile Ankara arasındaki yakınlık kısmen Mısır’ın Müslüman Kardeşlerinin bölgedeki İslamcı örgütler -Adalet ve Kalkınma Partisi dâhil- üzerindeki etkisinden kaynaklanıyor. Önemli olan soru şu: Erdoğan ve Mursi, önemli liderleri olmak istedikleri Orta Doğu bölgesinin politikasını ne yönde değiştirecekler?
Boğaziçi Üniversitesi profesörü Kemal Kirişçi, “Müslüman Kardeşlerin, Türkiye’nin Mısır siyasetine karışmalarını takdir edeceklerini sanmıyorum.” diyor ancak uzmanlar, Türkiye’nin Batı’ya yakınlığı, küresel ekonomisi ve istikrarıyla Mısır’a pragmatik bir örnek olduğunu savunuyor. Türkiye’nin önümüzdeki beş yılda Arap dünyasıyla 100 milyar dolarlık ticaret hedefi, Erdoğan’ın ekonomik açıdan Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yöneldiğini gösteriyor.
İki ülke de anayasa reformu üzerinde çalışıyor. Türkiye’nin tarihi, laik demokrasi ve İslam’ın etkisini kısıtlamayı amaçlayan siyasi partilerden oluşuyor. Türkiye’de devlet memurlarının başörtüsü takması yasak. Mısır’daki İslamcı devlet ise şeriat kanununa dayanan bir anayasa reformunu destekliyor ve Türk modeline eğilimin çok az olduğu görülüyor. Mübarek tarafından bastırılan İslamcı gruplar şimdi politik ve dinî görüşlerini farklı laik düşüncedeki partilere kabul ettirmeye çalışıyor. İki ülke arasındaki fark, Arap baharı sonrasında Orta Doğu’daki durumun tanımlanmasıyla belirlenecek.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment