FT – “Ulusal hava yolu hızlı bir büyüme deneyimi yaşıyor”
Son 10 yıl Türk Hava Yolları (THY) için iyi bir dönem oldu. 2003 yılı içinde hâlâ göreceli olarak çok tanınmamış olan bu hava yolu şirketinin 65 uçağı vardı ve 90 milyondan az mil katetti. Aynı zamanda yaklaşık 10 milyon yolcuyu 104 güzergâha taşıdı. Bu güzergâhların 76’sı yurt dışınaydı.
Bugün ise THY filosundaki uçak sayısını 233’e yükseltti, toplam yolcu sayısını dört katından fazla artırdı ve yurt dışı uçuş noktası sayısını da 197’ye çıkardı. THY, şu anda en fazla ülkeye uçuş yapan şirket durumunda, son saydığımızda bu rakam 104 idi.
2013 yılında Skytrax Dünya Havacılık Ödülleri’nde yolcular, THY’yi art arda üçüncü kez Avrupa’nın en iyi hava yolu seçti.
İstanbul’dan hava yoluyla Avrupa’daki çoğu ülkeye üç saat içinde ulaşılabildiği için THY geleneksel olarak bu kıtaya bağlanmış durumda. Ancak bu da artık değişiyor.
Son 10 yıl içinde THY’nin yurt dışı seferlerindeki Avrupalı yolcu payı yüzde 70’ten yüzde 60’a düştü. Afrikalı yolcu payı yüzde 4’ten yüzde 8’e çıktı; Orta Doğulu yolcu payı ise yüzde 11’den yüzde 16’ya yükseldi.
Yeni pazarlara girme atılımı kendini amorti etti. 2012’de yüzde 7’lik faaliyet karına sahip olan THY, Avrupa’nın üçüncü en kazançlı hava yolu şirketi oldu. Havacılık alanında bilgi hizmetleri sunan Asya Pasifik Havacılık Merkezine (CAPA) göre Ryanair ve easyJet bu listede ilk iki sıradalar.
THY bu yıl 9,8 milyar dolarlık gelir bekliyor, bu da 2012 yılındaki gelirine göre yüzde 17’lik bir artış anlamına geliyor.
Ancak Körfez hava yolu şirketleriyle rekabetini artıracak olan ABD ve Asya’ya uzun mesafe uçuşlar dâhil olmak üzere yeni güzergâhlara açılma planları yapan THY, İstanbul üssüne sığmayacak kadar hızlı büyümeye başladı. 2023 yılı itibarıyla 120 milyon yolcu taşımayı uman bir hava yolu şirketi için geçen yıl 45 milyon yolcuyu ağırlayan uluslararası Atatürk Havalimanı artık yeterli olmayacak.
İstanbul’un statüsünü uluslararası bir merkez olarak canlandırmak isteyen Türk hükûmeti işte tam da burada olaya el atıyor.
Yetkililerin 2018 yılı itibarıyla 90 milyon yolcu kapasitesine ulaşmasını umduğu İstanbul’un üçüncü uluslararası havalimanı projesi yolda. Türkiye Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’a göre havalimanının inşaatı önümüzdeki birkaç ay içinde başlayacak.
Hükûmetler, bazen bir hava yolu şirketinin büyüme hedeflerine engel olabiliyor. Ancak THY hisselerinin yüzde 49’una sahip olan Türkiye yönetimi bu ihtirasları beslemek için elinden geleni yapıyor.
Örneğin Afrika’yı ele alalım. Burada Türkiye’nin ekonomik ve diplomatik gelişimi ülkenin ulusal hava yolu şirketiyle uyum içinde sağlandı. 2009 yılında Türkiye’nin bu kıtada 12 büyükelçiliği vardı; bugün ise bu sayı 35’e yükseldi.
Türkiye’nin Afrika’ya 2003 yılında yaklaşık 2 milyar dolar değerinde olan ihracatı geçen yıl 13 milyar dolar değerine ulaştı. THY’nin büyümesi de benzer şekilde hızlı oldu. Şirket temsilcisi Ali Genç 2003’te kıtada dört uçuş noktası olan THY’nin, bugün Afrika’da 34 noktaya uçmakta olduğunu, bunların 15’inin geçen yıl hizmete girdiğini söylüyor.
2012 yılının Mart ayında Türk yardım kuruluşlarını hemen takip eden THY, Somali’nin Mogadişu kentine doğrudan sefer yapan ilk Avrupalı hava yolu şirketi oldu. Afrika’da 10 noktaya daha sefer düzenlemeye yönelik planlar yapılıyor.
İstanbul’daki Kadir Has Üniversitesinde Doç. Dr. olan Serhat Güvenç, “Bu artık bir kural oldu… Nerede Türk okulları, yatırımları ve çıkarları varsa THY’nin oraya uçması gerekiyor.” şeklinde konuşuyor.
THY Genel Müdürü Temel Kotil, bu örtüşmeyi kabul eden ilk kişi oldu. Kotil şöyle konuşuyor: “Stratejilerimiz ve faaliyetlerimiz Türkiye’nin dış politikası ve ticaret politikasıyla yakından ilintili. Hükûmetimizle büyüme stratejimizi gerçekleştirmek için büyük bir uyum içinde çalışıyoruz.”
Bazı istisnalar hariç Türk şirketleri THY’nin öncülük ettiği yerlerde takip ettiler.
TUSKON (Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu) Başkanı Rızanur Meral “THY yeni pazarların kapılarını iş adamları ve sanayicilere açtı.” diyor.
CAPA’nın kıdemli uzmanı Jonathan Wober ise İstanbul’un desteği olmadan THY’nin muhtemelen daha mütevazı bir yol izleyeceğini belirtiyor: “Bu tür agresif, muhtemelen yüksek riskli büyümeyi ancak bir hükûmet başlatabilir. Çünkü bir hükûmet başka yerlerde ulusa ekonomik fayda getiriyorsa bir yatırımından daha az gelir elde etmeyi tercih edebilir.”
Kadir Has Üniversitesinden Doç. Dr Güvenç ekliyor: “Bu alışılmadık güzergâhlara yapılan seferlerin çoğu kazançlı hâle geldi.” Güvenç “Bir hizmeti verirsen alan bulunur.” yaklaşımının “işlediğini” de belirtiyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment