DW- “NATO Genel Sekreteri, NATO’nun Türkiye’yi olası saldırılara karşı koruyacağını belirtti”

NATO Askerî ittifakı şimdilik beklemede. NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Başta ABD olmak üzere üye ülkelerin müdahalede bulunmasını talep ediyor. Rasmussen, kimyasal silah kullanımının cezalandırılması gerektiğini belirtti

NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen şüpheye yer bırakmıyor. Rasmussen’in tahminlerine göre Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 21 Ağustos’ta yüzlerce masum Suriyeliyi kimyasal gaz kullanarak öldürttü. Rasmussen, “Sadece Suriye’de kimyasal silahın kullanıldığı değil, bundan, Suriye’deki rejimin sorumlu olduğu konusunda da benim şüphem yok.” dedi.

Batılı savunma ittifakının en üst düzey diplomatı, rutin hâle gelen basın toplantısını, yarım saat boyunca Suriye hakkında konuşmak için kullandı. Rasmussen, Suriye’ye askerî bağlamda bir tepki gösterilmesini talep etti. Ancak bunun nasıl yapılacağı konusunda bir açıklamada bulunmadı. Tüm dünyadaki diktatörlere gözdağı vermek gerektiğini vurgulayan Rasmusssen, “Alınacak tedbirin amacı sadece Şam’daki rejime değil, gelecekte kimyasal silah kullanabilecek tüm diktatörlere mesaj vermektir.” dedi.

NATO üyesi 28 ülkenin Büyükelçileri, kimyasal silah kullanımını sert bir dille eleştirmişlerdi. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Brüksel’de yaptığı konuşmada, İttifakın, Türkiye’yi, komşu ülke Suriye’den gelebilecek olası saldırılara karşı korumaya devam edeceğini belirtti. NATO, ocak ayında Türkiye’nin talebi üzerine Suriye sınırı yakınlarına “PATRIOT” tipi Alman füze savunma sistemlerini konuşlandırmıştı. Amerika ve Hollanda’nın PATRIOT birimleri de Türkiye’de bulunuyor. Rasmussen, Suriye’ye olası bir müdahalede NATO için daha fazla rol öngörülmediğini belirtti.

Deutsche Welle’ye konuşan diplomat, NATO’nun sadece bir müttefikin somut olarak başvurması durumunda harekete geçtiğini söyledi. Rasmussen, “Böyle bir başvuru şu an için söz konusu değil. ABD de erken uyarı uçakları AWACS’ları kullandığında bize danışmadı. Birleşmiş Milletler, Suriye’ye müdahaleye ilişkin herhangi bir karar almazsa NATO ülkeleri genellikle harekete geçmez.”

NATO Genel Sekreteri Rasmussen, perşembe günü Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta Avrupa Birliği Savunma Bakanları ile Suriye hakkında görüşecek. Cuma ve cumartesi günü AB Dışişleri Bakanları da Vilnius’ta bir araya gelecek. AB Dış İlişkiler Sorumlusu Catherine Ashton’ın, Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry’i görüşmelere katılmak için davet ettiği belirtildi.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel, pazar günü, BM kararı olmadan Almanya’nın toplantıya katılmayacağını bir kez daha vurgulamıştı. Önümüzdeki hafta sonu düzenlenecek AB Dışişleri Bakanları toplantısında somut olarak nasıl bir sonuç çıkacağı henüz bilinmiyor. Catherine Ashton’ın Sözcüsü, ABD Başkanı Barack Obama’nın, olası bir saldırı kararını Amerikan Parlamentosuna bıraktığı yönündeki açıklamaları hakkında konuşmak istemedi.

NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Obama’nın Parlamentoyu konuya dâhil etme taktiğini anlayışla karşıladı. Askerî adımların atılmasının demokrasilerde kolay olmadığını belirten Rasmussen, “Bunun yapılabilmesi için toplumsal destek gerekli ve bunu sağlamak zaman alıyor.” dedi. Rasmussen ayrıca bir demokraside yaşadığı için çok mutlu olduğunu sözlerine ekledi.

Rasmussen, Brüksel’de yaptığı konuşmada birçok kez, “Uluslararası toplum, yüzlerce insanın barbarca katledilmesine seyirci kalamaz.” şeklinde vurguda bulundu. Şam’daki Esad rejimine karşı muhtemel askerî müdahaleyi eleştirenlere de hak verdiğini belirten Rasmussen, kendisine göre ise Suriye’deki iç savaş için askerî bir çözümün mümkün görünmediğini söyledi. Rasmussen, “Suriye’de uzun süreli ve sürdürülebilir bir askerî çözümü mümkün görmüyorum. Suriye’de sorunları bitirmek için siyasi bir sürece ihtiyacımız var.” dedi. Bu siyasi sürecin nasıl olacağı konusuna ise değinmedi.

NATO’nun önümüzdeki üç hafta içinde Suriye’ye saldırmak için erken uyarı uçakları AWACS’ları veya ortak deniz filosunu kullanma kararı alması durumunda, Federal Alman hükûmetinin, askerlerini, tüm uçak veya gemilerden çekip çekmeyeceği konusunda karar alması gerekecek.